Gazze Şeridi'ne uygulanan abluka hattını kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonu'na ait gemilere, uluslararası sularda İsrail donanması tarafından müdahale edildi. Müdahale sırasında, Vicdan Gemisi'nde bulunan Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ve Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün de gözaltına alındı. Ashdod Limanında karaya çıkarıldıktan sonra dün gece Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı'na getirilen milletvekillerinin bugün üçüncü bir ülke üzerinden hava yoluyla Türkiye'ye dönmeleri bekleniyor.

Bursa iş dünyası, PACK EXPO Las Vegas'ta
Bursa iş dünyası, PACK EXPO Las Vegas'ta
İçeriği Görüntüle

SALDIRIDAN BİR GÜN ÖNCE VİCDAN GEMİSİ'NDE VİDEO ÇEKMİŞTİ

Özgürlük Filosu ile Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan Mehmet Atmaca, saldırıdan bir gün önce bulunduğu Vicdan Gemisi'nde çekip sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, müdahaleye hazır olduklarını belirtip, "Bugün 7 Ekim 2025. Önemli bir gün. Gazze katliamlarının başlangıcının ikinci yılı. Bizler de bu olaya kamuoyunun dikkatini çekmek, sivil hareketleri artırabilmek ve devletleri harekete geçirmek adına çıkmış olduğumuz yolculuğun 8'inci gününe giriyoruz. Şu an 180 mil civarında Gazze'ye olan mesafemiz. Tehlikeli bölge diye adlandırılan bölge, 100 mil kala başlıyor. Dolayısıyla tehlikeli bölgeye 80 mil mesafemiz kalmış oldu. Yaklaşık 15 saat sonra tehlikeli sulara girmiş olacağız. Biz her türlü ihtimali göze alarak, bu yola çıktık" ifadelerini kullanmıştı.

'BEKLEDİĞİMİZ BİR SÜREÇTİ'

Saadet Partili Atmaca'nın ailesi konuştu. Babasının yaptığı eylemin tamamen insani bir amaç taşıdığını ve bu süreçte yaşananlardan dolayı hem gururlu hem de endişeli olduklarını söyleyen Zeynep Atmaca, "Biz bunu görev olarak gördüğümüz için yaptığı şeyden dolayı gurur duyuyoruz. Yaptıkları hareket, sivil bir hareket. Bu hareketin asıl amacı devletlerin bir olması ve hükümetlerin bir şey yapması. Dolayısıyla bu Sumud Filosu'nun başına gelenlerin sonrasında da zaten beklediğimiz bir süreçti. Hükümetlerin aksiyon alması için yapılan bir şey bu" ifadelerini kullandı.

'ÜZGÜNÜZ, ENDİŞELİYİZ, ÖFKELİYİZ'

Babasıyla en son İsrail askerleri tarafından gözaltına alınmadan dakikalar önce cep telefonuyla görüntülü konuştuklarını belirten Atmaca, şunları söyledi:

"Konuşmamız sırasında babam gayet iyiydi. Bize, cep telefonunu denize atacağını ve kendisiyle bundan sonra iletişim kuramayacağımızı söyledi. Endişe var tabii ki ama Gazze'ye yine yardım ulaşamadı ve sonuç olarak, bu yüzden insan üzülüyor tabii ki. Çünkü asıl amaç buydu. Yani hükümetlerin aksiyon almalarının dışında böyle bir amaç da vardı. Üzgünüz, endişeliyiz ama aynı zamanda öfkeliyiz de. Temennimiz hükümetlerin bir an önce İsrail'le tüm ilişiğini kesip bu soykırıma bir an önce bir son verilmesidir. Bize danışmadı açıkçası başvururken ama bizim her zaman böyle bir konunun arkasında olacağımızı da biliyordu. Her zaman yanındaydık, arkasındaydık, gurur duyduk ve destek verdik."

'GAZZE HALKININ YAŞADIKLARININ YANINDA BU BİR HİÇ'

Mehmet Atmaca'nın kardeşi Abdullah Atmaca ise "Bu zulmün ortadan kalkması için iş yapabilecek devletleri harekete geçirmek maksadıyla biz bu filoya destek verdik, bugün de destek veririz. Aktivistlerin Türkiye'ye dönmeleri noktasında çok bir kaygımız yok. Bunun için devletimizin gerekeni yapacağını umut ediyoruz. Bütün aktivistlerin ve milletvekillerimizin yaşadıkları Filistin halkının, Gazze halkının yaşadıklarının yanında bir hiç" diye konuştu.

'MİLLETVEKİLİ OLDUĞU İÇİN SUMUD FİLOSU'NA KABUL EDİLMEMİŞTİ'

Atmaca, ağabeyi Mehmet Atmaca'nın ilk olarak Sumud Filosu'na katılmak üzere başvurduğunu ancak milletvekili olduğu için filo yetkililerinin kendisini kabul etmediğini söyledi. Abdullah Atmaca daha sonra Özgürlük Filosu için başvurular açıldığında ise ağabeyinin hiç tereddüt etmeden başvurusunu yaptığını ifade ederek, "29 Eylül'de haber gelince hemen işini bırakarak, evraklarını toparladı. Uçakla İstanbul'dan İtalya'ya uçtu. İtalya'da uçtuktan sonra salı günü gemiye binip harekete başladılar. O hareket süresince herhangi bir şey olmadı. Ta ki bu İsrail terör devletinin müdahalesine kadar problem yoktu. En son sabah saat 05.30 gibi ağabeyimle telefonla görüştük. Telefonunu suya atacağını söyledi. Ondan sonra iletişim kuramadık, haber alamadık. Dışişleri Bakanlığı'ndan aradılar, Ashdod Limanına kadar götürüleceklerini söylediler. Orada ifadeleri alındıktan sonra tutuk evine götürülecekler, ardından da Dışişleri devreye girecek" dedi.

'DEVLETLERİN BİR ŞEY YAPMASI LAZIM ARTIK'

Devlet yetkililerinin İsrail askerleri tarafından tutuklanan aktivistler için gerekeni yapacağından endişesi olmadığını belirten Atmaca, "Ama bunun neticesinde eğer bu terör devletine yani uluslararası müdahaleyle bir şey yapılmayacaksa, bizimkilerin, bütün aktivistlerin eylemleri boşa gidecektir. Yani halk elinden geleni artık yapmış, artık gırtlağa dayanmıştır. Devletlerin bir şey yapması lazım, artık yeter diyoruz" dedi.