Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal konut projesine ilişkin merak edilen soruları yanıtladı.

Kurum, "Borcu bitmeden evini satamayacak. Teslim ettikten sonra 1 ay sonra borcunu bitirirse vatandaşımız satabilir" dedi. Konut taksitinin memur maaşına endeksli olarak artışına ilişkin de konuşan Bakan Kurum, "Geçmiş yıllardaki örneklere baktığımızda totalde yüzde 80 enflasyon çerçevesinde memurlarımıza zam yapıldı. Asgari ücrete 70 civarında yapıldı. Biz yüzde 25 artış yaptık. Daha önceki yıllara bakın memur maaşına yüzde 17-20 zam geldi, biz yüzde 8'de kalmışız" ifadelerini kullandı.

'514 bin genç başvurdu'

Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy moderatörlüğünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Tüm Türkiye'yi heyecana sevk eden, umutlandıran ve gençlerimizin, emeklilerimizin, engelli kardeşlerimizin, şehit, gazi ailelerimizin, toplumun tüm kesimlerinin ev alabileceği kampanyayı sunuyor olmaktan büyük onur duyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 13 Eylül'de tüm Türkiye'ye bu projeyi ilan ettiler.

Duyulduğu andan itibaren tüm Türkiye sevince boğuldu. İllerden, ilçelerden bu noktada 'Bu ilimizde, ilçemizde proje nerede yapılıyor? Detayları nasıldır?' diye birçok soruyla karşılaştık. Geriye dönük baktığımızda son 20 yılda TOKİ eliyle 1 milyon 170 bin, 26 bin bu konutları sosyal donatıları yapmış bir iradeyiz. Bu iradeyi ortaya koyan sayın Cumhurbaşkanımızdır. 13 Eylül'de lansmanı yapılan 'İlk Evim, İlk İşyerim Projesi' bu noktada çok çok önemli. Başvuru sürecimizde 1 milyon 500 binin üzerinde kardeşimiz başvurmuş durumda. Müracaatlarımızın 514 binini genç kardeşlerimiz oluşturuyor.

Gerek gelir seviyesine baktığımız, ikametine, nüfus kaydını incelediğimiz bir kuyumcu hassasiyetiyle bu süreci yönetiyor olacağız. Gençlerimize yüzde 20 kontenjan ayırmamızın sebebi, 18-30 yaş arasında 14 milyon gencimiz var. 18 yaş altına baktığımızda yaklaşık 10 milyon gencimiz var. 0-30 yaş arasında 24 milyon vatandaşımız yaşıyor. Bu da neredeyse nüfusumuzun yüzde 40'ı. Şehirlerimizde kentleşme oranı artıyor. Genç nüfusumuz var. 81 ile 450'yi aşkın ziyarette bulundum. Gençlerimizin taleplerini aldım. Bizden, devletimizden, Cumhurbaşkanımızdan beklentileriniz nedir diye istişarede bulunduk. 18 yaşına geldiklerinde kendi hayatlarını kurabilecekleri bir gelecek bekliyorlar. Bu noktada da gençlerimize kontenjan ayırmamız çok çok önemliydi.

Ailesinin mal varlığının olması o genci ilgilendirmiyor. Hepimizin ailesi var, hepimizin Allah uzun ömür versin, ailesinden kalacak evleri ve arsaları var. 18 yaşını geçtikten sonra evlenelim, ev kuralım, yeni hayata başlıyoruz. Kendi ayaklarının üzerinde, ufkunu çizebileceği, ailesine yük olmadan, evini, barkını, işini, aşını kurabileceği anlayışla süreci yönetmeye çalışıyoruz. Biz 18 yaş bireyi bağımsız birey olarak değerlendiriyoruz. Kendi hayatını kurabileceği şartlarda evi yoksa ev alma hakkını tanımış olduk bu kampanyada.

