Bursaspor’un kronik sorunlarına ve yeni dönemine dair bir yazı kaleme alacağım.

Ben de eksik kalmak istemedim...

Neden mi?

Geçtiğimiz sezonun devre arasından bu yana Bursa’nın tek gündemi Bursaspor...

Bursaspor, bir çok şehir takımını gölgede bırakan daha büyük, daha oturmuş ve başarılarla dolu bir tarihi olan kulüp...

Son yıllarda sıkça başkan değiştiren ve bir türlü dikiş tutmayan Anadolu takımı görünümünde olsa da Bursaspor, taraftar gruplarıyla nam salmış, Bursa’nın en önemli ve değerli markası aynı zamanda...

Ancak...

Üstte de yazdığım gibi kronik sorunları var kulübün...

Başkan seçimi ve bir türlü bitmeyen borçlar Bursaspor’un üzerindeki lanet gibi oldu...

Gelen gideni aratır hesabı, gelen başkan borçlandı, borçlandırdı gitti...

Giden borcunu istedi, gelen bir öncekini suçladı...

İşte konu da bu aslında..

İstikrar yoksa başarı da olmuyor.

Bu istikrarsızlık da Süper Lig şampiyonluğu bulunan Bursaspor’u TFF 1. Lig’e mahkum etti.

Şimdi ise bambaşka bir görünümde Yeşil Beyazlı kulüp..

Ve Bursa, şu anki hava bozulmazsa, 5 Haziran 2021 tarihini hafızalarına kazıyacak..

5 Haziran’da yapılan Olağan Genel Kurul’da, genç iş insanı Emin Adanur liderliğindeki Hayrettin Gülgüler, 652 oy alarak Yeşil-Beyazlı kulübün 29. başkanı oldu.

Bursaspor’un en zorda olduğu dönem bu dönem diyebiliriz...

Bu zor dönemde borç batağındaki kulübü yönetmek de bambaşka bir meziyet...

Emin Adanur’un ismini ilk Uygar Külhaşoğlu arkadaşımızın kurduğu EN Bursa’ya ortak olduğunda duydum.

Çok iş insanı tanımam...

Mesleki branşım polis-adliye olduğu için, ağırlıklı olarak bürokrat tanırım, polis tanırım, asker tanırım...

Dediğim gibi Adanur’un sadece adını duydum....

Hiç karşılaşmadık kendisiyle...

Mesleki olarak ön yargılarım oldu kendisine hatta...

Gazetecilik mesleğinin gazeteciler tarafından yapılmasından yanayım.

Ne kadar çok mümkün olmasa da gazete patronlarının gazeteci olması taraftarıyım...

İşte bu yüzden Emin Adanur’a da bu gözle baktım.

Dediğim gibi karşılaşmadık, sohbet etmedik...

Bursa’nın en değerli markası olarak kabul ettiğim Bursaspor’a liderlik edecek bu genç iş insanının 17-18 gün içerisinde şehrin kulübü için yaptığı çalışmaları, hayata geçirmeye çalıştığı projeleri duyunca da kayıtsız kalamadım.

Şu notu da düşeyim; Bu bir övgü yazısı değildir. Sadece Bursaspor’daki Adanur ve Gülgüler’in 17-18 günlük dönemiyle ilgilidir bu yazdıklarım yazacaklarım...

Ki bu ileride ‘Olmadı Başkan’ diye bir yazı yazmayacağım anlamına da gelmez.

Ama iyiye iyi demek lazım ki, ileride yanlışa da yanlış diyebilelim...

Yaptığı iş, diktiği gökdelenlerle ilgilenmiyorum şu an...

Ama ilk icraatı ile dikkatimi çekti Adanur ve Gülgüler yönetimi...

Göreve geldikleri ikinci gün kulüp personeli ve teknik heyet alacaklarının ödenmesi çok önemliydi.

Kimsenin emeği karşılıksız kalmamalı...

Daha sonra da arka arakaya açıklamalar geldi yönetimden... (Yapılır, yapılmaz hep birlikte göreceğiz)

Mali durumda şefaflık mesela...

