Kurulduğunda;

Bursa’nın çok dışındaydı Organize Sanayi Bölgesi.

Ne var ki;

Özellikle 90’lı yıllardan sonra çok hızlı ve plansız büyüyen Bursa’nın ortasında kaldı böylesine büyük bir sanayi bölgesi.

Sonraları da Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi ile ister istemez komşu oldu.

Hal böyle olunca;
Personel ve yük trafiği şehir içini etkiler hale geldi.

Dahası;

Sanayi kuruluşlarının bacaları da çevredeki yerleşim birimlerini etkiler hale geldi.

Mesela;
Bursa’da bu bölgede çok uzun süredir özellikle gece yarısından sonra havada çok ağır bir kokuyu hisseder oldu Bursalılar.

Kimyasal içerikli olduğu tahmin edilen bu koku, insanların genzini yakıyor, gözlerini yaşartıyor, nefes almasını zorlaştırıyor.

Ve;
Evlerin içini ağır bir şekilde kapsıyor.

İlginç olan ise;

Bursa’nın çevresel sorunlarıyla birebir ilgili olan İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün, yaşanan çevre sorunlarında girişimci olmaması.

Mesela;

Ulusal televizyon kanallarında bile gösterilen Nilüfer Çayı’nın kirliliğinin yarattığı çevresel soruna nasıl kayıtsız kaldıysa İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Bursa’da on binlerce kişinin şikayetine yol açan şu kesif kimyasal kokudan kaynaklı soruna da yine kayıtsız kalıyor.

Zaten anlaşılamayan da bu.

Ortada böylesine ciddi bir sorun olmasına rağmen ilgili kurumun, bu sorunu gözardı etmesi, kamuoyunu bilgilendirmemesi fazlasıyla tuhaf.

Mesela;

Bugün Nilüfer’de pek çok mahalle sakini bu fabrika bacalarından gelen ağır ve tehlikeli kokudan kaynaklı durumu protesto etmek için bir araya geldiler ve seslerini duyurmaya çalıştılar.

İnsanlar artık sokağa çıkıp bu durumu protesto eder hale gelmiş durumda ama ilgili kurumdan deyim yerindeyse tık yok.

Dahası;

Trajikomik bir olay da var.

Mesela;

23 Nisan Mahallesi Muhtarı Sevda Bayraktar’ın bu yönde başına gelenler tam komedi.

Bayraktar;

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bir süre önce vatandaşların bu tepkisini bildiriyor.

Ama gelen cevapta “Kokunun kaynağının tespit edilerek tarafımıza bildirilmesi” diye cevap veriliyor.

Allah aşkına olacak şey mi bu?

Vatandaş hangi yetkiyle OSB’nin içine fabrikalara girecek de hangi aletleriyle baca ölçümü yapacak?

Belli ki;

Valilik’e bağlı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü adeta ‘Ben bu işi çözmek istemiyorum’ demeye getirmiş konuyu.

Anlamak mümkün değil.

Kurumun yönetimi, gelen şikayeti anında değerlendirip ekiplerini yönlendirmek ve sorunu çözmek yerine topu taca atıyor.

Acaba;

AK Parti Bursa il yönetimi nasıl bakıyor, Bursa’da devlet kurumlarının bu çok tartışılacak tavrına?

Belli ki;

Anayasa’nın 56. maddesine göre ‘herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını’ adeta görmezden geliyor Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü.

Bu yönde;
Bölge halkıyla birlikte hareket eden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in söyledikleri de çarpıcı.

Erdem, sorunlu sanayi kuruluşlarının yeterince denetlenmediği konusunda kaygılı.

Kontrol istiyor açıkça Erdem.

Yine;

Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş’a göre de, kokunun kaynağının kendileri tarafından bulunmak istenmesi, kendileriyle dalga geçildiğinin bir göstergesi.

Şu gayet açık.

Bursa’da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kafasını kuma gömmüş durumda.

Gelen şikayete hiç böyle bir cevap verilir mi?

Vatandaş nasıl bulsun kokunun kaynağını, nasıl yapsın baca denetimini?

Tam bir rezalet.

Zaman zaman AK Parti’nin Bursa yöneticisi dostlarımızla görüştüğümüzde bu ve benzeri şehir sorunlarını da konuşuyoruz.

Şehirde ciddi sorunlar var.

Ve bu tip böyle vatandaşla dalga geçer gibi verilen yanıtların bir ucu da iktidar partisine dokunuyor.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden bir şey olmayacağı yine belli de bakalım parti yönetimi bu kez bu işe ne diyecek?