Silah ruhsatı otomobil fiyatını aştı
Silah ruhsatı otomobil fiyatını aştı
İçeriği Görüntüle

Hava sıcakları düşmeyince balıklar toplanmadı, maliyeti çıkarmak isteyen balıkçılar hamsiye yüklendi.

Çanakkale Boğazı’nda az miktarda sardalya ve hamsi balığı olduğunu söyleyen DEM-BİR Çanakkale-Tekirdağ Bölge Birliği Başkanı Naci Karabiber, balıkçı teknelerinin hamsi için Karadeniz’e yöneldiğini söyledi. Balıkçıların Karadeniz’e yönelmesiyle hamsi üzerinde yoğun bir baskının oluştuğunu belirten Birlik Başkanı Karabiber, piyasanın da bu arza yetişmediğini aktardı.

Karabiber, balıkçıların ise maliyeti karşılamak için hamsi avına yüklendiğini vurgulayarak bunun sürdürülebilir balıkçılığı olumsuz etkilediğini kaydetti.

Başkan Karabiber, Çanakkale’deki balıkların kış moduna henüz giremediğini söyledi.

HAMSİ NAKLİYE EDECEK KAMYON BULAMIYORLAR

Hamsi avlamak için balıkçıların Karadeniz’e akın etmesiyle piyasanın arza yetişemediğini söyleyen Karabiber, “Şu an yalnızca Karadeniz’de hamsi var. Hem de çok var. O yüzden Türkiye’nin bütün hamsi filosu Karadeniz’de. Denize tek tip balık avcılığı yapılıyor. Hamsi balığında inanılmaz bir av baskısı oluştu. Bütün gemiler hamsi avlayınca, tek tip balığa yönelince buna piyasalar cevap veremedi. Şok tesislerinin hepsi doldu. Piyasa bu arzı kaldıramaz hale geldi. Nakliye edecek kamyon bulamaz hale geldik.” diye konuştu.

Balık olmasının güzel olduğunu ancak bunun av baskısını meydana getirdiğini ifade eden Başkan Naci Karabiber, şunları söyledi:

“Balık olması güzel tabii ki. Vatandaş için de ucuz balık, avcı için de gelir kaynağı. Ama böyle olduğu zaman da fiyatlar inanılmaz düştü. Daha dün bir hamsinin kasası 400 lira, 500 liraydı. Yani bir kilo hamsinin balıkçıdan çıkışı 30-33 lira. Ama şu an hamsinin kilosu vatandaşa gemiden çıkışı 25-35 lira arası. Bu çok fazla av baskısı meydana getirdi.”

Balıkçı gemilerinin ava çıktıkları seferin maliyetini karşılamak için çok fazla balık tutmaya yöneldiğini belirten Naci Karabiber, “Böyle olunca balıkçı çok tutmak zorunda kalıyor. Yani gecede 10 ton, 20 ton, 50 ton, 100 ton gibi rakamlara ulaşmak zorunda. Çünkü maliyeti kurtarmıyor.” şeklinde konuştu.

Balıkçıların çok balık tutarak maliyetini karşılamaya çalışmasıyla aslında sürdürülebilir balıkçılığa zarar verdiğini söyleyen Karabiber, “Çok tutmaktan, sürümden kazanmaya çalışıyor bu defa balıkçı. Bu da işte bir sürdürülebilir balıkçılığa çok kötü etki ediyor. Balıkçılık yönetiminin bu konuda bence biraz eksikleri var. Günlük kota olsaydı mesela bir balıkçı bir günden atıyorum 500 kasadan fazla tutamaz denseydi o zaman bu rakamlar da bu kadar dip görmezdi. Belki ilerleyen yıllarda o günlük kotaya geçilirse daha iyi sonuçlar alınacağına inanıyoruz.” dedi.