Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Sefer bizden zafer Allah'tandır dedik. Milletimize, ülkemize karşılıksız hizmetle mükellef olduğumuzun bilinciyle duruşumuzu güçlendirdik. Daha adil, daha hakkaniyetli bir geleceğe bağlanıştır. Bilhassa söylemek isterim ki Cumhur İttifakı'nda çatlak patlak olmaz. Cumhur İttifakı geçmişle gelecek arasındaki köprüdür. Bizim ittifakımız proje, plan veya pazarlık usulüyle tescillenmiş bir ittifak olmayıp, iç ve dış yıkım cephesine karşı direniştir. 

MHP ittifak ortağı olsa da sorumluluğu muhalefettir. Bunun neresi yanlış? Hükümet bellidir, çok şükür görevinin başındadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tedavüle gireli yaklaşık 3 buçuk yılı bulmuştur. MHP minderden kaçmaz, biz siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız. Şunu herkes bilmelidir ki; hükümet değilsek de hükümete bakan vermemiş olsak da Cumhur İttifakı'nın sevabına da günahına da ortağız, anca beraberiz kanca beraber olacağız

"TEMELİ YÜZDE 50+1'DİR"

Fala bakacaklarına, onu bunu bırakıp faziletli olmayı tercih etmelidirler. Hele bir köşe yazarının 'Erdoğan ile Bahçeli arasında sistem gerilimi var' başlıklı yazısı A'dan Z'ye yalandır. Bu şahıs canı öyle istediği için kalemini de zillet mürekkebine batırmıştır. Bir yalan bin yalanın kuluçkasıdır. Gerçek tıpkı güneş gibidir, Cumhur İttifakı, Türkiye'nin gücüdür. Sayın Cumhurbaşkanı'yla aramızda gerginlik değil, güven vardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milli bekanın güvencesi, milli birlik ve dayanışmanın sırrıdır. Bu sistemin meşruiyet sistemi yüzde 50+1'dir. Bu itibarla yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya model olacak bir şeklidir.