Müsilaj ile mücadele için oluşturulan Bilim ve Teknik Kurulu üyelerinden Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’ni kurtarmak için uzun vadeli çözümlere ihtiyaç olduğunu belirterek, "Doğal şartları değiştiremeyeceğimiz için yapmamız gereken şey çok basit. Denize giden atıkları keseceğiz" dedi.

Hürriyet'ten Fatma Aksu'ya' konuşan Sarı, "Önce kirlilik yükünü durdurup, sonra iyileştirme çabası içinde olacağız. Bunun için de Marmara’yı koruma alanı ilan etmemiz lazım. Sayın Cumhurbaşkanı ve Çevre Bakanı’mız söyledi. Heyecanla bekliyoruz. Suların en az yarısını arıtmadan denize basıyoruz. Hem arıttıktan sonra da bu suları niye denize basalım? Madem arıttık, atık barajları yapalım. Zaten su kıtlığı yaşıyoruz. Bu suları tarımda, parkları bahçeleri sulamakta kullanalım. Balıkçılığı da düzenlememiz lazım. Marmara için erken uyarı sistemi yapılmalı. Yapılacak şeyler oldukça basit ama harekete geçmemiz lazım" dedi.

Prof. Dr. Mustafa Sarı, sık sık dalış yaptığı Marmara Denizi’nin altında gördüğü ilginç manzaraları da anlattı. Dipte yaşayan ve 'ot balığı' olarak da bilinen bir Lapin balığının uyurken müsilaja yakalanarak öldüğünü anlatan Mustafa Sarı, "Lapin’e üzülürken bir başka dalışta Çırçır balığı ailesine denk geldim. Denizde kuş gibi yuva yapan nadir balıklardan biridir. Dişi balık müsilaj parçaları ile etraftan bulduğu çöpleri birleştirip yuva yapmış, yumurtalarını bırakmış. Erkek balık yumurtaların başında başka canlılara yem olmasınlar diye bekliyordu. Lapin’i öldüren müsilaj çırçır balığı ailesine yuva olmuştu" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Adası civarında geçen yıl çektiği kırmızı mercanların görüntülerini, bu ay başında çektiği görüntülerle kıyaslayıp, "Yüzeyde görmüyoruz ama müsilaj bitmedi. Şimdilik 10 metreye kadar geriledi. Yüzeyden daldığınızda aşağıya doğru giderken 10 metreye kadar deniz temiz. 10 metreden 30 metreye kadar olan bölümde müsilaj çok çoğun" dedi.