Hatırlanacaktır.

Bursa’da;
Yılllar önce belediye başkanı seçilen bir siyasetçi hakkında bir takım çevreler büyük bir algı operasyonuna başlamıştı.

Nitekim;

Söz konusu belediye başkanının sözde özel hayatına dair başlatılan bu çirkin kampanya, sosyal medyanın da gelişigüzel kullanılmasıyla Ankara’ya partinin Genel Merkezi’ne kadar ulaşmıştı.

Ne acı ki;

Söz konusu belediye başkanı, hakkındaki bu çirkin iddialarla ilgili açıklama yapmak durumunda bırakılmıştı.

Ve;

Bu kirli algının arkasında yatan tek şey siyasi rekabetti.

Bazı siyasiler ve tetikçileri eliyle yapılan bu organizasyonun hala dahi akıllarda kalması bile çirkin.

Ne yazık ki;

Bir takım menfaat çeteleri tarafından planlandırılıp piyasaya sürülen bu çirkin iddialar daha düne değin AK Partili, CHP’li ve İYİ Partili bazı isimlere yönelik de yapılıyordu.

Ve bunlar Bursa’da oluyordu.

Kimi;

Terör örgütü mensubu olmak gibi büyük bir suçla itham edilip, siyaseten yıpratılmaya çalışılıyordu.

Kimi;

Kendisine siyasi rant sağlamak adına akıl almaz iftiralara ve senaryolara maruz bırakılıyordu.

Kimi de;

Sıfatını kullanarak güya maddi rant yarattığı gibi hiçbir mahkeme kararı olmayan çirkin bir algı operasyonuna malzeme yapılıyordu.

Tüm bu operasyonların ardında da yine siyasi yıpratma gayesi vardı.

Yapılanların hepsi çirkindi.

Ve;
Böyle bir yapı içinde gidiliyordu belki de son 20 yılın en önemli seçimine.

Malum.

Kamuoyunda;

“Dezenformasyonla mücadele yasası” olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi yasalaştı.

Bu kanun ile;

Gerek internet yayıncılığında gerekse sosyal medyada artık güvenli bir dönem başlıyor.

Malum.

Yakın döneme kadar isteyen istediğini dile getirebiliyordu sosyal siyasi algı operasyonları da dahildi.

Bursa’da da;

Adı kullanılarak veya ima edilerek özellikle bazı üst düzey siyasetçiler, bazı aklı evvellerce güya alay konusu yapılarak, kamuoyu nezdinde kirletilmeye çalışılıyordu.

Yeni düzenleme ile artık hiç kimse, kişi, kurum ve kuruluşlar aleyhine algı operasyonları yapamayacağı gibi bunun ciddi bir cezai yaptırımı da olacak.

18 Ekim’de de resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yani halihazırda bu kanun uygulamada.

Bu kanun;

Özellikle siyaset kurumunda deyim yerindeyse hedefe konularak yıpratılmaya çalışılan, yalan bilgilerle algı operasyonlarına maruz bırakılan kişilere bir yargı kalkanı getiriyor.

Yani;

Kişilere kirli siyasi algı operasyonları yapanlar, iddialarını ispat edememeleri halinde ciddi bir yaptırım içine sokuluyor.

Öyle ki;

Bunun için de ima kavramı da var.

Yani;

İsim yazmayarak ya da yazamayarak ima yoluyla kişiye yönelik gerçek dışı iddialar da bu dezenformasyona yani kasıtlı olarak rencide etmeye, aşağılayıp küçük düşürmeye giriyor.

Ki;
Bu durumun Bursa’da siyasilere yönelik çok örnekleri vardı yakın zamana değin.

Bu yönde sadece bir noktaya itiraz var.

O da;

Yasanın 29. Maddesi olan “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunun 1 yıldan başlayıp 3 yıla kadar varan hapis cezasına.

Bu durum;

“Kime göre, neye göre” mantığıyla çelişiyor ki, doğru bulunmuyor.

Nitekim;

Bu madde halen Anayasa Mahkemesi’nde incelemede.

Görünen…

Son yılların en büyük, en kritik ve belki de en önemli seçimi öncesinde bu yasa’nın, şahsi maddi kazanımları için siyasilere yönelik algı operasyonu yürüten kirli odaklara ve klavye tetikçilerine büyük darbe vuracağı yönünde.

Editör: Seren Bülbül