İstanbul'a en büyük dilimi vermeliydik. 50 bin konut yapıyoruz. Bunun belli kısmı Anadolu, diğer kısmı Avrupa yakasında olacak. Avrupa yakasında Başakşehir, Esenler, Silivri, Çatalca, Arnavutköy. Anadolu yakası Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe'de alanlarımızı çalışıyoruz. Bugün itibariyle İstanbul'daki toplam başvuru 394 bin, Ankara'da 70 bin, İzmir'de toplamda 70 bin 800 başvuru var. İstanbul, Ankara, İzmir'de nüfus yoğunluğuna göre projelerimize dağıttık. Gaziantep'te 10 bin, Konya'da 7 bin 500 konut yapıyoruz. 'İlinizde, ilçenizde, beldenizde talep nedir' sorularını hep sorduk. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut kampanyası böyle doldu.

İstanbul'da konut alan bir vatandaşımız zaten bizim tüm illerdeki çalışmalarımıza baktığımızda tüm Türkiye'nin ihtiyacına cevap verecek nitelikte projedir bu. İlk etabında 250 bin konut ve 10 bin işyerinden ibaret. Zaten maliyet üzerinden yüzde 40-50 indirim yapmış durumdayız. Kurada evi çıkan vatandaşımız o manada da evini gerekirse kiraya verebilecek. Kira geliriyle kendi oturduğu evin kirasını karşılayabilecek. Projenin evine, mahallesine yakınlığından ziyade kendisine bu projeden ev alması daha önemli diye düşündük. Yayılabildiğimiz her alana eşit mesafede, insanlarımızın işine, evine yakın olabilecek şekilde çalıştık.

Borcu bitmeden evini satamayacak. Teslim ettikten sonra 1 ay sonra borcunu bitirirse vatandaşımız satabilir. Vatandaşımızın aldığı konut piyasa rayicinin yüzde 40-50 altında. Buna fiyat farkı KDV'yi eklediğinizde daha da inecek. Memurun maaşına göre taksitlerini artıracağız diyoruz. TOKİ'ye borçlu olan vatandaşlarımıza bir yıl içerisinde yüzde 25 zam yaptık. 2-3 yıl sonra borcunu kapatacak diyelim, toplu borcunu kapatmak isteyen vatandaşlarımıza indirim de yapacağız. Enflasyona göre oranlar belirleyeceğiz. Vatandaşımız isterse borcunu, eline birikim geçebilir, ailesinden para kalabilir, borcunu kapatabilir. Zaten evi değerleniyor, prim yapıyor. Borcumu bitirdin evini aldın, satamazsın demek bize hakkaniyetli gelmiyor.

Başvuru şartlarını belirledik. 18 bin 16 binin altında olması, nüfusa kayıtlı olduğu ilde olması, tek hane halkından 1 kişinin ev alması, üzerine tapuda kayıtlı konutun olmaması, arsa alacaksa tapuda üzerine kayıtlı herhangi arsasının olmaması, işyeri alacaksa üzerinde işyerinin olmaması gerekiyor. Biz hassasiyetle inceleyeceğiz, bu şartlara uyuyor mu, uymuyor mu? Bu şartlara uymayanlara zaten vermeyeceğiz, ki bunları didik didik inceleyeceğiz. TOKİ ve Tapu Kadastro'daki verilerle başvuruları tek tek inceleyeceğiz. Bu çerçeveye uyuyorsa, arka planda başkasıyla başvurdun, aldın ettin deme hakkımız kanunen olamaz. Şartlara uyuyorsanız, iyi niyetiniz çerçevesinde devlet vatandaşına güvenir.

Borcunu bitirip, kapatıp satacak, kiraya verecek, o vatandaşımızın özgürlüğü ve hürriyetidir. İyi niyet ve hakkaniyet çerçevesinde bütün başvuruları inceleyeceğiz. Burada yüzde 40 indirimli olması, iller bazında bazı illerde yüzde 60-70'lere gelebilecek.

'Eve gücü yetmezse arsa alsın'

Biz evi teslim ettikten sonra vatandaşımız borcunu kapatıyorsa satma hakkına sahip. Niye bu gelir grupları başvuruyor ona bakmak lazım. Şartlara uyuyorsa zaten ev alma hakkına sahip oluyor. Dolayısıyla vatandaşımız ister kendisi oturur, ister kiraya verir. Belki zor duruma düştü, memleketinde ev alacak diyelim. "Niye satıyorsunuz" diye sorgulamadık. Vatandaşımıza biz güvendik. Şartlara uyanlara sen niye uyuyorsun deme hakkımız olamaz. Hak edilmiş bir üründe, projede kendi hakkını, tasarrufunu kullanmakta özgür vatandaşımız. Aslolan ihtiyacı olan vatandaşımız alıyor.

