Dün akşam;

Telefonla arayıp “yarın sabah çay içmeye gel” deyince bu sabah Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrikası bulunan bir dostumuza gittik.

Buluşmamızda;
Haliyle ana konu siyaset ve ekonomi oldu.

Açıkçası;
O anlattı biz de dinledik.

Bazen de şaşkınlığımız fazlasıyla arttı.

Önce;

Sanayicilerin sıkıntılarından bahsetti.

Döviz kurundan, kredi kullanımının sıkıntısına ve faiz oranlarının yüksekliğine, enerji ve personel maliyetlerine değin geniş bir yelpazede bilgilendirme yaptı.

Ve;
Kendisi gibi pek çok sanayicinin, sırf yabancı müşterilerini kaybetmemek için “kafa kafaya” denenecek şekilde, bazen de zararına çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı.

Screenshot 3-1000

Hele ki;

Makine sektörüne dair verdiği bir örnek, Türk makine üreticisinin iflaslarla karşı karşıya olduğunun en büyük işaretiydi.

Anlattığına göre;
Fabrika sahibi bir arkadaşı, lazer kesim makinası almak için Bursa’da üretim yapan fabrikaların kapısını çalmış ve teklif almış.

Kendisine;

2 kw’lik yerli üretim bir lazer kesim makinası olarak 120 bin Euro teklif verilmiş.

Screenshot 1-1538

Sonrası ise daha ilginç.

Bursa’da üretilen ve kendi fabrikasına sadece birkaç kilometre mesafede olan bu üretim yerinden aldığı fiyatı çok bulunca ne yapmış biliyor musunuz?

Çin’den;

Üstelik 4 kw’lik daha güçlü lazer kesim makinası satın almış.

Hem de 80 bin dolara!

Nakliyesi de dahil olmak üzere!

Screenshot 2-1188

Aradaki fark ise Türk parasıyla 2 milyon 572 bin lira!

İnanılacak gibi değildi anlattıkları tekstilci dostumuzun.

Biri Bursa’da yerli üretim ve deyim yerindeyse arkadaşının fabrikasının yanında.

Diğeri taa Çin’de.

“Şimdi” dedi “nasıl olacak”

Devamında da;

“Çin’de böyle fiyatlar varken, bu üretim maliyetleri ile yerli makine üreticisinin ayakta kalması artık mümkün değil”

İster istemez şunu da sorduk.

Dedik ki “Ama o Çin malı, güvenilir mi”

Bizim bu sorumuzu dostumuz da arkadaşına sormuş.

Ne cevap vermiş biliyor musunuz?

“İsterse 5 yıl sonra bozulsun, tamir ettireceğime, aynı parayı yenisini alırım, hiç uğraşmam yerli üretimle”

İnanılacak gibi değil.

Görünen o ki;

Yüksek döviz bazlı hammadde ve giderek artan girdi maliyetleri ve işçilik nedeniyle Bursa’da da yerli sanayiciler iflasın eşiğinde.
Kaldı ki;

Binlerce kilometre uzaktan Çin’den Bursa’ya getirilen ve daha yüksek kapasiteli bu ürünlerle rekabet etmeleri mümkün değil.

Sohbetimizde şunu da söyledi dostumuz.

“Ben şimdi Bursa’daki üretici dostumu da tanıyorum, Çin’den makine getiren dostumu da. Kim haklı bu durumda.

Hükümetin ve siyasi iradenin bunu bilmiyor, görmüyor olması mümkün değil. Bu ekonomi yönetimiyle yılsonuna kadar anlı şanlı pek çok işletme batar”