1978-1983 yılları arasında tam 15 erkeği öldürdü Dennis Nilsen. Bu 5 yıl boyunca kimse onun bir insanı öldürebileceğini, öldürdüğü kişilerle birlikte olabileceğini tahmin edemedi. Çünkü kendi halinde, istihdam ofisinde çalışan sıradan ve nazik görünümlü biriydi. Ancak diğer pek çok suçlu gibi zor bir çocukluk geçirdi. Annesi sert, nevrotik bir kadındı. Dennis, eşcinseldi ve çocukken cinsel istismara da uğramıştı. Son derece kibar ve zeki biri olan Nilsen’i görenler, onun bir seri katil olacağına ya da ciddi kişilik bozukluklarına sahip olduğuna ihtimal vermiyordu.

KURBANLARININ VÜCUTLARINI PUDRALADI

Dennis Nilsen, deyim yerindeyse ölü taklidi yaparak bir şeyleri bastırmaya çalışıyordu. Kendi halinde yaşayan Nilsen, bir müddet sonra tanıştığı erkekleri öldürerek seri cinayetlerine başladı. Barda tanıştığı bir adamı evine çağırdı. Ancak adam evine gitmek istemeyince onu öldürdü ve daha sonra temizleyip onunla vakit geçirdi. İfadelerine göre hem ölü bedenlerden zevk alıyor hem de yalnızlığını gideriyordu. Onları öldürdükten sonra iç çamaşırlarına kadar soyup vücutlarını pudralıyordu. Kurbanlarını koltuğuna oturtuyordu, böylece onlar da oturdukları yerde kalıyor ve onu terk etmemiş oluyorlardı. 

CESET PARÇALARINI KLOZETE ATTI AMA...

Bu durum Dennis Nilsen'ın o kadar hoşuna gitmişti ki tanıştığı ya da beraber olduğu bütün erkekleri teker teker öldürmeye başladı. Önce karşısındaki iple ya da suda boğuyor, sonra da temizleme işlemine başlıyordu. Tabii ki bütün cesetlerden de kurtulamıyordu. İlk olarak cesetleri evindeki parkelerin altında saklamaya çalıştı. Sonra dolaba koydu. Yakarak kurtulmayı denese de yakma işleminden iyi bir sonuç elde edemedi ve son olarak çareyi ceset parçalarını klozete atıp sifonu çekmekte buldu. 

KURBANLAR KİMDİ?

Sonunda ceset parçaları giderleri tıkadı ve komşuları bu durumdan şikayetçi oldular. İlk olarak hayvanlara ait sandıkları ceset parçalarının insan cesedi olduğunu anlayınca da Dennis Nilsen'ın cinayet serisi ortaya çıktı. Hemen de itiraf etti zaten suçunu Nilsen. Aldığı ses kayıtları da bu durumu çok net bir biçimde ortaya koyuyordu. İşin garip yanı katilin çabucak bulunmuş olmasına rağmen cesetlerin kime ait olduğunun bilinmemesiydi. Katil belli ama öldürülen kim? Öldürülen kişiler hakkında bir tane bile kayıp haberi yoktu...

EVSİZ VE İŞSİZLERDİ

Maktullerin kimliğini araştıran polisler, çoğunun aileleri tarafından dışlanmış, uzaklaştırılmış ve eşcinsel kişiler olduğu bilgisine ulaştı.

Polis ekiplerine durmak istediğini fakat hayatında başka bir heyecan yer alamadığı için devam ettiğini söyleyen Dennis Nilsen, müebbet hapis cezası aldı.

10 MAYIS 2018'DE...

Nilsen, şiddetli mide ağrıları şikayetiyle 10 Mayıs 2018'de hastaneye kaldırıldığında müebbet hapis cezasını çekiyordu. Karın bölgesinde damar anevrizması yaşadığı anlaşılınca tedavisi yapıldı. Ancak daha sonra mide ameliyatının bir komplikasyonu olarak kan pıhtılaşması yaşadı. Nilsen, ömür boyu hapis cezasının 34 yılını çektikten iki gün sonra, 12 Mayıs 2018'de öldü. Otopsi raporuna, Nilsen'in ölüm nedeninin pulmoner emboli ve retroperitoneal kanama olduğu yazıldı.

KÜLLERİNİN, CESETLERİ YAKTIĞI YERE SAÇILMASINI İSTEDİ

Haziran 2018'de yakılan Nilsen'in külleri akrabası Mark Austin'e verildi. Nilsen, Austin'e, küllerinin kurbanlarını yaktığı eski evinin bahçesine saçılmasını istediğini söyledi. Austin, Nilsen'in isteğini reddederek, "Bunun bir hakaret olduğunu düşündüm. Zamanı geldiğinde muhtemelen küllerini denize saçacağım" dedi.