Doğrusunu söylemek gerekirse;
Çok iyi bir iş çıkarmış Bursalı komedi sanatçısı Ata Demirer.

Senaryosunu kendi yazıp aynı zamanda başrolünü oynadığı “Bursa Bülbülü” adlı filmi, adeta bir derbi maçı izler gibi izledik.

Her dakikası mükemmeldi.

Tabi;

Bize bu filmin bu kadar mükemmel gelmesinin en büyük sebebi, filmin, 80’li yılların Bursa’sında geçiyor olması.

Adeta bir zaman tüneline götürdü bizi Ata Demirer.

Henüz izlemeyenler için filmi anlatmayalım ama konusundan bahsedelim tabi biraz.

Mudanya ve Kumla sahillerindeki çay bahçelerinde şarkıcılık yapan ve en büyük tutkusu bir kaset çıkarmak olan Cengiz adlı bir yerel şarkıcının (Ata Demirer) saman alevi gibi parlayan komik sanat yaşamı anlatılıyor.

Zaten;
Filmin en önemli noktası, 80’lı yılların taverna ve gazino kültürünün yansıması.

Bahsettiğimiz gibi Ata Demirer bizleri adeta zaman tüneline soktu bu filmle.

Kumla ve Mudanya sahilleri

Tophane ve Hisar Mahallesi

Kozahan

Ulucami ve bahçesi

Arap Şükrü

Kebapçı İskender

Kültürpark

Bahçeli eski Bursa evleri senaryonun birer parçalarıydı.

Filmin içinde olan mekanlar olduğu gibi eski halleriyle de karşımızdaydı.

Mesela;

Eskilerde olan meşhur kuş mezatı gösterilirken Bursa’ya geldiklerinde Açık Hava Tiyatrosu’nda bir ay boyunca kapalı gişe oynayan Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın “Devekuşu Kabare Tiyatrosu” da unutulmamıştı.

Tıpkı bir dönemin meşhur kasetçi ve plakçısı Çokran Plak gibi.

“Alamancılık” kültürünün de yer aldığı filmde taverna kültürü ise Altınceylan’da yapılan çekimlerle betimlenmişti.

Zeki Müren, Bülent Ersoy, Devran Çağlar, Müzeyyen Senar, Fatih Ürek, Cengiz Kurtoğlu, Küçük Emrah da filmin senaryosundaydı.

Not alabildiğimiz kadarıyla Ata Demirer, 80’li yılların Bursa’sında her bir şeye dikkat etmiş.

Mesela;

Bir dönem Çernobil’deki patlamanın ardından yayılan Karadeniz kıyılarına kadar gelen radyasyonu, dönemin ANAP’lı Bakan’ı Cahit Aral’ın kameralar karşısında o meşhur çayı içmesi bile filmin bir parçasıydı.

“Deli Ayten” ise hemen her sahnedeydi.

Ayten’in kostümleri de tıpatıptı.

Dönemin Yeşil Bursa’sına sık sık yer verildiği filmde “kurtkapanı” olarak adlandırılan “Kumkapanı Plakçılar Çarşısı” ile dönemin Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan da unutulmamıştı.

Ve tabi dönemin en büyük yerel gazetesi Bursa Hakimiyet’i bile atlamamıştı Ata Demirer.

Senaryo gereği haklarında çıkan sahne haberleri ve başarılı performansları Bursa Hakimiyet’in sayfalarında yer alıyordu.

Geniş bir kadro ile dönemin o sakin ve sessiz Bursa’sını en iyi şekilde anlatmaya çalışan Ata Demirer’in “Bursa Bülbülü”nü fazlasıyla beğendik.

Araştırdığımız kadarıyla Demirer bu film için çok çaba harcamış.

Öyle ki;

İzleyenlerin ilk kez duyduğu filmin baş şarkısı olan “Beyaz Zambaklar” bile sadece bu film için yazılıp bestelenmiş.

Gizli bir aşk hikayesinin, ünlü bir şarkıcı olma yolunda eritildiği filmde hüzün de vardı.

Finali de sürprizdi.

Şimdilik bu kadar anlatalım ve henüz izlemeyenler için izleme tavsiyesinde bulunalım, özellikle de yaşı 50 ve üzerinde olanlar Bursalılar için.