Açıkçası;

Adeta hızlandırılmış bir süreç yaşandı.

Büyük deprem felaketinin ardından seçimlerin olup olmayacağı tartışmalarının ardından seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağı netleşince, süreç de hızlandı.

Partiler;
Deyim yerindeyse milletvekili aday adaylığı başvurularını apar topar aldılar.

Genel Merkez’lerde değerlendirme, yani adayları belirleme hayli kısa sürede yapılınca, partilerin milletvekili adayları kendilerini bir anda sokakta seçim çalışması yaparken buldular.

Bu süreç;
O kadar hızlı yaşandı ki, normalde üzerinde günlerce konuşulan milletvekili aday listelerinin eleştirilmesine bile zaman yetmedi.

Propaganda süresince gözlemlerimizi aktardık.

Hep de aynı şeyi söyledik.

Bu seçimin hazırlıkları çok farklı oldu.

Elbette depremin de etkisi oldu ancak, geçmiş seçimlerde yaşanan renkli görüntüler, araç konvoyları, seçim bürosu açılışları, nokta mitingleri bu kez pek yaşanmadı.

Partiler ve adaylar daha çok vatandaşla birebir teması tercih ettiler.

İşin ilginç yanı;

Siyasi partiler, geçmiş seçimlerde mutlaka uyguladıkları medya planlamalarından bile uzaklaştılar bu dönem.

Bu durumun negatif etkide oldu.

Bu dönem;

Milletvekili adaylarının çoğu yeni olduğu için, bazılarının kamuoyu tarafından tanınabilmesi pek mümkün olmadı.

Dahası;

Kendi partileri içinde dahi tanınmaları mümkün olmayan adaylar oldu.

Bir de…

Gözlemlediğimiz kadarıyla, vatandaşlar da bu seçim döneminde siyasete uzak kaldılar, açıkçası pek ilgilenmiyormuş gibi göründüler.

Bu da, bu seçimin, öncekilere göre renksiz geçmesinin nedenlerinden biri olarak görüldü.

Artık;

Yüksek Seçim Kurulu’nun takvimi ve uygulamaları gereğince, siyasetçiler ve milletvekili adaylarının seçim çalışmaları bitti ve artık sokakları yine vatandaşa bıraktılar.

Kararsız seçmenler de artık kararlarını verdiler.

Söz artık vatandaşta.

Her zaman olduğu üzere en iyi kararı halk verecek.

Sandık başında ülkesinin ve şehrinin kaderini belirleyecek olan Bursalı seçmenler de, böylece uzun zamandır yaşadıkları sessizliklerini atacakları oylarıyla bozacaklar.

Uzun bir aranın ardından Türkiye’nin belki de en zor ve en kritik seçimlerinden biri olan bu büyük seçimin, herkes için hayırlı olmasını diliyoruz.

Sandık başında;

Toplum olarak büyük düşünelim ve büyük oynayalım.

Kazanan, 15 Mayıs sabahı Türkiye olsun…

Editör: Seren Bülbül