Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in açıklaması şöyle:

"Vakıf malları milletin malıdır, kimsenin tekelinde değildir; milletçe kullanılmalıdır. Bunu hedefliyoruz. Özellikle son yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından uygulamaya konulan 5700 sayılı Vakıflar Kanunu var. Bu kanunun 30. maddesine göre maalesef birçok vakıf malıdır ya da vakıf kültürel malıdır diye el konulan yerler var. Bursa, bunların örnek kentlerinden bir tanesini oluşturuyor. Vakıf, sadece Bursa'da satın alınmış, yıllar önce belediyeye kazandırılmış ya da belediyede olan birçok taşınmaz, üzgünüm ki vakıflar tarafından el konulmuştur.

"VAKIF BÖLGE MÜDÜRÜ ORAYA ÇÖKERİM OTURURUM DEDİ"

Bunlardan bir tanesi en çarpıcısı Bursa Tarihi Belediye Binası'dır. Biliyorsunuz ki 1880'lerde, 70'lerde yapılan bir yapı fakat 1928'de belediye adına tescillenmiş. Ancak vakıflar ne diyor, biliyor musunuz? Senede bizden 1.440.000 TL kira istiyor. Vakıflar bölge müdürünü aradım, dedim ki doğru değil, bizim tespitlerimize göre burada vakıfla ilgili herhangi bir şey yok. Hiçbir şey yok. Üstelik vakıf kültür varlığının anlamı ne? Bunu zaten yargıda farklı değerlendiriyor. Ancak vakıflar adını yapıştırdığı yere el koyuyor. Dedi ki, sayın başkan, zaten 350.000 TL biz aylık değer koymuştuk, iki yüze indirdik. Ben de dedim ki, ya indir de tam şaka. Dedim ki, vakıfla ilgisi yok, 1870'ler ve 80'lerde yapılmış yapı, 1928'de belediyeye devredilmiş. O gün belediye dedi ki, üç gün içerisinde ödersiniz. Bursalılar, bakın bunu hiçbir vatandaşa söylemem, hiçbir yönetime de söylemem. Ne dedi biliyor musunuz? Herkes bilsin, ödemezseniz gider oraya otururum, o binaya taşınırım. Bunu söyleyen vakıflar bölge müdürü. Arkadaşlar, beynim döndü, siz ne diyorsunuz dedim. Sayın müdürüm ne diyorsunuz, ne demek oraya çökmek, oturmak, taşınırım orayı dedi.

Protokol eşleri mutfağa girdi Protokol eşleri mutfağa girdi

Arkadaşlar, sizinle bu konuyu konuşurken kira konusu gündeme geldi. Kiralayacak mısınız, gerekirse kiralamam gerekirse ben otururum dedi. Şimdi ne diyeceksiniz, nedir arkadaşlar? Allah aşkına, bir Vakıflar Bölge Müdürü Bursalının malı, Bursa'ya ait olan bir tarihi bina. Ben oraya çökerim, böyle bir şey kabul etmem mümkün değil. Bir daha da bu sözleri duymak istemiyorum. O bina 3 milyon Bursalının binası, vakıflar bölge müdürünün binası değil. O çok net, söylüyorum. Çok üzüldüm, böyle bir şey mümkün mü arkadaşlar? Böyle bir söz mümkün mü? Üç günde öderseniz ödeyin, oraya taşınırım, otururum, çekerim dedi. Ödemedik.

"MAHFEL'E DE EL KOYDULAR"

Bunlar hoş şeyler değil, onlarca binaya konmuşsunuz. Zaten bakın, sayacağım: Mahfel'e de el koydular. Yani 2014 yılında belediyeye geçmiş bir yer, belediyenin taşınmazları arasında ama sadece "vakıf kültür varlığı" diye bir ibare koymuşlar oraya, oraya da el koymuşlar. Şehir kütüphanesi orası da aynı şekilde, yıllık 120.000 TL de para ödüyoruz biz oraya. Belediye binasından 1.400.000 TL istiyorlar yıllık ve burada da yine aynı şekilde 120.000 TL var. Yani mahkeme hamamı, el konulan yerlerden bir tanesi; Hakkı Paşa Konağı, Hüsnü Züber Evi, İncirli Hamamı, Beyazıtpaşa Medresesi, Umurbey Hamamı, Mudanya Tahir Ağa Hamamı, Hünkar Köşkü civarındaki arsa, Darphane Kültür Merkezi ve birçok taşınmaz benzer gerekçelerle maalesef Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin elinden alınmıştır. Bu yapılarda vakfa ait hiçbir tarihi eser bulunmamakta, bir kısmı tamamen belediye yatırımları ile düzenlenmiş, ihya edilmiştir. Tümüne dava açacağız. Arkadaşlarımız arıştırdı, vakıf kültürü ile alakalı hiçbir emare taşımıyor buralar. Bizim tarihi belediye binası ile ilgili bu açıklamaları asla kabul etmiyorum. Orası Bursalılar belediye binasıdır. Bu taşınmazların çoğu belediye eliyle inşa edilmiştir. Hep bazı hibe, satın alma ile belediye mülkü olmuş tesisler, bazıları takaslarla belediyeye geçmiş tesisler. Tarihi yapılar, niye Bursa Büyükşehir Belediyesi hem onları onarıyor hem tarihi kimliğini koruyor aslında bunları.

Yine tadilat yapılması gereken, üzerinde çalışılması gereken yapılar var. Emin olun, vakıflar bunların hiçbirine 1 TL harcamaz.

Acaba diyorum, tarihi korumak için değil de "bırakalım ne olursa olsun" gibi mi düşünüyor? Örneği var işte, Özlüce'deki yıkıldı. Arkadaşlar, söyleye söyleye yıkılmasına müsaade ettiler. Önceden de başlayanlar var, bizim dönemimizde de başlayanlar var. Yeni çıktı, daha kira işi. Arkadaşlarımız, hatta daire başkanımız gitti, pazarlık yaptılar bizimle. 350.000 istemişler, pazarlıkla 200.00O de diyor ki, "Bir de oraya indik." Kimin malını kime kiralıyorsunuz? Bu taşınmazlar halkın, Bursa'nın malıdır, kimsenin değildir. Bursalıların ortak değeridir. Belediyemiz, bu yapılanları asla kabul etmediği gibi, bu söylem de dahil olmak üzere hepsini reddediyorum. Bursalılar adına kabul etmiyorum.

Hukuki ve idari anlamda da mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu konuda arkadaşlarımız, tüm bilgileri her yapı ile ilgili değerlendiriyorlar. Ne kadar eskiye gidiyorsa, oraya kadar gidip tümüyle ilgili bilgileri değerlendirdikten sonra hemen mahkeme süreçleri başlayacak. Ben inanıyorum ki mahkemece bunların hemen hemen tamamı geri dönecektir; dedikleri o şart oralarda bulunmamaktadır."

Kaynak: Başka Gazete