İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında konuşma yaptı.

Dervişoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

İzmir’de orman yangını İzmir’de orman yangını

"Gün geçmiyor ki siyasi iktidar yeni bir icat çıkarmasın ve yine gün geçmiyor ki tek adam rejiminin acı ve soğuk gerçeklikleriyle baş başa kalmış milletimizin hayatından bir gün daha çalınmasın. Geride bıraktığımız son 2 haftayı sözde yeni anayasa tartışmaları, yumuşama ve normalleşme manşetleriyle idare eden iktidar bununla yetinmemiş olacak ki şimdi de yargıda reform paketi adı altında bir düzenleme çorbasıyla yeni bir gestapo kanunu denemesiyle karşımıza çıkıyor. Saray'ın millete rağmen kadroları ve yine Saray'ın devlete rağmen bürokratları tarafından hazırlanan bu yasanın gerekçesine inmeden önce bir hususu hatırlatmayı görev addediyorum...

Sayın Erdoğan'ın kutuplaştırarak ve ayrıştırarak tanzim etmeye çalıştığı siyaset kurumu, mevcut hükümetin dilediğinde geldiği dilediğinde de yumuşattığı bir oyun hamuru değildir ve herkes iyi bilmelidir ki Türkiye'de siyaset kurumunu iktidarın iktidar olmaktan, muhalefetin de muhalefette kalmaktan memnun olduğu, seçimlerin seçenekler arasında bir yarış değil; adeta nüfus sayımı gibi yapıldığı bir kısır döngüye asla teslim etmeyeceğiz.

Anayasa tartışmalarına dair görüşlerimizi beyan edip, bu girişimin samimiyetini sorgulayınca belli ki muktedirleri rahatsız etmişiz. Hiçbir şikayetim yok, milletimizi rahatsız edenleri rahatsız etmeye devam edeceğiz! İYİ Parti'nin, Türkiye'nin gündemine dayatılan yeni anayasayla ilgili duruşu son derece açık ve nettir; biz artık miadı dolmuş bu hükümete can suyu olacak ve tek adam rejimini tahkim edecek her türlü anayasa değişikliğinin karşısında duracağız. Sayın Erdoğan bir kez daha aday olabilsin diye tek adam rejiminin raf ömrünü uzatacak hiçbir anayasa değişikliğini desteklemeyeceğiz, dost düşman bunu bilmeli.

Anayasa tartışmalarına dair görüşlerimizi beyan edip, bu girişimin samimiyetini sorgulayınca belli ki muktedirleri rahatsız etmişiz. Hiçbir şikayetim yok, milletimizi rahatsız edenleri rahatsız etmeye devam edeceğiz!

İYİ Parti'nin, Türkiye'nin gündemine dayatılan yeni anayasayla ilgili duruşu son derece açık ve nettir; biz artık miadı dolmuş bu hükümete can suyu olacak ve tek adam rejimini tahkim edecek her türlü anayasa değişikliğinin karşısında duracağız. Sayın Erdoğan bir kez daha aday olabilsin diye tek adam rejiminin raf ömrünü uzatacak hiçbir anayasa değişikliğini desteklemeyeceğiz, dost düşman bunu bir bilmeli. Tüm siyasi partilerin karar ve diyaloglarına, geçmişte partimize gösterilmediği ölçüde yüksek bir nezaketle yaklaşıyoruz. Elbette isteyen istediği partiyle görüşebilir ve istediği kadar da yumuşayabilir. Biz Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir parti olarak, bu memlekette tek adam saltanatını devam ettirecek hiçbir pazarlığın içinde olmayacağız, yeni bir Erdoğan anayasasıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Siz mi bu ülkeye normalleşme getireceksiniz, kusura bakmayın ama şapkayı önünüze koyup bir düşünün; adalet sistemini ne hale getirdiğinize bir bakın! Senin Yargıtay'ın daha Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyor. Partizanlıktan, hizipçilikten, çekişmeden başını kaldırıp da kendine başkan seçmekte zorlanıyor. Böyle bir iktidarın varsa işte böyle bir yargıtayın olur. Böyle bir yargıtayın varsa, böyle bir yargın olur. Her şeyi birbirine karıştırdınız, devleti düşürdüğünüz duruma bir bakın!

'Dezenformasyonun engellenmesi' diyorlar... Hiç boşuna yalan söylemeyin; dezenformasyon AKP'nin engellemek istediği değil tekelleştirmek istediği bir alandır. Bu iktidarın varlık sebebi ve varlığını idame ettirmesinin yegane yolu ve yöntemi dezenformasyondur.

Türkiye'deki yabancıları araştıranlara hapis cezası getireceklermiş. Vay vay vay... İlk önce Türkiye'yi dünyanın mülteci kampı haline getirdiler, şimdi de bu demografik işgale karşı çıkanları hapisle tehdit ediyorlar. Madem ki mesele Türkiye'de bulunan yabancılar ise; o hâlde ilk taşı ben atıyorum. Diyorum ki; Türkiye en fazla sığınmacı ve kaçak barındıran ülke konumuna geldiyse bu sıradan bir tesadüfün eseri değildir, bu hükümetin bilinçli politik tercihlerinin doğal sonucudur. Şimdi bu gerçekleri konuşuyoruz diye Türkiye'yi sessiz bir istilaya teslim etmeye yeltenen bu hükümete karşı çıkıyoruz diye akılları sıra bizleri ajan olarak suçlayacak olanlar varsa hodri meydan diyorum. Sayın Erdoğan şayet ajan arıyorsanız memlekete doldurduğunuz yabancılar içinde arayın, kendi İçişleri Bakanınızın her hafta yakalattığı kaçaklara bakın!"

Editör: Seren Ümit