HÜDA PAR Bursa İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından 6-8 Ekim 2014’te HDP/PKK mensupları tarafından katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümleri dolayısıyla anma programı düzenlendi.

Barış Manço Kültür Merkezinde düzenlenen programa;  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Eğitim Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar siyasi parti ile STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Program, Ebubekir Arslan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Program, sinevizyon gösterisi ile devam etti. Ardından HÜDA PAR Bursa İl Başkanı Mehmet Şimşek açılış konuşması yaptı.

“Amerika ve israil’in projelerini gerçekleştirmek için yapılmış bir katliam girişimiydi”

İnsanlık tarihi başladığı ilk günden bu güne kadar birçok güzellikleri kaydettiği gibi çirkinlik zulüm ve vahşetlerinde kaydettiğini belirten Şimşek, “ Maalesef o temiz sayfaları kanla gözyaşıyla bulamıştır. 6-8 Ekim 2014 yılı bu kanlı tarihin kanlı sayfaların yazıldığı belki de hiç unutulmayacak bir tarihtir. Her asırda ve coğrafyada yaşamış olduğumuz bu zulmün bir benzeri her surette yaşanıyor. Bu acıyı en çok yaşayanda Müslüman halkımız oluyor. 6-8 Ekim hakikati gerçeği ve yapılmış maksadı itibariyle aslında İslam’ı ve Müslümanları bölgeden tamamen temizlemek için ortaya konulmuş bir projedir. Amerika ve israil’in projelerini gerçekleştirmek için yapılmış bir katliam girişimiydi. Ama Rabbimiz buna müsaade etmedi. Müslümanların izzeti duruşu onların bütün planlarını alt üst etti heveslerini kursaklarında bıraktı. Yasin Börü ve arkadaşlarının o mübarek kanları masumca akıtılmış o kanlar binlerce Yasin’i doğurdu.” dedi.

“Memleketimizde yaşamış olduğumuz 15 Temmuz ne ise bölgede yaşanan 6-8 Ekim’de odur”

Binlerce Yasin şuanda Yasin Börü’nün izini takip etmek için yolara çıktığını söyleyen Şimşek, “ Hiç şüphesiz bu şehitlerin bereketidir. 16 yaşında masumca akıtılan kan Allah tarafından kabul edilmedi ve zalimler o kandan boğuldular. 6-8 Ekimde yapılmış olduğu bu vahşet ve katliam yıllarca bölgede yaşayan Müslümanların yaşamış olduğu sıkıntıların bir fiil listesiydi. Memleketimizde yaşamış olduğumuz 15 Temmuz ne ise bölgede yaşanan 6-8 Ekim’de bir şekliyle bölgenin 15 Temmuzuydu. Rabbimiz her ikisine de müsaade etmedi. İnşallah bundan sonrada müsaade etmeyecektir. Bizler Müslümanlar olarak eğer kardeşlerimize sahip çıkmazsak eğer biz Müslümanlar olarak birbirimize sahip çıkmazsak biz birbirimizi tutmazsak bu zalimler İslam’ı ve Müslümanları yeryüzünden silmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Fakat bizlerde inşallah onların karşısında İslam’ı en güzel şekilde her ne pahasına olursa olsun savunacağız. İslam uğrunda ölecek en güzel davadır.” ifadelerini kullandı.  

“Bu öyle bir vahşettir ki ana oğlunu ayağındaki doğum lekesinden tanımıştır”

Açılış konuşmasından sonra ise HÜDA PAR Bursa Gençlik Kolları Başkanı Yasin Söğüt bir selamlama konuşması yaptı.

Söğüt, “2014 yılının ekim ayında yaşanan bu vahşet insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bu öyle bir vahşettir ki ana oğlunu ayağındaki doğum lekesinden tanımıştır. Yürekler o mazlum annenin feryatlarıyla dağlanmış, kana susamış gözler can yakmaya doymamış, azgınlaşan kinlerini muvahhid ve merhamet timsali gençlerimizin üzerine kusmuştur. Unutulmamalıdır ki bu asi güruh fırsat ellerine geçtiği anda aynı vahşetlerini yapmaya devam edecektir. Ama hesaba katmadıkları şey şudur ki karanlık, güneşin olmadığı andır. Bugün güneş doğmuştur. Bugün güneş gün gibi ortadadır. Hak ve hakikat bütün kuvvetiyle âlemi aydınlatmaktadır. Biz Bursa’dan doğan güneş, hür olarak aşk ile yarınlara kanat çırpanlarız” diye konuştu.

