Altı yıl önce elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden Dr.Abdi Gazioğlu, 61 yıllık yaşamında neşesi, nüktedan kişiliği ve insancıl yaklaşımıyla sosyal çevresinde iz bırakan ve de sevilen, sayılan bir simaydı.
Dr.Abdi Gazioğlu’nun yakın dostu Prof.Dr.İsmail Tatlıoğlu tarafından ölüm yıldönümünde (3 Ağustos 2017) başlatılan ve de geleneksel hâle gelen anma etkinliği, yılın belirli zamanlarında da hatıralarını canlı tutmak adına sevenleri tarafından bir araya gelinerek sürdürülüyor.
Minteks Özlüce’de düzenlenen ve bu kez Gültekin Delen ev sahipliğinde gerçekleşen anma gecesinde Prof.Dr.İsmail Tatlıoğlu, Özkan İrman, Prof.Dr. Mahmut Yavuz, Fuat Bursalı, Suat Gülçimen’in de aralarında bulunduğu dostları Dr.Abdi Gazioğlu’nu yer yer hüzünlü yer yer de neşeli anılarıyla yad etti. Gecede, Bursa’nın modern Nasrettin Hocası olduğu yönünde görüş bildiren sevenleri, Dr.Abdi Gazioğlu’nun sosyal hayatında çok renkli bir kişiliğe sahip olduğu ve yaşamına binlerce sevgi ve dostluk sığdırdığını belirtti.
Bu anlamlı anma gecesinde aynı zamanda Gazioğlu dostları, Cumhuriyet’in 100’üncü Yılını özel bir pasta ile kutlamayı ihmal etmediler.
Dr.Abdi Gazioğlu Hakkında: 1956 yılında Orhaneli'de doğan Abdi Gazioğlu. 1980 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. 1989 yılında İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Radyoloji ihtisasını tamamladı. Bursa Devlet Hastanesinde görev yaptı. 3 Ağustos 2017 tarihinde hayatını kaybetti.
Abdi Gazioğlu’nun ardından Yazar Özkan İrman’ın çağrısıyla; ona değer veren insanların kaleme aldığı 29 mektup da SÜS kitabında bir araya geldi. Kitapta yazar ve ailesinin dışında, Fuat Bursalı, Prof.Dr.Mahmut Yavuz, Resul Yiğit, Recep Beygirci, Kenan Çelik, Suat Gülçimen, Metin Erkan, Hakan Rüştüoğlu, Gültekin Delen, Muzaffer Özel, Filiz Gündoğdu, Hayrettin Topçu ve Bülent Kayhan, Gazioğlu’na mektup yazan isimlerdir. Özkan İrman kitabın ön sözünde Abdi Gazioğlu’nu şöyle anlatmıştı;
Bazı insanlar da vardır, bizzat varlığı süstür.
O süsler yüreğe takılır bir daha da çıkarılmaz.
Abdi Gazioğlu da bir süstü.
Sadece benim değil herkesin süsüydü...
Ben o süsü yazmak için yola çıktım.
TDK’da verilen örnekte de olduğu gibi kitap da bir süstür.
“Süs”ün bir SÜS’ü olsun istedim...