Açıkçası…

Sadece Bursa’nın değil, Türk siyasetinin en önemli sorunlarından birini biraz da yüksek ses tonuyla dile getirdi Gürhan Akdoğan.

Akdoğan;

Başkanlık görevine seçildiğinden beri Atatürkçü Düşünce Derneği’ni yönetimiyle birlikte kentin en etkin STK’larından biri haline getirdi.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesinde de, kentteki tüm belediye başkan adaylarına “Söz veriyor musunuz” başlığı altında güçlü ve kapsamlı bir manifesto yayınladı.

Bu nedenle;

Takip ettiğimiz açıklamanın yapıldığı dernek binası, kalabalık açısından tarihi günlerinden birini yaşadı.

Çok sayıda akademik oda şube başkanı ile kent sevdalılarının da katıldığı buluşmada Başkan Akdoğan’ın sözleri gerçekten Bursa için fazlasıyla önemliydi.

Kürsüden;
Geniş bir Bursa perspektifi çizen Akdoğan, Bursa’nın artık bir an önce bilimsel temelli yaklaşımlara dayanılarak yönetilmeye geçilmesi gerektiğini anlattı.

Cargil’den de örnekler verdi, Teknosab’dan da.

Hatta;
Bir dönem Uluabat Gölü kenarına kurulması planlanırken son anda engellenen Volvo otomobil fabrikasına yönelik atılan adımları da anımsattı.

Ve;

Bursa’da yıllar içinde tam 120 bin futbol sahası büyüklüğündeki tarım arazisinin heba edilerek sanayiye açıldığını söyledi.

Bursa’nın geleceği için kendilerinde söz hakkı bulunduğunu ve kent yöneticilerinin uygulamalarında mutlaka demokratik, katılımcı, şeffaf ve denetlenebilir işleyişe geçmesi gerektiğinin de altını çizen ADD Başkanı Akdoğan, “Bursa ile ilgili uyarılarımızı yapmaya devam edeceğiz. Bunun için de seçim öncesinde belediye başkan adaylarından bir söz istiyoruz” dedi.

Akdoğan’a göre;
Bursa’da bir an önce “siyasi ahlak devrimi” gerçekleştirilmeli.

Siyasetin kalitesinin, Bursalı’ların yaşam kalitesi ile doğru orantılı olduğunu özellikle söyleyen Akdoğan’ın siyasal erozyonun, çağdaş demokrasinin önündeki en büyük engel olduğunu söylemesi de önemliydi.

Şunu da özellikle vurguladı:

“2024 yerel seçimleri öncesi çağrımız, toplumun geleceği açısından rüşvet ve yolsuzlukla mücadelede, seçim sonuçları açıklanmadan tüm belediye başkan adayları ile meclis üyeleri adaylarının mal bildirimi yapmasını istiyoruz”

Ardından da;
Bu konuyu açarak “Tüm adayların siyasetin finansmanını topluma açık şekilde yapmalarını ve tüm yerel yönetimlerde parsel bazlı imar değişikliklerine son verilmesini kamuoyuna taahhüt etmelerini, hesap verebilirlik açısından istiyoruz” dedi.

Bu bulaşmaya;

Büyük bir erdemlilik ve cesaret gösteren bazı belediye başkan adayları da katıldı.

Görebildiğimiz kadarıyla;

İYİ Parti Büyükşehir adayı Selçuk Türkoğlu, Yeniden Refah Partisi Büyükşehir adayı Sedat Yalçın, CHP Osmangazi adayı Erkan Aydın, CHP Mudanya adayı Deniz Dalgıç, Yeniden Refah Partisi’nin Nilüfer adayı Zeynep Candan Albayrak, manifestoyu izlemeye daha doğrusu söz vermeye gelenler arasındaydı.

Kaldı ki;

Adı geçen bu başkan adayları, kendilerine ayrılan süre az da olsa kürsüye çıkarak, kamuoyuna söz verdiler.

Bu;
Söz verme işleminde 3 nokta dikkatimizi çekti.

İlki;

Yeniden Refah’ın Büyükşehir adayı Sedat Yalçın’ın, manifestoyu çok beğendiğini ancak kent halkının da bu bilince ulaşması gerektiğini ve kentine sahip çıkması gerektiğini söylemesiydi.

İkincisi;

Milli Görüş partisi olan Yeniden Refah’ın Nilüfer belediye başkan adayı Zeynep Candan Albayrak’ın, katılımcılara “yoldaşlarım” diye hitap edip, manifestoya söz vermesiydi.

Sonuncusu da;

İYİ Parti’nin Büyükşehir adayı Selçuk Türkoğlu’nun, “Bu mal varlığı açıklamasına yürekten katılmak istiyorum ama bildirecek hiçbir şeyim olmadığını da huzurunuzda peşinen söylemek istiyorum” diyerek herkesi gülümseten ama manifestoya güçlü destek veren sözleriydi.

ADD yönetiminde gözler şimdi, Bursa kamuoyuna açıklanan bu sert manifestoya diğer belediye başkan adaylarının katılıp katılmayacağında, daha doğrusu söz verip vermeyeceklerinde.