“Yaşlılarda unutkanlık normaldir” düşüncesinin toplumda yaygın olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Şule Karaarslan, bu yaklaşımın riskli olabileceğini belirterek, “Evet, hepimiz zaman zaman isimleri, tarihleri veya bazı olayları unutabiliriz. Ancak önemli olan bu durumun sıklığı, sürekliliği ve yaşamı ne kadar etkilediğidir. Demans ve Alzheimer gibi hastalıklar, özellikle yakın belleği etkileyerek kişinin günlük yaşamını zorlaştırır. Bu nedenle yaşlılıkta her unutkanlığı doğal kabul etmemek gerekir” dedi.
Erken Tanı ile Daha Uzun ve Kaliteli Yaşam
Demansta erken tanının önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Şule Karaarslan, “Alzheimer demansı, demans türleri arasında en sık görülenidir. Yakın geçmişte yaşananları unutmak, aynı soruları tekrar tekrar sormak, kelime bulmada zorluk yaşamak, günlük işleri yaparken zorlanmak, iletişimde azalma en önemli belirtiler arasındadır. Bu bulgular görüldüğünde zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurulmalıdır. Erken evrede tanı konulan hastalarda hem ilaç tedavileri hem de yaşam tarzı düzenlemeleriyle ilerleme yavaşlatılabilir, hastalar daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürebilir” diye konuştu.
Yaşlılıktır Demeyin, Uzman Görüşü Alın
Uzm. Dr. Karaarslan, benzer bulguların her zaman Alzheimer’a işaret etmeyebileceğini de belirterek şunları söyledi :
“Vitamin B12 eksikliği, tiroit bozuklukları, depresyon ya da normal basınçlı hidrosefali gibi bazı hastalıklar da unutkanlıkla başlayabilir. Erken dönemde tanı konduğunda bu hastalıkların çoğu tedavi edilebilir. Dolayısıyla unutkanlığı ‘yaşlılıktandır’ diyerek görmezden gelmemek gerekir.”
Unutkanlığa karşı alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Karaarslan, “Diyabet, hipertansiyon, depresyon, işitme kaybı gibi risk faktörlerinin kontrol altına alınması, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve doktorunuzun önereceği zihinsel aktivitelerle bilişsel rezerv korunabilir hatta artırılabilir. Beynimiz de vücudumuz gibi yaşlanır; ama sağlıklı yaş almak elimizde” ifadelerini kullandı.