Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakü'de Azerbaycan'ın 8 Kasım Zafer Günü kutlamalarına katıldıklarını anımsatan Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile ikili ilişkileri değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi.

Parfüm imalathanesinde yangın: 6 ölü
Parfüm imalathanesinde yangın: 6 ölü
İçeriği Görüntüle

ŞAHBAZ ŞERİF İLE GÖRÜŞME

Ziyaretinde Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'le de bir görüşme gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, Pakistan ile Afganistan arasında son dönemde yaşanan askeri gerilimin önlenmesine ilişkin tedbirleri ele aldıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malumunuz bu iki kardeş ülke arasındaki çatışma ortamına bir son vermek için Katar'la birlikte arabuluculuk süreçlerini yürütüyoruz. Hedefimiz ateşkesi sürdürülebilir kılacak tedbir ve mekanizmaları devreye sokmak ve bölgedeki terör olaylarını kalıcı olarak sonlandırmaktır" dedi.

KARABAĞ'DA YENİDEN İMAR SÜRECİ

Karabağ'da devam eden yeniden imar faaliyetlerini takdirle izlediklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin bu çalışmalara destek verdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Güney Kafkasya'da 30 yılı aşkın süre devam eden istikrarsızlık ortamının ardından, kalıcı barış ve huzur için bir fırsat penceresi aralanmıştır. Barış sürecinin en yakın zamanda nihayete ermesi, savaşın muzafferi olan Azerbaycan'ı bölgede barışın da mimarı olarak öne çıkaracaktır.

Bu düşüncelerle tüm Azerbaycanlı kardeşlerimizin Zafer Günü'nü bir kez daha kutluyor, ülkem ve milletim adına en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum. Azerbaycan'ın kutlayacağı Bayrak Günü'nü de şimdiden tebrik ediyorum. Ziyaretimiz sırasında bizi her zamanki gibi sıcak misafirperverliğiyle karşılayan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'e ve bizleri bağırlarına basan kardeş Azerbaycan halkına teşekkürlerimi iletiyorum."

Gazetecilerin uçakta Erdoğan'a yönelttiği sorular ve Cumhurbaşkanı'nın yanıtları şöyle:

SORU - Karabağ savaşının beşinci yılında Türkiye'nin vermiş olduğu desteğin en kritik noktası ve size göre kırılma anı neydi? Bu verilen desteğin Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler noktasında bir emsal teşkil etmesi söz konusu olacak mı?

Her şeyden önce, Karabağ zaferi sadece Azerbaycan'ın değil, Türk dünyasının bir zaferidir. "İki devlet tek millet" ruhuyla, bugün geçit resmindeki konuşmamda da ifade ettiğim gibi, bu anlayışı sürekli kılacak bir adımı, bir yaşamı burada devam ettiriyoruz. Biz, o gün dosta düşmana "Türkiye sonuna kadar Azerbaycan'ın yanındadır" dedik, daha ilk adımı atmadan önce biz Azerbaycan'ın yanında olduğumuzu ifade ettik. Türk SİHA'ları, mühendislerimizin alın teriyle üretilen sistemler, Türk aklının, Türk iradesinin, Türk cesaretinin sembolü haline geldi. Zafer sonrasında bölgede barış rüzgarları esiyor ve Türkiye olarak bundan memnuniyet duyuyoruz. Biz de Azerbaycan ile senkronize şeklinde Ermenistan ile normalleşme sürecini yürütüyoruz. Bunu yürütürken Azerbaycan'ın buradaki haklarına halel getirilmesine asla müsaade edemeyeceğimizi de muhataplarımıza söylüyoruz. Şu anda İlham Aliyev kardeşimin liderliğinde Karabağ'da devasa bir kalkınma hamlesi söz konusu. Yollar, tüneller, tarım projeleri ve evler, birbiri ardınca Karabağ'ın dört bir yanında yükseliyor. Bu süreçte Azerbaycan'a da gereken katkıyı yapıyoruz. Özellikle altyapı, üstyapı noktasında Azerbaycan bir değişim, dönüşüm sürecini yaşamakta. Gerek Merhum Haydar Aliyev dönemi olmak üzere gerekse İlham Bey'in görevi devralmasından sonra burayı yakından takip eden bir siyasi lider olarak, ne zaman nerede ne oldu, bunları çok çok iyi biliyorum. İlham Bey'in bu başarısını görmezden gelmek kesinlikle mümkün değil. Onun için kendisini ve ekibini kutluyorum.

SORU - Gazze'ye insani yardımların ulaşmasıyla ilgili bazı sıkıntılar yaşanıyor hala? Umudumuz biran evvel çözülmesi yönünde. Kış geliyor, barınma sorunu çok büyük. STK'ların kampanyaları var. Devletimizin gerçekleştireceği ülke çapında büyük bir yardım kampanyası gündeme gelir mi? Bu konudaki çalışmalar ne durumda?

