O karanlık gecede ilk haber Boğaziçi Köprüsü'nden geldi. Köprü tek taraflı olarak kapatılmıştı. Herkesin aklına önce ve sadece bir "terör saldırısı" ihtimali geldi. Saatler 21:30'u gösteriyordu.

Sonra bir cep telefonu görüntüsü sosyal medyada hızla yayıldı. İstanbul'da askerlerin bu görüntüsü tedirginlik yaratırken Ankara'da uçak sesleri evlerin camlarını sarsıyordu.

Bir askeri hareketlilik vardı. Ama adı konmamıştı.

Dakikalar ilerledikçe özellikle Ankara'da devlet binalarına saldırılar başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bomba atılıyordu.

TRT'ye ateş açılıyor. Bina basılıyor. Bildiri okutuluyor.. Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Eğitim Merkezi bombalanıyor.

Genelkurmay binası basılıp Genelkurmay Başkanı alıkonuluyor.

Aynı dakikalarda MİT binasına helikopterden ateş açılıyordu.

Ankara'dan bu görüntüler gelirken İstanbul'da darbe girişiminin merkezi Boğaziçi Köprüsü'ydü.

Darbeciler tarafından kapatılan köprüye halk çıktı. Bu direnişte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CNN TÜRK ekranlarından yaptığı o tarihi çağrı etkili olmuştu.

Pek çok kentte halk sokaklara döküldü. Tankların altına yattı, üstüne çıktı. Kurşunların üzerine yürüdü.

Sabaha karşı 4 sularında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın darbeciler hakkında gözlatı kararı vermesi, sonun başlangıcıydı.

Darbe girişiminde bulunanlar teker teker gözaltına alındı. Ve Başbakan Binali Yıldırım o kalkışmanın bastırtıldığını duyurdu.