Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; 

Malazgirt Zaferi'nin 951. yıl dönümünde Sultan Alparslan başta olmak üzere Anadolu'yu bizlere vatan haline getiren tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Dün Ahlat'ta vatandaşlarımızla ve gençlerimizle coşkulu bir buluşma gerçekleştirdik.

Malazgirt çeyrek asır önce Türklere yeniden aralanan Anadolu kapılarının bir daha kapanmamak üzerine ardına kadar açılan kapının adıdır. Bu zaferden önce ecdad Kayseri'den Konya'ya hatta İstanbul Boğazı'na kadar zaten Anadolu'ya yayılmıştı. Ama henüz bu toprakları bütünüyle güvenli ve huzurlu bir belde haline dönüşememişti.

Sultan Alparslan, Malazgirt'teki zaferi ile Anadolu'yu bir eman yurdu haline getirmiştir. Bizans ve Selçuklu ordusu Malazgirt'te karşı karşıya geldiğinde İslam dünyasının dört bir yanında Sultan Alparslan'ın ordusu için dua ediliyordu.

Sultan Alparslan tıpkı bugünkü gibi bir cuma günü namazı müteakip beyaz elbisesiyle atının kuyruğunu bizzat bağlayıp, ordusunu hücuma kaldırmıştır. Sultan Alparslan'ın namazgahında hep birlikte eda edecek, kendisi ve ordusundaki kahramanlar için dualarımızı yapacağız.

Malazgirt Zaferi'nin ardından Anadolu'nun çeşitli yerlerinde kurulan küçük beylikler önce Selçuklu sonra Osmanlı'da toplanarak bir cihan devletinin sütunlarına dönüşmüştür. Bizans hükümdarı ise Sultan Alparslan tarafından affedilmesine rağmen, Bizans sarayında katledilmiştir. Türk tarihinde pek çok zafer varken, Malazgirt'in üzerinde bu kadar çok durmamızın bir sebebi var. Çünkü Malazgirt, milletimizle birlikte tüm İslam dünyasının bir zaferidir. Malazgirt bu coğrafyada kazandığımız diğer zaferlerin anasıdır.

Malazgirt'in üzerinde bu kadar çok durmamızın bir sebebi var. Malazgirt, milletimizle birlikte tüm müslümanların da bir zaferidir. Malazgirt, kazandığımız tüm zaferlerin ilk adımıdır, anasıdır.

"MALAZGİRT'İ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ"

Malazgirt Zaferi'nden 3-4 yıl sonra kurulan Anadolu Selçuklu devleti 228 yıl sonra Osmanlı, 852 yıl sonra Cumhuriyet bu zaferin meyveleriydi. Sultan Alparslan Anadolu kapılarını bize açmamış olsaydı, bu coğrafyadaki süregelen varlığımızı ebedi kılabilir miydik, bilmiyorum. Bunun için Malazgirt'i asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Daima gönül dünyamızda ve zihnimizde yaşatacağız. Ecdadın da bu konuda hassasiyet gösterdiğini biliyoruz.

Ülkemizde bir dönem milli her hasretimiz gibi Malazgirt'in de unutulmaya çalıştırılmıştır.

Sınır ötesi harekatlarımızda mücadelemizi yürüttük ve başarıya ulaştırdık. Biz tıpkı Alparslan, Fatih ve Yavuz'un yaptığı gibi er meydanında her türlü mücadeleyi verirken masumların canlarına halel getirmiyoruz.

Hamdolsun. Ülkemizde herkese yetecek imkanı var. Devletimiz her bir vatandaşına sahip çıkacak. İşte bunun için her fırsatta ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz.

"HİÇ KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYACAĞIZ"

Hiçbir saldırıya, oyuna, tuzağa tahammülümüz yok. Özgürlüğümüzü hedef alan hiç kimseyi affetmeyeceğiz. Vatanımızı bölmeye çalışan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. İnşallah gelecek yüz yılda bizim neslin asrı olacaktır.

"MİLLETİMİZLE BİRLİKTE MÜSLÜMANLARIN DA BİR ZAFERİDİR"

Türk tarihinde pek çok zafer varken Malazgirt'in üzerinde bu kadar çok durmamızın gençlerimize bu zaferi anlatmak için çaba göstermemizin bir sebebi vardır. Çünkü Malazgirt milletimizle birlikte tüm İslam dünyasının Müslümanların da bir zaferidir. Malazgirt bu coğrafyada kazandığımız diğer tüm zaferlerin ilk adımıdır, anasıdır, bereketli kaynağıdır. Halide Nusred Malazgirt'in bu vasfını şu şekilde dizelere döküyor; Atlanmış pusatlanmış erleri sanki yeldi. Nal sesleri bir zafer marşı gibi yükseldi. Şimşek şimşek hızlandı, zulmü, zulmeti deldi. Her savaşa benzemez bu bir kutsal savaştı. Ay parçası yiğitler hak yolunda savaştı. Evet Malazgirt zaferinden sadece üç dört yıl sonra kurulan Anadolu Selçuklu Devleti 228 yıl sonra kurulan Osmanlı, 852 yıl sonra kurulan Cumhuriyet hep bu zaferin meyveleriydi."

ŞİİR OKUDU

Merhum Genç Osmanoğlu aylardan ağustos günlerden cuma diyerek başladığı şiirinde bu tabloyu şöyle anlatıyor; Yiğitler kan döker, bayrak solmaya Anadolu başlar vatan olmaya. Kızıl elmaya hey, kızıl elmaya. En güzel marşını vurmadan mehter, ya Allah Bismillah Allah'u Ekber. Malazgirt zaferinin ardından Anadolu'nun çeşitli yerlerinde kurulan küçük beylikler zaman içinde önce Selçuklu'nun ardından Osmanlı'nın bünyesinde toplanarak bir cihan devletinin sütunlarına dönüşmüştür.

Bu savaşta yenilen Bizans hükümdarı ise Sultan Alparslan tarafından affedilmesine rağmen kendi sarayındaki muhalifler tarafından feci bir şekilde katledilmiştir. Türkiye'nin dostluk elini uzattığı kimi çevrelerin bu tarihi hakikatleri birer ibret vesikası olarak hatırlamalarında fayda görüyoruz. Bizans'ın, Fatih'in İstanbul'u fethi ile sona eren kaçınılmaz akıbetini şair şöyle anlatıyor; Şafak söktü gün ışıdı işte, işte bize geldi gurur duyun çatırtısını uzak uzak Bizans yıkıldı Malazgirt'te nitekim Malazgirt'ten sonrası ecdadımız için sadece bir vakit saat meselesiydi.

Editör: Seren Bülbül