ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek hafta yapılacak para politikası toplantısında yüzde 75 ihtimalle 50 baz puan faiz artıracağı beklenirken, nihai faiz oranı beklentisinin ise daha önceki öngörülerin üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. ABD'de gelecek dönem resesyon sinyali olarak kabul edilen 10 yıllık tahvil faizi ile aylık hazine bonosu getirisi arasındaki fark 84 baz puanla 2000'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, dolar ve emtia fiyatlarında söz konusu belirsizliklerle karışık bir seyir öne çıkıyor.

JEOPOLİTİK RİSKLER SARI METALİ HAREKETLENDİRDİ

Analistler, dünya genelinde güçlenen resesyon endişeleri karşısında merkez bankalarının gelecek hafta atacakları para politikalarına yönelik belirsizlik ve devam eden jeopolitik risklerin dün altın fiyatlarını desteklediğini bildirdi. Putin, açıklamasında "Rusya (nükleer) ilk kullanmayacak, ilk kullanmayacaksa ikinci de olmayacak. Çünkü nükleer silahın topraklarımıza yönelik kullanılması imkanları çok sınırlıdır." ifadelerini kullandı. Analistler, konuyla ilgili gelişmelerin yatırımcıların odağında yer aldığını kaydetti.

ALTIN FİYATLARINDA SON DURUM

Bu gelişmelerle dolar endeksi yeni günde 0,2 artışla 105,3 seviyesinde bulunurken, altının ons fiyatı dünkü yüzde 0,9'luk yükselişin ardından şu sıralarda yatay bir seyirle 1.794 dolardan işlem görüyor. Altının gram fiyatı ise yeni güne yatay seyirle başlamasının ardından 1.071 lirayı gördü ve şu sıralar 1068 liradan satışa sunuluyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 1.755 lira, Cumhuriyet altını da 7.120 liradan işlem görüyor.

ALTIN FİYAT TAHMİNİ

Bloomberg Intelligence, altının 2023’te en iyi performans gösteren emtia olacağını öngörüyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Bloomberg Intelligence kıdemli makro stratejisti Mike McGlone, “Temel senaryomuz, merkez bankası sıkılaştırmasını gevşemeye kaydıracak küresel bir deflasyonist sıfırlama yönünde. Bu da altının temelini oluşturan gelişme olacak. Dünya bir resesyona girerse, altının 2023’te en iyi performansı gösterecek emtia olması mümkün” yorumunu yaptı.

20 YIL ÖNCEKİ TREND YAKALANMAYA ÇALIŞILIYOR

“Dolar ve euro cinsinden fiyatlandırılan altın arasındaki eşitsizlik, 1999’daki fiyatlar için kalıcı bir temel oluşturan seviyelere yaklaşıyor” diyen uzman isim, “Dünyanın geri kalanı yaklaşık 20 yıl önceki yankı trendlerini yakalamaya çalışırken, Fed enflasyonu ve artan varlık fiyatlarını dizginlemek için agresif sıkılaştırma yapıyor. Bu da doları destekliyor. Şimdi destekler, altın fiyatının bu temelde başlayan ralliyi sürdürmesi için güçleniyor” açıklamasında bulundu.

MERKEZ BANKALARININ TALEBİ ALTINA DESTEK VERİYOR

Altına yeni ışık tutan önemli bir faktör ise Merkez Bankası talebi. Üçüncü çeyrekte, Merkez Bankaları yaklaşık 400 ton altın satın aldı. Geçen hafta, Dünya Altın Konseyi (WGC), Merkez Bankalarının Ekim ayında 31 ton altın aldığını bildirdi. WGC, Global Resmi Altın Rezervi’nin Kasım 1974’ten bu yana en yüksek seviyeleri olan toplam 36.782 ton olduğunu kaydetti.

MarketVector Endeksleri’ndeki Endeks Ürün Yönetimi Global Başkanı Joy Yang konuya ilişkin, “Tüm gürültüye bakarsanız, yatırımcılar altında bol miktarda fayda olduğunu ve yatırımcı talebini çekeceğini görebilirler. Küresel rezerv para birimi olarak devam eden rolü talebi desteklemeye devam edecek” ifadelerini kullanıyor.

Editör: Harun Kot