Hesapladık.

Üzerinden tam 27 yıl geçmiş.

Ama hala hafızalarda o olay.

Yıl 1995.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’i makamında otururken birisi arıyor.

Arayan kişi;

Güya, dönemin kudretli askeri, Orgeneral Necdet Öztosun.

Öztosun’la görüştüğünü sanan Çiller, birkaç dakika da hal hatır soruyor.

Sonrasında;

Sahte Orgeneral, Başbakan Çiller’den “Kemalistler Derneği” için tam 5.5 milyar lira para istiyor.

Bu para;
Ertesi gün, Başbakanlık Örtülü Ödeneği’nden sahte Orgenaral’in verdiği banka hesabına yatırılıyor.

Ama sonrasında anlaşılıyor ki;
Gerçek Orgeneral Necdet Öztosun, Başbakan Çiller’i hiç aramamış, haliyle para falan da istememiş.

İşte;
O zaman öğrenmişti tüm Türkiye, bu dolandırıcı Selçuk Parsadan’ın adını.

Bu kişi;

Sonrasında yakalandı, 1997 yılında 6 yıl 3 ay hapse mahkum edildi, 2001 yılında da tahliye edildi.

Dün…

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden Alinur Aktaş adına gönderilen SMS mesajını görünce, yıllar önceki bu hikaye geldi aklımıza.

O mesajda da;

Başkan Aktaş ve danışmanlarının adı kullanılarak istenilen para veya yardım taleplerine itibar edilmemesi isteniyordu.

Demek ki;
Hala dahi, yüksek isimler kullanılarak bağış ve yardım adı altında dolandırıcılık yapılıyor.

İlginçtir;

Kamuoyu önündeki isimlerden birisi de bugün trajikomik bir şekilde bizim önümüze geldi.

İstanbul’dan;

212 kod numarasıyla arandığımızda canlı bir ses, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “onayı” ile “günün şanslı isimlerinden” biri olduğumu söyledi.

Sonra da tebrik etti.

Ardından da;
“Nedir” dediğimizde, güya Bursa’dan rastgele 50 şanslı kişi belirlenmiş ve bu uygulama yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “onayı” ile yapılmış ve su arıtma cihazı kazanmışız!

Görüyor musunuz sahtekarlığın şeklini?

Konuşmayı çok uzatmadan kapattık, tahmin edeceğiniz gibi.

Elin firması, su arıtma cihazı satacak bize ve bunu da güya Ekrem İmamoğlu tavsiye edecek.

Yani;
İmamoğlu, “Alın bu cihazı” diyecek, tavsiye edecek.

Olacak şey mi Allah aşkına?

Bu sahtekarlığa inananlar var mıdır, aldananlar var mıdır bilemiyoruz ama bu ticaret şeklinde işin suyu çıkmış.

Telefonu kapatmayıp devam ettirseydik “E hani Bursa’daki 50 şanslı kişiden biriydik. İmamoğlu Başkan’ın da madem onayı var, o halde neden para ödeyeceğiz” diye sorardık ama olmadı tabi.

Siz siz olun;

Telefonla arayıp Ekrem İmamoğlu, Alinur Aktaş, Mustafa Dündar, Oktay Yılmaz ya da Turgay Erdem’in isimleri söyleyip bağış ya da yardım talep edenlere asla itibar etmeyin, kapatın telefonu.

Editör: Harun Kot