Ne yazık ki;

Bursa, gitgide yaşanabilir bir kent olmaktan hızla uzaklaşıyor.

Yıllar içinde toprağı, suyu, havası kirletilen Türkiye’nin 4. büyük kenti, şimdi de büyük bir sorunla karşı karşıya.

Keza;
Verimli tarım topraklarının sanayiye bir bir kurban edildiği Bursa’da yeni bir tehlike baş gösterdi.

O da;

Kestel’e Bursa iş dünyasının, Ankara eliyle kurmak için hazırlık yaptığı, hatta “İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi” adı altında tabelasını da dikerek kolları sıvadığı devasa bir sanayi bölgesi.

Bu yer;

Kestel sınırlarında Soğuksu ve Seymen mahallelerinin (köy) tapulama sahasında ve Bursa merkezine sadece 34 km’lik mesafede.

Mahalle ibaresine bakmayın, hektarlarca verimli tarım arazisinin olduğu bir bölge burası.

İşin ilginci;

Alınan kararlar ne Bursalı’ya soruluyor, ne de açıktan yapılıyor.

Neredeyse her şey gizli.

Konuyla ilintili olduğu için ekleyelim.

Kestel’in eski belediye başkanı Önder Tanır’ın, AK Parti’den yeniden aday gösterilmemesinin sebeplerinden biri de, Tanır’ın ısrarla itiraz ettiği bu dev sanayi bölgesiydi.
Egemen güçler;

Kendi adamını bile yemekten çekinmemişti 31 Mart seçimi öncesinde.

Bu bölgede;

Tam 3.5 milyon metrekare verimli tarım toprağı, sanayi alanı yapılmak için toplulaştırıldı ve kamulaştırıldı.

Genişlemenin 5 milyon metrekare olacağı da öngörülüyor.

Bu alanın;

Yaklaşık 1200 futbol sahası büyüklüğünde olduğunu söylersek, ne kadar büyük bir tarım arazisinin heba edilmek üzere olduğunu anlayabiliriz.

Bu bölgede;
Sessiz sedasız bir şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ’nin de marifetiyle 16 Kasım 2023’te planı askıya çıkarmıştı.

Gelen tepkiler üzerine de 13 gün sonra eksiklik sebebiyle askıdan indirmiş, yani geri çekmişti.

Ne var ki;

Bursa’nın yerel yöneticilerine, STK’larına ve meslek odalarına hiç sorulmadan, görüşleri alınmadan ve çalıştaylar düzenlenmeden el altından yürütülen iş sonrasında, ilgili bakanlık bu planı geçenlerde (22 Nisan 2024) yeniden ve büyük bir acele ile askıya çıkardı.

Bu noktada;

Devreye hemen İnşaat Mühendisleri Odası Bursa yönetimi girdi.

Ve;

2020 yılı Bursa 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın amacına ve korumasına aykırı olarak, Bursa’nın anayasası yapılmadan, kurumların görüşleri alınmadan gerçekleştirilen bu düzenleme itiraz ederek, dilekçesini Çevre ve Şehircilik Bursa İl Müdürlüğü’ne verdi.

Bugün de;

Bursa Şube Başkanı Atilla Erdem, ekibiyle birlikte bir basın açıklaması yaparak, bölgede yapılmak istenen sanayi bölgesine yönelik bu itiraz nedenlerini ve endişelerini paylaştı Bursa kamuoyu ile.

Erdem;

Hiçbir teknik ve bilimsel gerekçeler dikkate alınmadan ve Bursalılar’ın görüşü hiçe sayılarak Ankara’dan alınan kararla ilerlenen süreç, İMO Bursa Şubesi’ne göre gelecek nesiller için büyük bir tehlike.

Çok da haklılar.

Çünkü;

Bursa’nın verimli tarım toprakları bu hızla büyük sermaye sahiplerinin sanayi bölgelerine sorgusuz, sualsiz heba edilmeye devam ettiği sürece, gelecekte ne soluyacak hava, ne içilecek su, ne de üzerinde sebze ve meyve yetişecek toprak kalmayacak.

Bursa’nın anayasası delinerek yapılmaya çalışılan tüm uygulamaların zararı hep görüldü bu kentte.

Nilüfer’de de;

Alaaddinbey ve Ürünlü, kaçak sanayileşmeye kurban ediliyor.

Henüz;

Karacabey otobanında yapılan TEKNOSAB’da pek çok sanayi alanı, bilinmeyen sahipleri tarafından boş bırakılıyorken, fabrika inşaatlarına bile başlamıyorken, şimdi bir benzerinin yine şehir içine Kestel’e Ankara eliyle yapılmaya çalışılması anlaşılacak gibi değil.

İşin tuhafı;

TEKNOSAB’daki yerlerin sahipleri nasıl bilinmiyorsa, Kestel’de yükselmesi öngörülen bu yeni dev sanayi bölgesi için toprak satın alanların da kimler olduğu şimdilik bilinmiyor.

Siyasal ilişkilerini de kullanarak büyük sermaye sahiplerinin doymak bilmeyen bu rant hırsı nedeniyle Bursa, yaşanabilir bir şehir olmaktan hızla çıkıyor.

Bugün;

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan da aynı şeyi söyledi.

Yaptığı geniş çaplı bir sunumda;

Bursa Ovası’nın korunması hakkındaki protokolde ova koruma alanının 20.00 hektar olarak belirlenmesine karşı, tarım arazilerinin katledilmesiyle bu ova koruma alanının şu anda 11.245 hektara kadar küçüldüğünü anlattı.

Sonumunda;
Tevfik Fikret’in şiirinden de esinlenerek,

“Yiyin efendiler yiyin.

Bu doyumsuz sofra sizin.

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin” dedi.

Gelişmelerin takipçisi olacaklarını özellikle anlatan Akdoğan, Kestel’de kurulması için çalışılan bu yeni Organize Sanayi Bölgesi’nde parsel sahiplerinin kemler olduğunu, iştigal konularının açıklanmasını isteyerek “Yoksa, içinde sanayici bile olmayanlar var mı” diye de sordu.

Toplantıyı takip eden;

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da pazartesi günü TBMM’de soru önergesi vereceğini söyleyerek, Kestel’de kurulması için organize olunan bu kooperatifin yöneticilerini öğreneceğini, yeni toprak sahiplerini ve Bursa kamuoyu ile de paylaşacağını açıkladı.

Görünen o ki;

Kestel’de, Bursalılar hiçe sayılarak Bursalı sanayicilerin Ankara eliyle hayata geçirmeye çalıştıkları sözüm ona İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi, Bursa’nın yeni tartışma konusu olacak ve çok su götürecek.

Nitekim;
Devreye artık milletvekilleri ve duyarlı kamuoyu da girecek ki, konu, belki de Bursa’nın en tap konusu olacak.