“Fitne ve fesatla yıllarca bu memleketin huzurunu ve güvenini bozmaya çalıştılar”

Programa katılım sağlayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

Aktaş, “Vefa imandan bir cüzdür. Müslüman vefalıdır. Vefa bir semtin adı değildir. Vefa bir Müslüman için çok kıymetli ve değerlidir. Yasin Börü olayında da ve diğer olaylarda da maalesef bu hain terör örgütü sözde kürt vatandaşlarımızın haklarını hukuklarını gözetmek adına yaptıkları faaliyetleri ve cinayetleri yaptıklarını ifade ediyorlar. Bunların asla böyle bir derdi olmadığı gibi aksine bunlar kürt düşmanlığı yapıyorlar. 1995-1996 yıllarında doğu bölgelerinde görev yapmış bir kardeşiniz olarak ifade etmek istiyorum.  Hangimizin elindeydi anne ve babasını seçmek. Hangimizin elindeydi memleketini seçmek ve hangimizin elindeydi kökenini seçmek. Bunlar hepsi birer detaydır. Öncelikle insanın imanına inancına, samimiyetine ve gayretine bakarız. Kimisi balkanlar ve kafkaslardan gelmiştir. Kimisi Vanlıdır. Kimisi Muşludur. Kimisi de Edirne veya Bursalıdır. Bunlar hepsi inanın birer detaydır. Fitne ve fesatla yıllarca bu memleketin huzurunu ve güvenini bozmaya çalıştılar. İnşallah bu aziz millet buna müsaade etmeyecektir. 6 Ekim 2014’te HDP’nin yaptığı bir açıklama sonrası harekete geçen terör örgütü 35 ilde 96 ilçede ve 31 yerleşim yerinde vatandaşlarımızın canına kast etti. Kamu binalarına ve milletin malını mülkünü talan etti. Hangi inanç ve dinde bu vardır.” dedi.

“Birliğe beraberliğe ve kardeşliğe her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz”

 Kurban bayramında ihtiyaç sahibine et dağıtmak isteyen henüz 16 yaşındaki sabi sayılabilecek günahsız bir Yasin Börü ve arkadaşlarını şehit edildiğini söyleyen Aktaş, “ 6-8 Ekim tarihlerdeki bu olaylarda 35 kişi yaşamını yitirirken 435 sivil 326 güvenlik görevlisi olmak üzere 761 vatandaşımız yaralandı. Bizim ortak değerlerimiz var. Camilerimizi bayrağımızı, inancımızı ve dinimizi ve diyanetimizi tartışıyor muyuz? yok böyle bir şey. Bunlar bizim hepsi ortak değerlerimizdir. Salt kürt düşmanlığıyla veya salt kürt haklarını muhafaza ediyorum diye aslında kürt vatandaşlarına zulmederek bu işlerin çözülemeyeceğini ve olamayacağını her kardeşimizin bilmesi lazımdır. Yarın Cenabı Hakkın huzuruna çıktığımızda hangi millete ait olduğunu sormayacaklar. Koyacaklar teraziye inancımıza göre sevaplar mı ve günahlar mı da fazladır. Dolayısıyla birliğe ve beraberliğe kardeşliğe her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Özelden gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bakın az önce tiyatro da oynayan çocuklarımız onlarda 16-17 yaşlarındaydı. Ne dediler! Biz hepimiz Yasin Börüyüz dediler. Bu imanla, inançla ve şuurla evlatlarımızı yetiştirdiğimiz gerekliliğini buradaki tüm kardeşlerimize hatırlatmak istiyorum.  Mühendis doktor, avukat, işçi ve çiftçi olur. Vazifesi her ne olursa olur. Ama hiç önemli değildir. Yeter ki rızkını helalinden kazansın. Öncelikle içinde Allah korkusu olan insan sevisi olan evlatlar yetiştirmek gibi bir sorumluluğumuzun olduğunu özellikle hanımefendilere de çok teşekkür ediyorum. Bu şuur ve bilinçle hazırlandığını görmekten son derece mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. HÜDA PAR İl Başkanımıza yöneticilerine bu güzel etkinlikte emeği geçen her bir kardeşimize teşekkür ediyorum. Rabbim inşallah Yasin Börü ve arkadaşlarının şefaatlerini bizler nail eylesin. Rabbim onlara makamların en güzelini ve özelinde ağırlasın.” diye konuştu.

“İyi ki cennet ve iyi ki cehennem var diyoruz”                 

Programa katılım sağlayan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’da bir selamlama konuşması yaptı.

