Küçükçekmece Başsavcılığı Can Holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında olduğu 8 kişi için gözaltı kararı verdi.
Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV de dahil 121 şirkete el konuldu.
Mehmet Şakir Can, Kenan Tekdağ ve Kemal Can’ın da aralarında olduğu şirket yöneticileri sabah saatlerinde gözaltına alındı.
Petrol istasyonları, eğitim kurumları ve elektronik eşya üretimi yapan Can Holding geçtiğimiz aylarda Ciner Yayın Holding’deki hisselerin tamamını satın almıştı. Can Holding bünyesinde şu an Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT gibi kanallar bulunuyor. Can Holding’in bu satış için 800 milyon dolar ödediği belirtiliyordu.
Ciner Yayın Holding’i satın alan Can Grubu, Bilgi Üniversitesi ve Doğa Kolejleri gibi eğitim kurumlarını elinde bulunduruyor.
Holding ayrıca Energy akaryakıt istasyonları, Golden Hill Hotel ve Mediza Hospital’ın da sahibi. Bunların yanı sıra holdingin beton santralleri ve lojistik sektöründe de yatırımları var.
SAVCILIK AÇIKLAMASI. ŞİRKETE KAYYIM ATANDI
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında şu bilgileri verdi:
“Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemler gerçekleştirildiği belirlenmiştir.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla başlatılan soruşturma kapsamında;
Yüksek miktarda para girişi yapıldı.
Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişleri yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılmak suretiyle izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleri ile vergi yükümlülüğünün azaltıldığı tespit edilmiştir.
Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal C. ve Mehmet Ş. C. liderdiğinde hareket ederek, aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yaparak sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği anlaşılmıştır.
Kara para suçlaması
Bunun yanında; ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, yapılan bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan elde edilen gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda; suç örgütünün nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve vergi usul kanununa muhalefet gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği anlaşılmıştır.
MASAK raporlarıyla tespit edilen mali hareketlerin bütüncül değerlendirilmesi neticesinde, şüphelilerin yasa dışı yollarla elde ettikleri kazançları farklı sektörlere yönlendirerek hem akladıkları hem de ekonomik hayatta sahte bir itibar ve güç elde etmeye çalıştıkları ortaya çıkarılmıştır.
Yapılan operasyon kapsamında 121 şirketin malvarlığına değerlerine el konularak TMSF kayyım olarak atamış olup 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir.
Kamu düzenini, mali sistemini, vergi adaletini zedeleyen ve suç teşkil eden bu nitelikteki eylemlere karşı başlatılan soruşturma, MASAK raporları ve elde edilen deliller ışığında tüm yönleriyle titizlikle yürütülmekte olup, adli sürece ilişkin gelişmeler şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacaktır.”