Kuşku yok ki;
Bir kentin kaderini o kentin yöneticileri belirliyor.

O yöneticinin vizyonu ne kadarsa, kentin de öyle oluyor.

O kent;

Ya yerinde sayıyor.

Ya da adeta uçuyor!

Bursa’nın Orhangazi ilçesi de bu tanıma aynen uyuyor.

Malum.

Orhangazi’de Gedelek diye bir köy var.

Bu köyde halkın yüzde 90’ı turşu üreticisi.

Her yıl ortalama 50 bin ton turşu üretiliyor bu köyde.

İddia ediyoruz, dünyanın en lezzetli turşuları yapılıyor bu köyde.

Dahası;
Bu turşular sadece iç pazarda tüketilmekle kalmıyor ve 40’tan fazla çeşidi dünya pazarlarına ihraç ediliyor.

Nüfusu;

2 bine yaklaşan bu köydeki 70’i aşkın imalathanede hazırlanan turşular, Avrupa ülkelerinin yanı sıra Suudi Arabistan, Katar, Azerbaycan, Gürcistan ve BAE’ye de gönderiliyor.

Ve;

Bu Gedelek köyünde ağırlıkla salatalık, lahana ve biberle doğal yöntemler kullanılarak imal edilen turşuları, köy halkı kendi elleriyle yapıyor.

Yani böylesine önemli bir köy Gedelek.

Belki de;

Orhangazi’nin en özel köyü.

Orhangazi Belediyesi’nin eski yönetimi zamanında her yıl turşu festivalleri düzenlenir, bu köy tüm Türkiye’ye ulusal basın aracılığıyla da tanıtılırdı.

Hatırlıyoruz da;

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da artık yapılmayan bu turşu festivallerinin muhtemelen sonuncusuna gelmiş ve onun da katkısıyla Orhangazi bir anda Türkiye’nin gündemine oturmuştu.

Ve;

O festivalde şunu söylemişti Hisarcıklıoğlu:

“Günümüzde artık sadece üretmek yetmiyor. Bunu marka haline getirip dünyaya açmak gerekiyor.

Gedelek turşusunun da dünyaya açılması gerekiyor. Bakın bunlar vizyon işidir”

İşte;
Bu vizyonu o köyün halkı ortaya koydu.

Yaptıklarını kendi kendilerine dünyaya ihraç ediyorlar.
Ediyorlar etmesine de başlarında bir yönetici yok, belediye yok!

Orhangazi’nin;
AK Partili Belediye Başkanı Bekir Aydın, her yıl eylül ayı başında yapılan bu turşu festivallerini yapmıyor bile artık.

Sanki Gedelek, Orhangazi’de değilmiş, sanki burada dünyanın en lezzetli turşuları yapılmıyormuş gibi davranıyor.

Hani nerede kaldı Hisarcıklıoğlu’nun söylediği o vizyon, ya da o vizyona sahip yöneticiler?

Yok!

Peki ne oldu biliyor musunuz?

Orhangazi’deki bu vizyonsuzluğu gören İstanbul’un Kemerburgaz Belediyesi ile Ankara’nın Çubuk Belediyesi, turşuculuğu Gedelek’in elinden alıverdi.

Bu yıl muhteşem turşu festivalleri düzenlendi Çubuk’ta ve Kemerburgaz’da belediyeler eliyle.

Hatta;
Oralarda işin şovunu da yaptılar ve ahtapottan karpuza, hamsiden avakado’ya kadar turşular yapıldı.

Ulusal basının da katkılarıyla bu ilçeler, Türkiye’de turşu merkezi olarak gösterildi.

Bizim Orhangazi’nin Gedelek’i ise çoktan unutuldu.

Koskoca belediye bile elindeki en önemli reklam ürününe sırtını çevirip, artık festivallerini bile yapmama kararı alınca olacağı buydu.

Orhangazi’nin vizyonu bu kadar işte.

Halbuki Türkiye’nin turşu merkeziydi Gedelek.

Turşuyu herkes yapar ama Gedelek’in ki farklıdır.

Sebebi de;

Ürünün yapımında kullanılan yörenin yüksek kalsiyumlu kireçli suyudur.

Bu su başka yerde yoktur.

Mesela;
Kemerburgaz’da, Çubuk’ta bu su yoktur.

Ama onların başında bu işi bilen belediye başkanları var.

Adamlar kapıverdi bu işi Orhangazi’nin elinden.

Oysa eskiden;
Orhangazi’de düzenlenen turşu festivallerinde stantlar kurulur, tanıtımlar yapılır, katılımcılara sunumu yapılırdı.

Kurulan stantlarda turşu üreticilerinin her çeşit meyve sebzeden yaptıkları turşular sergilenirdi.

Ayrıca;
Festival kapsamında mehteran ve kılıç kalkan ekipleri ile yerel halk dansları ekipleri gösteriler yapar, ilçe şenlik havasına döner, yerel ve ulusal basın da adeta buraya kamp kurardı.

Bu işin organizasyonunu da belediye yapardı.

Şimdi ise;
Orhangazi’de turşudan eser bile yok.

Köylü kendi kendine ne yapıyorsa yapıyor.

Belediye’nin ise tek bir katkısı yok.

İşte belediyecilikte vizyon böyle bir şey.

Elin belediye başkanı kendi yerlerinde turşu festivalleri düzenliyor, bizim Orhangazi Belediyesi ve Başkanı Bekir Aydın ise elindeki en büyük tanıtım silahını kullanamıyor.

Bu da;

Bursa’da özellikle AK Partili belediyeler arasında başka bir vizyonsuzluk örneği işte.

Keza;

Başkan Bekir Aydın, ‘bir kentin en önemli değeri nasıl kaybedilir’i çok iyi başardı!

Yazık Orhangazi’ye.