Böbrek hasarında taş büyüklüğünün hasar ile doğru orantılı olmadığını da ifade eden Op. Dr. Türker, “Bazen büyük bir böbrek taşı, böbreğin pelvisinde büyür ve böbrek hasarı oluşmaz iken; böbrekten sonraki kanaldaki milimetrik bir taş, böbrek idrar akımını tıkaması ve enfeksiyon varlığında böbreğin işlevini tamamen yitirmesine sebep olabilmektedir” dedi.

“BÖBREK TAŞLARI; ERKEKLERDE 3 KAT DAHA FAZLA”

İnsan hayatında yaşanabilecek en şiddetli ağrıların sebebi olan böbrek taşlarının, erkekler arasında daha fazla ortaya çıktığına vurgu yapan Op. Dr. Tuğrul Türker, “En çok 30-60 yaş aralığında görülen böbrek taşları; erkeklerde, kadınlara oranla üç kat fazla görülmektedir. Ülkemizde böbrek taşı şikâyeti Akdeniz, Karadeniz ve Güneydoğu illerinde daha fazla görülür. Sıcaklığın yüksek olması, su alımı, beslenme, alkol alımı, meslek durumu yani büro hizmeti ve yüksek ısıda çalışma gibi faktörler böbrek taşı oluşumunu kolaylaştırırlar. En sık oluşan taş içeriği kalsiyum oksalat taşlarıdır” diye konuştu.

Böbrek taşlarının oluştuğu bölgeler ve hastada ortaya çıkan şikâyetlere de değinen Op. Dr. Türker, “Böbrek taşı diye tabir edilen idrar yolu taşları, böbrekten dış idrar kanalına kadar her bölgede bulunabilir. En sık, ‘üreter’ olarak adlandırılan böbrek ile idrar kesesi arasındaki idrar borusunda karşılaşılır. Böbrek taşları, hastada yan ağrısı, idrarda kanama, enfeksiyon, ateş, bulantı-kusma şikayetlerine sebep olabilir” şeklinde konuştu.

Böbrek taşlarının tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Op. Dr. Tuğrul Türker, sözlerini şöyle noktaladı: “Muayene, laboratuar ve radyolojik görüntüleme ile teşhis edilen böbrek taşları; yerleşim yeri ve boyutuna göre, medikal tedavi, endoskopik ameliyatlar veya nadiren açık ameliyatla tedavi edilir.”