CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Özgür Özel geçen grup toplantısında üçüz kardeşlerin CHP'ye katılma isteğinin ardından kürsüye davet ederek rozetlerini takmıştı.

Bu hafta ise Özel'e ulaşan dördüz kardeşler partiye katılmak istediğini belirtti. Genel Başkan dördüzleri kürsüye davet ederek rozetlerini taktı.

Bahadır Erdem CHP'ye katıldı

Özgür Özel, ardından CHP'ye katılan eski İYİ Parti GİK üyesi Bahadır Erdem'e rozet taktı. Erden, "CHP'nin bütün milletvekillerini her bir neferini sevgi ve saygıyla selamlıyorum bu benim için ve ailem için çok önemli ve mutlu günde sayın genel başkanımıza hakkımda söylediği sözler için teşekkür ederim, onur duydum. Bu kadar güzel sözü hak ediyor muyum bilmiyorum ama üç kız babası bir TC vatandaşı olarak bir hukuk hocası olarak hayatım boyunca siyasetten önce de sonra da hep doğruları ve gerçekleri hukuken inandığım neyse onu savundum. Bunu Atatürk'ün kurucu değerlerinin verdiği güçle yaptım. Beni aranıza kabul ettiniz, her birinizle birlikte Türkiye'de adaletin ve hukukun yeniden parlaması için laik bilimin ışığında gençlerimizin eğitim alabilmesi için, eşitlik gelmesi için, bu milletimizi mutsuz eden tek adam rejimini sonlandırmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" ifadelerini kullandı.

Atatürk'ün olmadığı afişe müdahale! Atatürk'ün olmadığı afişe müdahale!

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün 35 yıllık bir akademisyen milletlerarası özel hukuk alanında eğitim görmüş daha sonra mezun olduğu üniversitede doktora dersleri veren 5718 sayılı hukuk hakkındaki kanunun mimarlarından. Yine BM'de 2014-2019 yılları arasında özel hukuk enstitüsünde görev yapan ilk Türk hukukçu olma unvanına sahip olan; doktorası patent hukuku konusunda olan Türk patent enstitüsünde 6 yıl yönetim üyeliği yapmış; bundan sonraki süreçte katılımıyla bize güç verecek yakın mesai arkadaşımız olan Sayın Bahır Erdem baba evine katılıyor.

"O kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapalım!"

"27 mayıs darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran Menderes'in Zorlu'nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık, şimdi 2024 yılında 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere, anayasal düzeni savunanlara, 12 Mart darbesinin muhtırasının anaysa yaptığı tahribata itiraz edip anayasayı savunanlara anayasayı ortadan kaldırmak iftirasıyla idam cezası verilen o kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum.

"Akın Gürlek şunu bilsin, ne Barış Terkoğlu ne Pehlivan ne bir başka gazeteci yalnız değildir!"

"Akın Gürlek adaletin katilidir ve TC'de sipariş kararlarla mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan biri şimdi Adalet Bakan Yardımcısı'dır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır. Şunu bilsin ne Barış Terkoğlu ne Pehlivan ne bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecileri onların basın özgürlüğü hakkını eleştirmek hakkını ki beni eleştirmetedirler zaman zaman sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız.

1 Mayıs tutuklamalarına tepki: Suçluların mağdur, mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz! 

"Taksim 1 Mayıs'ta emekçilere kapatıldı. Oradaydık orada AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti'nin en kıymetli tarihi hazinelerinden biri olan surların önüne İstanbul'a yıllar önce su taşıyan tarihi kemerlerin önüne aralara TOMA'ları dizerek önüne polisimize dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler. Bu utanç duvarı maalesef tarihe geçti. O utanç duvarı bu iktidar gidip bu ülkeye özgürlükler geldiğinde Türkiye demokrasisinin o kara günü anılırken hep hatırlanacak. O gün birileri Anayasa'ya uymadılar. Anayasaya uymadıkları için emekçileri içeriye almadılar. Girmek isteyenler karşılarında kendileri de birer emekçi olan polisimiz kanunsuz bir emirle karşı karşıya getirildi. Gösterilen anlayış kıymetliydi ama ardından 49 yurttaşımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine tutuklandı. Suçluların mağdur mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz! Gençlerin serbest bırakılmalı. Milletten kanuna uymasını isteyenlerin önce Anayasa'ya uyması gerektiğini hatırlatıyorum.

Vergi isyanı: Doğrudan vatandaşın cebine Mehmet Şimşek el atmak üzere!

"Ekonomide yüzde 18'den 8'e inen şu an yüzde 10 olan mobilyadaki eğitim harcamalarındaki konaklamadaki ve daha Mehmet Şimşek'in aklındaki pek çok başlıkta liste oyunuyla KDV 10'dan 20'ye çıkarılıyor.  Bu seçim öncesi 'KDV artışı planlamıyoruz' lafının laf oyunu olduğunu, liste hileleriyle KDV artışının gündemde olduğunu ve doğrudan vatandaşın cebine Mehmet Şimşek'in el atmak üzere olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu memlekette verdilerin yüzde 76'sı yani 4 lira verginin 3 lirası dolaylı vergilerden alınıyor. Yani fabrikatörle işçisi aynı vergiyi ödüyor aynı ürünü alınca. Vergilerin yüzde 75'i dolaylı vergiyle alınıyorken doğrudan vergilik yüzde 25'in de yüzde 15'lik kısmı çalışanların maaşından doğrudan kesilerek alınıyor. Geriye sadece 10 liralık verginin 1 lirasını gerçekten kazançtan verilen vergiler oluşturuyor. Bu kadar holding  toplam verginin onda birini verirken bu kadar işçi bu kadar memur bu kadar yoksul yüzde 90'ını veriyor. Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz isyan ediyoruz isyan ediyoruz!

Editör: Zehra Ceviziş