Akıllara durgunluk veren olay, ‘bohçacı’ görünümündeki iki kadının nevresim satmak bahanesiyle girdikleri evde meydana geldi. Bohçacı kadınlar; genç kıza büyü yapıldığını, nişanlısı ile aralarını bozmaya çalışanların olduğunu öne sürdüler. Yumurtadan kurdele ve saç çıkmasıyla büyünün bozulacağını söyleyen iki kafadar dolandırıcı; yumurtanın kırılması ile kurdele ve saç çıktığı, patatesin ezilip taş çıkacağını, bu nedenle nişanlı kızdan patates ve tüm altınlarını getirmesini ve altınları beze sarıp sedirin altına koymasını ve 2 saat dokunmamasını tembih etti. Aksi takdirde çarpılabileceğini ve dışarıdan 40 adet taş toplamasını söyleyerek genç kız ve annesinin dışarı çıkmalarını istediler.
Ev sahiplerinin dışarı çıkmasıyla bohçacı kadınlar altınları alıp kaçtı. Mağdur genç kız ve annesi soluğu polis merkezinde aldı. Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında olaya karışan iki zanlı yakalandı. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Nitelikli dolandırıcılık’ suçundan yargılanan iki sanık kadın, Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-a, 52/2-4 ve 53. Madde hükümlerince mahkum edildi, Sanık avukatları kararı temyiz edince devreye Yargıtay 15. Ceza Dairesi girdi.
Emsal nitelikteki kararda şu ifadelere yer verildi: “Sanıkların hırsızlık suçunu işlediği iddia edilen olayda; her ne kadar sanıklar üzerlerine atılı suçu işlemediklerini savunmuşlarsa da; müştekilerin aşamalardaki istikrarlı beyanları, tanıkların anlatımları, teşhis tutanakları ve dosya kapsamına göre; sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabittir. Mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların atılı suçun işlenmediği, suçun sabit olmadığı, çelişkinin giderilmediği, lehe hükümlerin uygulanmadığı gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin onanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”