Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklaması şu şekilde;

Okulların hem açık hem de açık olmadığı bir durum sözkonusu. Bu tarihsel olarak da çok ilginç bir dönem. Bu yoğunluk çocuklarımızın iyiliği için.

Eğitimde sorun yaşanıyor mu?

Burada önemli olan şu, elbette sorunlar yaşanıyor. Bizim işimiz bu sorunların yaşanmamasını sağlamak ve çözmek ama genel olarak baktığımız zaman biz neredeyiz sorusunun yanıtıyla ilgileniyoruz. Türkiye uzaktan eğitim ile ilgili hazırlıkları bakımında çok net verilerle ortaya koyabildiğimiz için mutluyuz. Dünyadaki ilk 5 ülke için diyebiliriz. TV kurmak ve canlı ders yapabilmek, bunların sayısının yüksekliği gibi birçok parametrede birçok mesafe aldık. Genel tabloda çok mutlu olmadığımız bir durum var şundan dolayı; çocuklarımızın öğrencilerimizin okulda olmasını arzu ediyoruz. Yüz yüze eğitim bizim önceliğimiz ama daha öncelik tanıdığımız şey sağlık. Okulların en çok kapalı olduğu ülkeler arasında ilk 5’te yer alıyoruz. Biz çok kontrollü bir şekilde okulları açamaya çalışıyoruz.

Yüz yüze eğitimde son durum

Yerinde karar dönemi başladı. Bu bizim geçen sene mart ayında ortaya koyduğumuz 4 senaryodan dördüncüsüydü. Valilikler il hıfzıssıhha kurulları ileri ile ilgili kararları alıyorlar. İlkokul seviyesinde yüzde 80’in biraz üstünde bir katılımımız sözkonusu. Okul öncesinde biraz daha az yüzde 64 civarında ortaokullarında katılım oranı yüzde 76, liselerde de o civarda bir katılım olduğunu biliyoruz. Bazı iller sınıf kademelerin kapatıyor. O yüzdende bu hafta bu işin farklılaşacağını düşünüyoruz. Açık olan okullardaki katılım oranı nedir gibi verileri paylaşacağız.

EBA sistemi ne durumda?

EBA bizim için bir başarı hikayesi hem 3 tane TV kanalı olan ve her yayının 3 kez tekrar edildiği içeriği ile ilgili profesyonel yaklaşımın olduğu, son 1 yıla yakın zamanda hiçbir problem kamuoyuna yansımıyor ve sistem gerçekten iyi çalışıyor. EBA’da biz 27 kat büyüme yaşadık. Uzaktan eğitim ile ilgili altyapımız kısıtlıydı ama 27 kat büyüme fırsat bulduk ve gelecek için bu durum umudumuzu artırdı çocuklarımızın eğitim gibi konuları uzaktan eğitim ile ele alabileceğiz.

Okullar kapanacak mı?

Biz bu süreci günlük ve anlık takip ediyoruz diyebilirim. Dünyayı takip ediyoruz. Hangi ülkede ne tür tedbirler alınıyor noktasında. Bizim risk haritasına bakıldığında hangi illerde hangi sınıflar düzeyler açılmalı kapanmalı gibi bir takım öngörülerimiz var. 8-12. sınıflar gibi sınıfların sınav dönemi nedeniyle fırsat eşitliğini sağlamak gibi bazı ilkesel tutumlarımız var. Ama ilin durumu neyi gerektirirse o ilde ihtiyaç duyduğunda valilik gözetiminde kararlar alınıyor. Bizde burada yerinde karar kavramı çerçevesinde hangi illerde ne oluyoru takip ediyoruz.

Eğitimde kayıp nasıl giderilecek?

İlkokullardaki öğrenmeye ilişkin kayıpların daha yüksek olduğunu görüyoruz. O yüzden en başta yaptığımız çalışmalara dayalı olarak ilkokulları açık tutmayı hep karar altına aldık. Mesele sadece akademik değil. Sosyal durum bizim için daha önemli. Çocukların sosyal uyumları ve bu konularla ilgili becerileri çok daha önemli. Bugünde bir ön pilot çalışmasının brifingini aldım çocukların akademik kayıtlarının zaman içerisinde giderebileceğini ve sosyal kayıpların empati gibi yönelge alabilme yani diyelim ki şuna bakıyoruz gibi yönerge aldığında ya da çocukların azimlerinde birtakım problemler olduğunu ön çalışmalar gösteriyor. Çocukların daha azimli olmalarında kendi başına işlerin yapabilme becerilerinin artmasında bizim önümüzdeki süreçte, ulusal değerlendirme programı çerçevesinde ve gelecek sene eğitim öğretim başladığında çocuklarımızın hangi sosyal durumlarla karşılaşması gerektiği ve eğitim veren öğretmenlerimizle ilgili kararlar alıyoruz.

‘Kayıp nesil’ tanımı doğru mu?

Ben kişisel olarak bu tür ifadeleri doğru bulmuyorum. Sadece problemi görmek eksiği görmek ve bütüne bakmamak ve çocukların kaybında söz ederken hangi çocuğun neyi kaybettiğinden araştırmaya dayalı olarak söz etmemiz lazım. Okulları inceledik mi çocukları gördük mü. Binlerce veli ve öğretmenimizle görüşüyorum. Hiçbir veri olmadan bir kayıp nesil olacaktır şeklinde konuşmak doğru değil daha yapıcı olmak gerekir. Akademik kayıpların ileride giderilebileceğini düşünüyorum.

