Uludağ, göller ve şelaleler gibi doğal zenginlikleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki tarihi eserleri, zengin mutfak kültürü, termal kaynakları gibi değerleriyle turizmin her alanına hizmet edebilecek potansiyele sahip olmasına rağmen, turizmden hak ettiğini alamayan Bursa’da turizm odaklı projelere bir yenisi daha eklendi. 

Bursa’nın turizm pastasından daha fazla pay alabilmesi amacıyla kentin sahip olduğu değerleri her platformda tanıtmaya çalışan Büyükşehir Belediyesi, ‘Tarihten Doğaya Bursa’ projesiyle kentin gizli kalmış değerlerini gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Proje kapsamında ilk olarak Eşkel - Tirilye arasındaki 13 kilometrelik parkur doğaseverlerle kat edilirken, turizmin yeni rotası Mustafakemalpaşa ilçesindeki Suuçtu Şelalesi oldu.

Eşsiz manzara

Doğaseverlerin büyük ilgi gösterdiği ‘Tarihten Doğaya Bursa’ projesi, yaklaşık 80 kişinin katılımıyla Merinos Park’taki buluşma noktasından start aldı. Otobüslerle Mustafakemalpaşa ilçesine gelen doğaseverlerin yürüyüşü, Uludağ'dan sonra Bursa'nın ikinci büyük yükseltisi olan ve ilçe merkezine 17 kilometre uzaklıktaki Suuçtu Şelalesinden başladı.

Karadere üzerinde yer alan ve fay hattındaki çökme sonucu oluşan şelalede 38 metre yükseklikten kaya zemine dökülen suyun oluşturduğu eşsiz manzarayı hayranlıkla izleyen doğaseverler bol bol fotoğraf çekti. Büyük şelalenin bulunduğu alandaki kısa bir molanın ardından yürüyüş, Orman Bölge Müdürlüğü tarafından vadi tabanında oluşturulan 5 kilometrelik yürüyüş yolunda devam etti. Şelalenin vadi tabanındaki çınarlar, yamaçları saran ulu kayınlar, sonbaharın yeşilden kızıla dönen tüm renkleriyle doğasevere eşsiz bir manzara sundu.

Dökülen yapraklarla kaplı parkurda Karadere boyunca yürüyen doğaseverler, bazen bir uçurumun üzerine kurulan ahşap köprüden, bazen de dere üzerine kurulan asma köprülerden geçerek, aynı zamanda adrenalin dolu bir parkuru aşarak, yürüyüşün bitiş noktası alan Muradiyesarnıç mahallesine ulaştı.