Aman dikkat.

Bu anlatacağımız olay herkesin başına gelebilir.

Bu sabah öyle gerilimli saatler yaşadık ki, ömrümüzden ömür gitti.

Böylece;
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu çok daha iyi anlamış olduk.

Hani;

Zaman zaman İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da zaman zaman -haklı olarak- şikayet ediyor ya, kendisiyle fotoğraf çektirenlerin bazılarının sonradan sorunlu çıkmasına ve ardından da kendisinin eleştirilmesine.

Bizim ki de Bakan Soylu’nun başına gelenler gibi oldu.

Sabah evden çıkıyorduk ki;

Güvenlikten bir zarf geldi.

Açtık baktık;

Bursa 2. İcra Dairesi’nden bir tebligat.

Tebligata göre 450 bin lira dolayında bir borcumuz görünüyor.

Haliyle şok olduk.

Tebligatta alacaklı görünen kişiyi ne tanıyoruz, ne de biliyoruz.

Tepemizden aşağıya kaynar sular döküldü.

İcra Mahkemeleri’nin yerini dahi bilmezken oturup kaldık koltuğa.

Başladık okumaya tebligatı.

Okudukça konuyu anlamaya başladık.

Bir taraftan da Baro Yönetim Kurulu üyelerinden avukatımız Yener Poroy’la görüşüyoruz telefonda.

O soruyor biz de tebligattan bir şeyler okuyoruz Yener’e.

Dediğimiz gibi alacaklıyı hiç tanımıyoruz.

Ama borçlu hanesinde önce Safa Gönen diye bir isim görünüyor.

Kim bu Safa Gönen?

Geçmişte ANAP’ın Gençlik Kolları Başkanlığı’nı yürüten, günümüzde de ne iş yaptığını bilmediğimiz bir zat.

Yani asıl borç bunun.

Artık alacaklı ile aralarında nasıl bir alacak verecek ilişkisi olduysa, ortada 450 bin liralık bir borç var.

Peki;
Bizim ne ilgimiz var bu konuyla?
Yani biz niye borçluyuz, tanımadığımız alacaklıya?

Onu da hayretler içinde öğrendik.

Bu Safa Gönen adlı zat ne yapmış biliyor musunuz, alacaklısına 450 bin lira borcunu ödememek ve borcu alakasız bir şekilde bizim sırtımıza yüklemek için?

Tutmuş;
Mahkeme dosyasına, geçmişte birlikte çekindiğimiz bir fotoğrafımızı koymuş ve demiş ki:

“Benim Okan Tuna’dan alacağım var, gidin ondan alın…”

Yahu Allah aşkına!

Şeytanın aklına gelmez böyle bir plan.

Elbette ki tek kuruş falan borcumuz yok Safa Gönen adlı bu kişiye.

Dünya yıkılsa olamaz.

Kimseye olamaz.

Haliyle;

İlgili avukat da bu fotoğrafı ve ifadeyi kabul edip, başlatmış hakkımızda haciz için icra işlemlerine.

İhbarnameyi;
Avukatımız Yener’e okuyunca “Okan abi” dedi “Merak etme, hemen itirazımızı yaparız, bu tip dolandırıcılıklar çok oluyor, üzme kendini”

Allahtan dostluklar var.

Mesela;

Bu Safa Gönen adlı kişinin dosyaya koyduğu fotoğraf nedeniyle hakkımızda işlem yapan avukat Hakan Alpay pırıl pırıl, çok anlayışlı bir hukuk adamı çıktı.

Kendisiyle konuştuk, durumu anlattık, bu kişiyle hiçbir alacak verecek ilişkimiz olmadığını, yani söz konusu icra dosyasıyla hiçbir bağlantımız bulunmadığını, borcunu bize yıkmak isteyen Safa Gönen adlı kişiye tek kuruş borcumuz bulunmadığını, alacaklıyı dahi tanımadığımızı, galiba dolandırıldığımızı vs. vs. anlatmaya çalıştık.

Sağolsun çok anlayışlı biri çıktı.

Durumu anladıklarını ve hukuki olarak bizim lehimize gereğini yapacaklarını söyledi.

Biz de kendisine teşekkür ettik.

Buradan da bir kez daha teşekkür ediyoruz avukat Hakan Alpay’a.

Avukatımız Yener Poroy da, ilgili mahkemeye bir itiraz dilekçesi vererek, bu alacak verecek işinden bizim bir bağımız bulunmadığını bildirdi.

Şimdi;

Karşı tarafın avukatı Hakan Alpay’ın da eksik olmasın destek ve yardımlarıyla, bizim şahsen böyle bir borcumuzun bulunmadığını, asıl ve tek borçlu Safa Gönen’in bizim adımızı ve fotoğrafımızı kullanarak bizi de işin içine çekmek istediğini ortaya çıkaracağız hep birlikte.

Görüyor musunuz başımıza gelenleri?

Hiçbir dahlimiz olmadığı halde bu şeytani planı yapan ve yargıyı da kandırmaya çalışan Safa Gönen adlı kişi nedeniyle kapımıza 450 bin liralık haciz geldi.

Bu;
Safa Gönen’in belli ki artık yatacak yeri yok.

Kafasında hain bir plan yapmış ve gitmiş bizi sokmaya çalışmış bataklığına.

Aman siz siz olun; “benim başıma gelmez böyle şeyler” demeyin, her önüne gelenle de fotoğraf çektirmeyin.

Keza;

Bu Safa Gönen adlı kişi bir gün sizin de başınızı ağrıtabilir.

Yazıklar olsun sana Safa Gönen.

Bir ben mi kaldım, kazıklanacak adam?

Ne istedin benden?

Bunu bana yapmayacaktın.