Bursa’da etkisini gösteren kuraklık ve yetersiz yağış nedeniyle, içme suyu temininde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin günlük 12 saate varan planlı su kesintilerine başladığı öğrenilirken, tarımsal üretimde de ciddi daralmaların yaşanabileceği ifade ediliyor.

“Su şehri Bursa, su krizi yaşıyor”

Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Murat Demir, yaşanan krizin sadece kuraklıkla açıklanamayacağını belirterek, iklim krizinin temel nedeninin insan faaliyetleri olduğunu vurguladı. Demir, “Su şehri olarak bilinen Bursa’da artık su kesintileri başladı çünkü su yok. Barajlarımızda artık kente verilecek düzeyde su kalmadı. Çınarcık Barajı’nın kısmi olarak devreye alınmasıyla sorun geçici olarak çözülür gibi görünse de kalıcı çözümler üretilmiyor” dedi.

Demir, uzun yıllardır çevrecilerin ve bilim insanlarının uyarılarına kulak verilmediğini belirterek, hükümetlerin ve yerel yönetimlerin sivil toplumla iş birliği içinde acil eylem planları hazırlaması gerektiğini söyledi.

Bozbey: "Kentlerin geleceğini birlikte inşa edeceğiz"
Bozbey: "Kentlerin geleceğini birlikte inşa edeceğiz"
İçeriği Görüntüle

“Bursa sanayinin baskısını kaldıramıyor”

Demir, Bursa’nın plansız büyüme ve sanayi yüküyle baş edemez hale geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Yapılan barajlar 1,5 milyon nüfusa göre planlandı ama bugün Bursa’nın nüfusu 4 milyona dayandı. Kentte 17 organize sanayi bölgesi bulunuyor ve yenileri için çalışmalar devam ediyor. Sanayi tesisleri genellikle suya dayalı çalışıyor ve eski teknolojiyle üretim yapıyor. Bu tesisler rehabilite edilmeli, su ve enerji tasarrufu sağlayan yeni teknolojilere geçilmeli. Yeni sanayi bölgelerine kesinlikle izin verilmemeli.”

Su krizinin etkilerinin en çok hissedildiği sektörlerden biri olan tarımda da verimliliğin artırılması gerektiğini söyleyen Demir, salma sulama yönteminden vazgeçilmesi ve damlama/yağmurlama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Çiftçiye destek sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Bursa ve çevresindeki ormanların korunmasının iklim krizine karşı en etkili önlemlerden biri olduğunu belirten Demir, madencilik faaliyetlerinin ormanlarda yayılmasının önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Demir, “Ormanlarımız iklim krizine karşı sigortamızdır. Yanan orman alanlarını yeniden ağaçlandırmalı, madencilik gibi faaliyetlere kesinlikle izin verilmemeli. Bursa artık ’Yeşil Bursa’ değil, ’Beton Bursa’ oldu. Mezarlıklar ve birkaç park dışında yeşil alan kalmadı. Küresel ısınma, kent ısısı ve iklim krizinin birleşimiyle Bursa’ya yağmur yağmıyor. Kentin ısısını düşürmek, yeşil ve akıllı kent modellerine geçmek zorundayız” diye konuştu.

DOĞADER Başkanı Demir, hem Bursa hem de Türkiye genelinde bir “Milli Orman Seferberliği” başlatılması gerektiğini belirterek, şu çağrıyı yaptı:

“Ormansız alanları yeniden ağaçlandırmalı, yeni orman alanları oluşturmalıyız. Gelecek nesillerin suya erişebilmesi için doğayı korumak zorundayız. Bugün Afrika’daki gibi kilometrelerce yürüyüp su bulmaya çalıştığımız bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Hemen şimdi harekete geçmeliyiz.”