Yıllardır Bursalılar, kalem kalem hesap ister yönetimlerden.... Ancak, genel kurullarda rakamlardan, teknik terimlerle anlatılanlardan öteye geçmez borç olayı ve günün sonunda yine kimse Bursaspor’un bu hale nasıl geldiğini, nasıl borçlandığını anlamaz.

Ama Adanur liderliğindeki yeni yönetim, ilk olarak bu vaadle başladı...

Şeffaf olacağız’ dediler hem seçim öncesi hem seçim sonrası... Ve 17-18 günlük süreçte sosyal medya hesaplarını aktif kullanıp, Z raporu gibi kelime kelime yaşananları paylaştılar...

Bu da çok önemli bence.

En azından taraftar gözünde kesin öyle... Bu yapılan yorumlar ve beğenilerden de görülüyor zaten...

Böyle devam eder umarım....

Yine daha önce görmediğimiz ve bir icraat geldi yönetimden

Yolsuzluk Komisyonu’

Nedir Yolsuzluk Komisyonu?

Bursaspor’u kronik hasta haline getirenlerin, buna neden olanların araştırılacağı bir komisyon bu..

İçinde taraftarların da bulunduğu 7 kişilik bir ekip bu...

Oturacaklar, eski yönetimlerin hesaplarına tek tek bakacaklar.

Kimin ihmali var, kimin yok, kim ne kadar zarar ettirmiş kulübü isim isim çıkaracaklar ortaya...

Bu da bence çok önemli...

Ama Emin Adanur’un en büyük önceliği şüphesiz ki ‘Transfer Tahtası’

Onlarca oyuncuya ödenmeyen paralar, birikip birikip milyonlarca lira olmuş...

Kulüple davalık olan oyuncular ile tek tek görüşülüp yine tek bir davalık kişi kalmayana kadar sürecek bir süreç...

Açılır mı? Açılmaz mı?

Şahsi fikrim çok zor bir ihtimal!

Ama umudum da yok değil...

Derdi para olmayan, eski yönetimler tarafından kötü muamele gördüğünü söyleyenler mi ararsın, bu durumu fırsata çevirenler mi ararsın, topa bir kez bile vurmadan alacağını isteyen ‘sözleşme fırsatçıları’ mı ararsın...

Bu liste uzayıp gider...

Transfer tahtası açılırsa çok büyük başarı olur...

Ama açılsa da bir an önce açılmalı...

Kaybedecek 1 tek günü yok Bursaspor’un, kaybetmemeli de...

Çünkü Mustafa Er ve Batalla’nın transfer listesindeki isimler bir bir uçuyor başka kulüplere...

Geç kalınırsa, Er ve Batalla, listelerindeki alternatif isimlere yönelmek zorunda kalır.

Bu da Mustafa Er’in kendi kadrosunu kuramayacağı anlamına gelir ve Süper Lig umutları yine suya düşer...

Fazla uzattım evet ama her gün yeni ve gündem olan gelişmeler yaşanıyor...

Son Teksas - Emin Adanur krizi bu iyi giden havaya gölge düşürse de Kulüp tarafından yapılan yazılı açıklama bence çok net!

Her şeyin farkındayız. Biz Teksas'ı seviyor ve değerini biliyoruz. Ama unutmamalı ki, Bursaspor varsa Teksas vardır. Bursaspor, Teksas'tan büyüktür.”

Bu yönetimin net duruşunu gösteren bir açıklama olmuş.

Son olarak toparlayacak olursak...

Yukarı da da yazdığım gibi 5 Haziran 2021 Bursaspor için Süper Lig şampiyonluğu sonrası yeni bir milat olabilir...

Destek vermeliyiz...

İyiye sahip çıkıp, kötüyü eleştirmeliyiz...

Tahta açılsa da açılmasa da...

17-18 günlük süreçte gösterilen çabanın hatırına, gelecek güzel günlerin umuduyla hareket etmeliyiz...

Daha önceki yönetimlerden farklı başlayan Emin Adanur ve yönetimi arkasına dünyada nam salmış taraftarın gücünü de almalı...

Almalı ki, Bursaspor, taraftarıyla, yönetimiyle birlikte kronik hastalıklarından kurtulup, yine Süper Lig’in göz korkutan, üst sıraların gediklisi takımı olsun...

Bu şehir bunu sonuna kadar hak ediyor...