Yılmaz, “Bizim medeniyetimiz insanlığın vicdanını temsil eden medeniyettir.  Batı medeniyetinin yerli işbirlikçinin coğrafyamızı nasıl kan gölüne çevirdiğine hep birlikte şahitlik etmekteyiz. Hamd olsun biz hayatın dünyayla sınırlı olmadığını ölümün sadece gır gır olduğunu ebedi bir hayatla karşılaşacağımıza inanıyoruz. İyi ki cennet ve iyi ki cehennem var diyoruz. Yasin Börü kardeşimiz hem bu dünyada gösterdiği kıymetli çalışmasıyla fedakârlığıyla hem de karşılaştığı zulümle inşallah Rabbimizin katında cennetle mükâfatlandıracak efendimize komşu olacak ve ebediyen o güzelliği tatmış olacak. Ona bu zulmü reva gören hainlerde hem bu dünyada hem de öteki dünyada inşallah cezasını bulacaklardır.” diye belirtti.

Program ilahi sanatçısı Nurullah Aslım tarafından seslendirilen ezgi ve ilahilerin ardından günün anlam ve önemine dair İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş Hoca bir konuşma yaptı.

“Yasin Börümüzden dolayı gerçekten öyle bir Yasin Börü patlaması oldu ki sadece adını koymadılar”

Göktaş, “Doğu ve Güneydoğuda yıllardır geziyorum. Hepsini tanıyorum. Vardığımda herkesin kucağında bir çocuk ve bana gösteriyorlar.  Hocam bu yasindir. Ben soruyorum adını bu yavrumuzun Yasin diyorlar. Bir Yasin patlaması oldu. Bu millet ve ümmet zaten Yasin ismini severdi. Ama bizim Yasin Börümüzden dolayı gerçekten öyle bir Yasin Börü patlaması oldu ki sadece adını koymadılar. Ben anne- baba olarak bunu da Yasin Börü gibi şehit olmasını için yetiştiriyorum diye yüzlercesine şahit oldum. Bu bir slogandan ibaret değildir. Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadeti var ya Cenabı Allah’ın öyle gazabına gitti ki orda çok olaylar oldu ama Yasin Börü olayında öyle gazabına gitmişti ki yanlış anlamayın ne Hamza’ya nede Cafer’e benzedi ve nede Musab’a benzedi Yasin tamam Hamza arkasından hançerlendi ve mızraklandı. Kalbi yarıldı ciğeri alındı. Ama Yasin’e bir bakar mısınız? Yasin kurşunlandı bıçaklandı, yukardan aşağı atıldı, olmadı üzerinden otomobil geçildi kafasının ve daha sonra yakıldı.” dedi.

“Allah bu Yasinle kardeşlerimize bu ümmete bir giriş kapısı olarak açtı”

Bunları Cenabı Allah gördüğünü ve seyrettiğini söyleyen Göktaş, “ Allah bütün şehitleri biliyor. Hepsi de böyle pırıl pırıl bir mübarek Kurban Bayramında ve onun akranları harçlıklarını aldılar bugün nerde eğleniriz nereye gideriz diye onun için koşuştururken bu yavrularımız evlerine hiç et girmeyen evlere koşuyorlardı. Kendileri de onlardan daha çok muhtaçtılardı. Öyle zengin falan değillerdi. Onun için Allah’ın çok gücüne gitti diye inanıyorum. Nerden biliyorum. Sekiz sene oldu. Yasin Börü ve arkadaşlarını şehit edenler var ya o vahşi guruptan en azından 8 bin 500 kişi öldürüldü ve yok oldu. Yok oldu mu böyle oldu. Bundan sonra iflahta olamayacaklardır. Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetleri inanınız asıl onların bitmiş yıldönümü olacaklardır. Müslümanlara söylüyorum kardeşler, Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadeti bir tek münferit olay değildir. Allah bunu bize duyurdu. Allah bu ülkenin batısındaki Müslümanlara duyurdu. Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadeti bir kapıdır. Oradan girmeliyiz. Peki, bundan önce daha neler oldu doğuda diye. Diyarbakır da Batman’da, Urfa’da, Mardin’de neler oldu diye artık biz sormalıyız. Göreceğiz ki bu mesele sadece 4-5 tane Yasin Börü’nün ve sonradan Aytaç Baran’ın şehadeti falan değildir. Yüzlerce insan sadece ve sadece Müslümanca var olabilmek ve yaşayabilmek için yüzlerce insanın şehit olduğunu orda göreceksiniz.” diye konuştu.

Program Yunus Ulaşkın hocanın yaptığı dua ile son buldu.

Editör: Harun Kot