Alfatlı, açıklanan rakamın ne ekonomik gerçeklerle ne de adalet duygusuyla bağdaşmadığını belirterek, milyonlarca çalışanın hayat pahalılığı ve alım gücü kaybının görmezden gelindiğini söyledi.
2024 yılında enflasyonun yüzde 44,38 olarak gerçekleştiğini hatırlatan Alfatlı, asgari ücretliye yalnızca yüzde 30 zam yapıldığını belirterek, “Bu tablo, çalışanların yüzde 14–15 oranında reel kayba uğraması anlamına gelmektedir” diye konuştu.
2025 yılı için beklenen enflasyonun yüzde 31–32 seviyesinde olduğuna dikkat çeken Alfatlı, son iki yılın kayıpları bir araya getirildiğinde asgari ücrette ciddi bir telafi ihtiyacı doğduğunu söyledi. Buna rağmen yüzde 27’lik artışla 28.075,50 TL’nin yeterli görülmesini eleştiren Alfatlı, bu yaklaşımın yaşanan kayıpları yok saymak anlamına geldiğini ifade etti.
Kira artış oranlarına da değinen Alfatlı, yıllık enflasyon yüzde 31–32 iken Aralık ayı kira artış oranının yüzde 35,91 olarak uygulanmasına dikkat çekti. Yapılan asgari ücret artışının neredeyse tamamının kiraya gittiğini belirten Alfatlı, en düşük gelir grubundaki vatandaşların bu farkı kapatmasının mümkün olmadığını söyledi.
BBP’nin asgari ücret önerisinin net olduğunu belirten Alfatlı, “Asgari ücret net yüzde 50 artırılmalı ve en az 33.050 TL olmalıdır. Adaletli olan budur” dedi. Hayat pahalılığı ve enflasyonun sorumlusunun asgari ücretliler olmadığını söyleyen Alfatlı, “Bu noktada yüzde 50 artış son derece makul bir taleptir” ifadelerini kullandı.
Alfatlı ayrıca, yüzde 50’lik artışa kadar olan ücret farklarının vergi ve SGK prim yüklerinin kamu tarafından üstlenilmesini önerdi. Bu düzenlemenin hem çalışanların alım gücünü koruyacağını hem de işveren üzerindeki maliyet baskısını azaltacağını söyledi. Mevcut durumda çalışana 28.075,50 TL ödenirken, işverenin bu ücret için zamanında ödeme indirimi hariç yaklaşık 41.535,23 TL maliyete katlandığını hatırlattı.
Açıklanan asgari ücretin çalışanlar açısından derin bir hayal kırıklığı yarattığını belirten Alfatlı, asgari ücretin açlık sınırı değil, insanca yaşam sınırı olması gerektiğini vurguladı. Kasım ayı itibarıyla açlık sınırının 29.828 TL, yoksulluk sınırının ise 97.159 TL olduğunu hatırlatan Alfatlı, bu tabloda 28.075,50 TL’lik asgari ücretin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Son olarak asgari ücretin yılda iki kez güncellenmesi gerektiğini savunan Alfatlı, “Bu ücretle 2026 yılının geçirilmesi mümkün değildir. Adaletsizlik bir an evvel düzeltilmeli ve Temmuz ayında, refah payını da içeren bir ara zam mutlaka yapılmalıdır” çağrısında bulundu.





