Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’ni bitiren Uğur Kır’ın en büyük hayali iyi bir kaptan olmaktı. Mezuniyetinden sonra Vanuatu bayraklı ERKUL-S gemisinde üçüncü kaptan olarak çalışmaya başladı. Kır’ın gemisi 2 Temmuz’da Liberya’ya cam hammaddesi almak için yanaştı. Yükleme sırasında birden yağmur başladı. Bunun üzerine ambar kapaklarının kapatılması talimatını veren Uğur Kır, gemi vincinin hareketi sırasında ambar duvarı ile vinç arasına sıkıştı.

KABURGA ZEDELENMESİ’

Liberya’da hastaneye kaldırılan Uğur Kır, kaburga zedelenmesi teşhisiyle aynı gün sadece ağrı kesici verilerek taburcu edildi. Gemi ise 5 Temmuz’da Çin’e doğru yola çıktı. Seyir halindeyken Uğur Kır’ın ağrıları arttı. 14 Temmuz’da bağlı oldukları şirkete mail atan gemi kaptanı, Kır’ın ilk limanda gemiden ayrılmak istediğini bildirdi. Şirketten gelen cevapta, Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’da personel değişimi yapılabileceği belirtildi. 16 Temmuz’da gemiden şirkete Uğur Kır’ın durumunun ağırlaştığı rapor edildi. Geminin bağlı olduğu şirket Türkiye’nin Angola ve Namibya büyükelçilikleri ile bağlantıya geçti. Ancak gemi 500 kilometre açıktaydı. Geminin de o mesafeyi kat ederek sahile ulaşması günler sürerdi. 17 Temmuz’da gemiden yollanan son mesajda Kır’ın hayatını kaybettiği bildirildi.

OTOPSİ YAPILACAK

Uğur Kır’ın cenazesi Angola’da gemiden alındı ve Türkiye’ye gönderilmek üzere işlemlere başlandı. Kır’ın cenazesi uçakla İstanbul’a getirildikten sonra Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapılacak ve kesin ölüm nedeni tespit edilmeye çalışılacak. Uğur Kır’ın annesi Nurgül Kır ise olayda şirketin ihmali olduğunu iddia ederek, “Bu işin içinde iş var. Ne olduğunu bilmiyoruz. Zaten belki 2 hafta önce öldü. Kimse doğruyu söylemiyor. Buzdolabına koymuşlar” dedi.

KAYNAK: Hürriyet / Eyüp SERBEST