Ankara'da Gölbaşı'nda asgari ücrette çalışan kardeşimiz 157 bin liraya 150 metre kare arsa hisseyi alabilecek. 15 bin 750 bin lira peşinat ödeyecek. Asgari ücretli kardeşimiz diyelim ki Van Edremit'te 112 bin liralık bedelle alacak. Müstakile bakalım 192 bin 500 liraya 350 metre kareye arsa alıp tek katlı ev inşa edebilecek.

Bu kampanyada 2 bin 200 lira ödenebilecek tutar. Diyelim ki gücü yetmedi, birikimi yok. Eşinden dostundan istemeye utandı. Gidip arsaya başvurabilir. 1200 lira taksitle arsasını alıp, kendi evini yapabilir.

Buraya başvuracak vatandaşımızın evi, arsası olmayacak. Bu fiyatlarla birlikte piyasayı regüle etmiş olacağız. Piyasaya arzı arttırıyoruz. TOKİ ile yüzde 8-10'du. 2 yılda yaklaşık 350 bin konuttan bahsediyoruz. Türkiye'de yıllık 600 bin konut yapılıyor. Yüzde 20'nin üzerinden arzı devlet vatandaşına ev alabilsin diye sunuyor.

Ne kadar talep varsa o kadar arz olur. Şu an vatandaşımızın talebini arz talep dengesinde fiyat artışını bir seviyeye getiriyoruz. Arz sayısı geçmişe baktığımızda azaldığı için konut fiyatları yükseliyor. Talep fazla, konut aynı, kira artıyor. Biz burada arzı arttırarak konut ve kira fiyatında düşüşe sebebiyet vereceğiz.

Pandemi dönemine rağmen projelerimizi kararlılıkla yaptık. Türkiye bu noktada güçlü. Totalde 2 trilyon büyüklüğe veren hacme varacak. 250 alt sektörü destekleyecek. Fayansçı, mobilya, avize, çatıcısı sirkülasyonu devam edecek. Sonuçta insanlara istihdam oluşturacağız. İlk önce 100 bin ilave 100 bin.

İstihdama katkı sağlayacak. Vatandaşımız gidecek, burada işçi, mühendis, mimar, elektrikçi çalışacak.

'Sosyal devlet anlayışının rafa kaldırıldığı bir dönemden geçiyoruz'

Geçmiş yıllara baktığımızda yüzde 1'in altında ödeyememe durumu söz konusu. Orada da vatandaşımızın niyetine bakıyoruz. Peşinatını ödemiş, taksitlerini ödemiş, 2 yıl sonra sıkıntıya girmiş, olabilir. İhtar çekiyoruz. Yapıcı oluyoruz. Burada aslolan ihtiyacı var imkanı yok. Ödemedin, geciktirdin evini alıyorum, olur mu öyle şey! Art niyet söz konusu ise gereğini yapıyoruz.

Geçmiş yıllardaki örneklere baktığımızda totalde yüzde 80 enflasyon çerçevesinde memurlarımıza zam yapıldı. Asgari ücrete 70 civarında yapıldı. Biz yüzde 25 artış yaptık. Daha önceki yıllara bakın memur maaşına yüzde 17-20 zam geldi, biz yüzde 8'de kalmışız.

Bu bizim tavanımız. Orada illa bu zammı yapacağız diye kaide yok. Geçen sene 80 olmuş biz yüzde 25 yapmışız. Önümüzdeki sene 40 oldu varsayalım, burada makul oranı yapmamız lazım. Bu sosyal devlet ilkesi gereği yapılan bir proje. Bütün dünyada sosyal devlet anlayışının rafa kaldırıldığı dönemden geçiyoruz. Biz milletimize sayın Cumhurbaşkanımız 250 bin konut, 100 bin arsa, 10 bin işyeri diyor. Bu sosyal devletin gereği. Barınma hakkı devletin vatandaşa sunması gereken en önemli haklardan bir tanesidir.