Şu anda Türkiye, Gazze'ye en üst düzeyde yardımı devam ettiren, yardım yapan bir ülke. Milletimiz bu konuda gerçekten çok çok hassas. 17'nci iyilik gemimiz biliyorsunuz El-Ariş'e ulaştı. Ancak yardım koridorları kasıtlı olarak tıkanmakta, insani yardımların bölgeye ulaşması maalesef engellenmekte. Günlük 600 TIR insani yardım girişine izin verilecekti, fakat bu söz bile, ki onlar verdi bu sözü, yerine getirilmiyor. Biz, milletimizin emanetlerini Filistinli kardeşlerimize ulaştırmak için, yoğun çaba gösteriyoruz. Dostlarımız ve kardeşlerimizle de temaslarımızda bu konuya yönelik planlamaları konuşuyoruz ve geliştiriyoruz. Gazze'nin acil ihtiyacı olan malzemelerin bölgeye sevki bizim için çok çok önemli. Bu mesele sadece bir yardım konusu değil, aynı zamanda bir insanlık meselesidir. Bunu yakın takipte sürdürüyoruz. Özellikle de gıda, ilaç, barınma malzemeleri, sağlık ekipmanları, giyim eşyaları, hijyen için kullanılan ürünler bugüne kadar sevk edildi ve bu gayretimiz devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de bunların sevkini yapacağız.

SORU - Şu anda an itibarıyla Suriye'de geri dönüşler ne aşamada efendim? Bir de Türkiye'de tabii bu arada kalifiye eleman olan Suriyeliler var. Bu nitelikli eleman olan sığınmacıların kalması için mesela sanayide veya farklı sektörlerde çalışmalar var mı? Ben salı günü deprem bölgesinde, Hatay'daydım. Yapılar çok güzel tamamlanmış, bitecek. Bakanımız Murat Kurum '220 bin konteyner elimizde olacak' dedi. Bu 220 bin konteyner boşa çıkacağı için Türkiye bunları Suriye veya Gazze'ye gönderir mi? Böyle bir çalışmanız var mı?

Sığınmacılar mevzusu Türkiye'nin en fazla istismar edilen konularından bir tanesiydi. Özellikle CHP, bu konuyu çok çok istismar etti. Geçtiğimiz seçimde CHP ve Cumhurbaşkanı adayı tarihe utançla geçen ırkçı bir kampanya yürüttü. Bu ırkçı kampanyanın neticesinde de sonuç malum. Belki de bu zatın gidiş sebebi bu da olabilir. Çünkü bu konuyu çok istismar etti ve bu insanların ahını aldı. Ülkemize sığınan Suriyeli mazlumları düşmanlaştırdılar, hedef gösterdiler, 3-5 oy uğruna buradan netice çıkaracaklarını sandılar, ama istedikleri sonucu da alamadılar. Biz ise bu meselede hep vicdanın, insanlığın, kardeşliğin ne demek olduğunu anlattık. Ne dedik? "Biz ensarız, onlar muhacir." Dolayısıyla "Ensar olarak biz bu muhacirlerimizi kapı dışarı etmeyiz, edemeyiz" dedik ve sözümüzde de sonuna kadar durduk. Bugün de olsa yine dururuz. Bu arada Suriye'nin kuzeyinde konut yapımlarına da başladık. Bunlar da devam ediyor. Suriye birlik ve beraberliğini huzur ve istikrarı tahkim ettikçe dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış sığınmacıların dönüşü de hızlanıyor. Bakın şimdi nereye geldik? Suriye'ye yaptırımlar kaldırıldı mı? Kaldırıldı. Ne oldu? Ne olacaktı? Siyasette mesele ufuk meselesidir, ufuk... Varsa ufkunuz, sorun çözersiniz. Ama ufkunuz yoksa, hiçbir şeyi halledemezsiniz. 2016'dan itibaren Suriye'ye dönenlerin sayısı 1 milyon 290 bine ulaştı ve bu sayı her geçen gün artıyor. Bunlar da bizim için sevindirici, güzel neticeler. Deprem bölgesinden bahsettiniz. Bu bölgedeki konteynerlerin de özellikle Gazze'ye sevk edilmesiyle ilgili hazırlığımız devam ediyor. Bunu ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu konteynerler ile bölgeye inşallah en üst düzeyde bir imkan sağlayacağız. Filistinlilerin yaşamaya devam edeceği yeni Gazze'nin inşa edilmesi sürecinde bu konteynerleri, kardeşlerimize inşallah vereceğiz.

Kaynak: NTV