Telafi eğitimi yapılacak mı?

Tabii ki. Bizim iyileştirme programımız var. İlkokullara yönelik. Ulusal destekleme programı çerçevesinde yeni başladı. BU çalışma çerçevesinde çocuklarımızın hangi konularda eksiği olduğunu önceden saptadığımız için bu çocuklara bireysel olarak nasıl destekleyebiliriz çalışmasıdır. Çocuklarımızın eksiklilerinin telafi edilmesi konusu her sınıf düzeyinde mevcut sının v uzaktan eğitimin içinde hepsini tasarlıyoruz.

Tablet sorunu çözüldü mü?

Öncelikle şunu ifade etmek isterim, bu yaşadığımız süreçte dezenformasyon anlamında o kadar çok bilgi yayılıyor ki şaşırıyoruz. Bizim önerimiz sadece resmi kaynaklardan ifade edilen içeriklere hürmet edilmesi. Çünkü ortamda bir karışıklık kaos olsun diye özel olarak çalışan gruplar var. Biz çeşitli vesilelerle bilgilendirme yapıyoruz. Tablet konusunda da en başta MEB olarak biz erişemeyen yaklaşık 1,5 milyon öğrencimiz var dedik. Bunu söylerken şu bilgi de vardı aynı oranda Kanada’da Fransa’da da aynı oranda erişim sıkıntısı var. Hiçbir ülke salgın olursa altyapının olmadığı yerlere nasıl ulaşırımının  hazırlığın yapmamış. Uzaktan eğitimin gelecekteki fonksiyonun farkındaydık ve çalışmalarımıza salgından bir yıl önce başlamıştık. Biz yaklaşık olarak 750 bin çocuğumuza tabletin ulaştığın biliyoruz. Çocuklar sadece tableti almıyor hazır internet paketi alıyorlar. Offline olarak çalışabileceği çok sayıda içeriği de oraya gömülü olarak koyduk. Çocuklarımızın EBA destek merkezlerinde ücretsiz olarak, evine en yakın yerde gidip rahatlıkla bütün çocuklarımız internet hizmeti alabilirler. Sınav gruplarındaki öğrencilerimiz tablet almanın yanı sıra destekleme kurslarıyla yüz yüze eğitim alıyorlar . Hiçbir öğrenci yoktur ki ben yüz yüze eğitim alamadım sınava hazırlandığım halde.  

Öğretmenler aşılanıyor mu?

Sağlık personeli ve 65 yaş üstü insanlarımızın hemen arkasından öğretmenler başladı. Dünyada öğretmenlerinin tamamını aşılamadan okulunu açmayan bir ülke yok. Biz ilk önce öğretmenlerimizi aşılayalım okulu sonra açalım anlayışında olana bir ülke yok. Türkiye İngiltere İspanya gibi ikinci grupta öğretmenlerini aşılayan grupta yer alıyor. Bazı ülkelerde herhangi bir öncelik verilmedi ülkelerde. Bizim öğretmenlerimize öncelik verme nedenimiz. Aşının tedarik sürecine bakarak bu süreç devam ediyor ve bu arada diğer meslek gruplarıyla ilgili Sağlık Bakanlığı planlama yapıyor.

Yaz tatili ne zaman başlayacak?

Yaz tatiline ilişkin, biliyorsunuz 2 Temmuz’a kadar okullar açık olacak dedik. Biz okulların açılmasından bağımsız olarak okulların hangi tarihte kapanacağını söylemek durumundayız. 2 Temmuz tarihi diyelim ki başka bir durum oluştu elbette değişebilir. Şu andaki durum 2 Temmuz’dur. Yaz tatilinde desteklenmesi gereken gruplarda çeşitli okullarda çocuklarımızın eğitimini yaz boyunca da hem yüz yüze hem de TV’den devam edeceğiz.

Gerçekten çok yorgunuz ama illeri dolaştığımızda öğretmen odalarında sohbet ettiğimiz zaman fark ediyorum ki bizim daha çok yorulmamız lazım, onlar her şeyi hak ediyorlar. Onlar için bizim çok daha fazla çalışmamız lazım. Çocuklarımızın okulda olmaktan ki sevinçlerini anlatamam.

Velililerimiz de çok bunaldı ve bu süreç onları da yordu. Bizim öğretmenimiz velimizi çocuğumuz ne kadar yoruluyor bizim için yorgunluğun asıl bakılması gereken yerleri bunlar.

Ben öncelikle velilerimize mesaj vermek isterim. Onların gösterdiği çabanın farkındayız ve birlikte bu yükü taşıdığımızın farkındayız. Bu zor dönemde acaba velililerimize nasıl desteğimiz olur hangi kaynakları gönderirsek hangi kanalları açarsak onları rahatlatırız. Biz bunun peşindeyiz. Öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz çünkü imdada yetiştiler ve velililerimizi çocuklarımızı yalnız bırakmadılar.

Bütün dünyayı izlediğimizde yaptığımız çalışmaları örnek diye göstermek bizi memnun ediyor. Örnek çalışmalar olarak dünyadan birtakım talepler gelmesi bizi mutlu ediyor. O yüzden arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.