Bunu sunan irade vatandaşının ödeme sıkıntısı yaşayacağı dönemde niye ısrarla 'Böyle zam yapacağım' desin. Taksitler maksimum memur maaş artış oranında yapılacak. 1 milyon 70 bin vatandaşımız var. Onların hepsiyle görüşebilirsiniz. Hep biz veren ve destek olan tarafta kaldık. Öyle olmaya da devam edeceğiz.

Arsaların altyapısını hazırlayacağız, imar planı sonrasında elektrik, su gibi altyapı imalatlarını tamamlayacağız. Vatandaşlarımıza teslim ettikten sonra 2 yıl içerisinde evlerini yapmalarını isteyeceğiz. İmar planında oturum alanı, yüksekliği herşeyi net. İmar yönetmeliği gereği ahşap, çelik, betonarme yapailir.

Kendisi bizim imar planımıza, yönetmeliğimize uygun proje geliştirecek. İsterse bölgesel projelerle destek olacağız. Vatandaşımız salonum büyük, mutfağım büyük olsun gibi taleplerini kendisi mimari proje çizip ruhsatı alacak, inşaatını biz altyapıyı kendisine teslim ettikten sonra 2 yıl içinde tamamlamasını isteyeceğiz.

'CHP'li belediyelerin orada yapıyoruz'

Arsanın devri söz konusu değil, devredemez ve burada 10 yıl faizsiz bir imkan sunuyoruz. Vatandaşlarımız kendi evini arzuladığı şekilde yapsın istiyoruz. Bunu yaparken orada örnek şehircilik modelini yansıtacağımız imara uygun, kaçak olmayacak şekilde süreci yeneteceğiz. Her türlü teknik desteği vereceğiz. Diyelim ki müşterek bir araya geldi vatandaşlarımız, yapımı sürecinde bizden destek talep etti, her türlü desteği vereceğiz.

Altyapı noktasında bizim ulaşımımızın erişemediği arsa söz konusu değil. Tuzla'ya kadar metromuz gidiyor. 3. Havalimanı'na kadar metromuz gidiyor. Başakşehir bugün İstanbul'un en önemli cazibe merkezlerinden biri haline gelmiş. Esenler aynı şekilde. 2 bin konutu teslim ettik. Bölgede yapılan binalara baktığınızda şehrin merkezi olmuş durumda. Ankara'da Eskişehir yolu üzerinde yapıyoruz. Gölbaşı'nda yapıyoruz. Sincan'da yapıyoruz. Öbür tarafta Pursaklar tarafında arsalarımız var. İzmir'e baktığımızda diyelim ki CHP'li belediyelerin orada yapıyoruz. Arsa, müsaitlik durumu nereyse oraya yapıyoruz.

Altyapısı hazır, bu noktada vatandaşlarımızın ulaşabileceği, erişebileceği tüm alanları değerlendirdik. Bu noktada toplu ulaşımı düşünmüyoruz. Orada bir yaşam alanı inşa edeceğiz. Sosyal donatı, hastane, okul ne ihtiyacı varsa. Bugüne kadar 26 bin sosyal donatı yapmışız TOKİ eliyle. Vatandaşlarımız buralarda huzurla yaşıyorlar.

Biz son 20 yılda sadece yüzde 90 tutarı alt gelir grubuna hitap eden konutlar yaptık. 1 milyon 70 bin konut yapmışız. TOKİ'miz gerekli liyakat, tecrübe ve birikime sahip kuruluşumuz. Bu çerçevede bakanlığımız, milli emlak genel müdürlüğü ile birlikte ahenk içerisinde planlama, yapım sürecini beraber yürütüyoruz.

'Söz verip de yapmadığımız hiçbir iş olmadı'

4 yılı aşkındır bakanım, bu güne kadar milletimize söz verip de yapamadığımız hiçbir iş olmadı. Belki gecikmeler olmuştur, süreçte problemler yaşanmıştır. 2 yıl demişiz de 2,5 yıl, 3 yıl olmuştur. Vatandaşımız kurada kendisine ev çıktıysa er ya da geç almıştır. Hukuki süreçler var kamulaştırma problemler, yerel belediye ile sorunlar yaşıyorsunuz. Kanun, yönetmelik, kural var. Bunlara uymak zorundasınız. Bu noktada çok hassasız. Planı yapıyouz, altyapısını hazırlıyoruz, biz yapıyoruz belediye altyapıyı, doğalgazı getiremiyor. Öyle bir projemiz oldu ki, bitirdik doğalgazın, elektriğin gelmesini bekledik. Bu sorunlarla karşılaşabiliyoruz.

Bitmeyen projelerde ne bitmemiş? 57 bin konutun büyük kısmını vatandaşımıza teslim ettik. 100 bin sosyal konutun 95 bini ihale edildi, bir kısmı teslim edildi, bir kısmı yapım aşamasında. Bolu'da arkadaşlarımız zeminle ilgili sıkıntı yaşamışlar. Mersin'de altyapı ile ilgili sorun yaşanmış. Muğla'da arazi üretmek kolay değil. Pandemi sürecinde yapmışız konutları. Siz bunu hangi parayla yapacaksınız, yetişecek mi diyorlar. Bu irade 2019 yılında 100 bin sosyal konut ihale etmiş bir irade. 95 binin bir kısmı teslim edildi, bir kısmı yapılıyor.

Samsun'da konutlarımızı yapıyoruz. Yerelle görüşeceğiz. İstanbul'da imar planını yapmışız. Odalar dava açmış. Bu mücadeleyi de veriyoruz. Belediye dava açmış. Vatandaşımıza sözümüz var demişiz ve bir daha plan yapmışız.

Burada belediyenin uyum noktasında ne istediğine bağlı. 81 ilimizde belediyelerimizle eşgüdüm içerisinde gidelim istiyoruz. Yeri geliyor Mimarlar Odası 'siz buraya konut yapmayın' diyor. Siz burada karar verici değilsiniz, kusura bakmayın. Hukuki mücadelelerle birlikte 95 binini ihale etmişiz. Sonuçta bugüne kadar bizden kura çekmiş, ev almamış vatandaşımız yok. Ama arazide problem çıkabilir, zeminde problem çıkmış başka yerde yapmışız.

'Vatandaş güvenmese bu kadar başvuru olur mu?'

Bu sene 70 milyar hak ediş ödeyecek bir irade. Bu irade bu projeleri yapmış. Vatandaşın endişesi yok. Kaynak Türkiye, milletimiz. Vatandaş güvenmese bu kadar başvuru olur mu?

İzmir Bayraklı'da depremden sonra seferberlik ilan ettik. Mahalle mahalle gezmek suretiyle vatandaşlarımızı dinledik, hala dinliyoruz. Orada dönüşüm derneğimiz var. Faiz oranını destek noktasında arttırdık. Yapımda destek veriyoruz. Ne talep geliyorsa tüm talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Deprem oldu Malatya, Elazığ, Kastamonu'da ne yaptıysak güzel İzmirimiz de gerçekten insanı, sokakları, Kordon'u, boyozuyla güzel İzmirimize aynı şekilde yaklaştık. 5 bin 500 konutluk proje başlattık. Bayraklı'da 2 bin 300 konutu teslim ettik. 6 ay içerisinde ettiğimiz de var 1 yılı biraz geçen de var.

Menemen'e yakın deniz manzaralı bir projeyi hazırladık. Yıl sonunda İzmir'de hiçbir afetzede kardeşimiz dışarıda kalmayacak. Ağır hasar görmüş, hak sahibi olduğu süreçte 2022 yılının içerisinde evlerine girecekler. Orada örneklerimiz, oturan kardeşlerimizle bir gidin görüşün. Oraya nasıl değer katmış. Beraber hüzünlendiğimiz kardeşlerimizin mutluluklarına şahit oluyoruz. Bu yıl evine girmemiş depremzede kardeşimiz İzmir'de kalmayacak.

Editör: Harun Kot