Pek çok;
Kamuoyu araştırma firması, düzenli olarak aylık çalışmalar yürütüyor ve toplumun eğilimlerini ölçüyor.
Uzun zamandır;
Yapılan türlü türlü kamuoyu yoklamalarında açık ara birinci çıkan bir sorun var.
O da;
Yüksek enflasyon ve beraberindeki hayat pahalılığı.
Vatandaşların en önemli sorunu aylardır bu.
Hemen herkes, yüksek fiyatlardan şikayetçi ve geçinme derdinde.
Bu da haliyle siyasi eğilimleri de etkiliyor.
İşte…
Bu çalışmaların alt başlıklarında genellikle yer alan bir başka konu var ki o da, yargıya olan güven/güvensizlik.
Yaşanan pek çok toplumsal olayda, faillerin az ceza alması veya bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılmaları toplumda büyük tepkiye yol açıyor.
Bu da;
Adalet mekanizmasına olan güvenin fazlasıyla sarsıldığını gösteriyor ki, pek çok kamuoyu araştırmasına bu sonuçlar yansıyor.
Şimdi bunlara bir yenisi daha eklendi.
Hatırlanacaktır;
Temmuz 2020’de Muğla’nın Ula ilçesindeki bir ormanlık alanda bir dehşet yaşanmıştı.
Cemal Metin Avcı adındaki bir cani, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i vahşice öldürdü.
Gencecik kız;
Önce boğularak bayıldı ardından bedeni bir cenin pozisyonuna getirilerek bir varil içine konuldu,
Sonra da;
Adli Tıp’ın raporuna göre baygın haldeyken canlı canlı yakıldı.
Öldükten sonra da varilin içine beton döküldü.
Yine hatırlanacaktır;
O zaman ortaya çıkan bu vahşet, günlerce Türkiye’nin gündemine oturmuştu.
Cani Cemal Metin Avcı da suçunu itiraf etmiş ve ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı.
Şimdi ise;
Bu olayın üzerinden geçen 5 yılın ardından bir yargı skandalı çıktı ortaya.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, dosyası kapanmış bu cani için indirim istedi.
3’e 2 şeklinde oy çokluğu ile alınan kararda, katilin “tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme” suçunu hafifletti ve “niteliksiz kasten öldürme” suçundan “haksız tahrik” indirimi istedi.
Haliyle;
Bu durum, kamuoyunda büyük infiale yol açtı.
Tepkilerin büyümesi üzerine de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kararı alan 1. Daire’ye itiraz etti.
Şimdi bu aşamadan sonra nasıl bir karar çıkacak, beklenecek.
Haliyle kamuoyu da bekliyor.
Bu noktada kafa karıştıran iki şey var.
İlki;
Bir genç kızın baygınken diri diri yakıldığı o vahşi cinayet sonrası tüm Türkiye ayağa kalkmışken ve katil de ömür boyu ağırlaştırılmış hapse çarptırılmışken, şimdi 5 yıl sonra ne oldu da bu dosya açıldı?
İkincisi;
Yargıya olan güven meselesi günümüzde fazlasıyla tartışılırken, toplumun sinir uçlarıyla bu tip olaylarla oynanmaya çalışılması ile ne amaçlanıyor?
Belki de;
Siyasi iktidarı da fazlasıyla rahatsız eden adalete olan güvensizlik oranının yüksek oranlarda görünmesine rağmen bu tip hadiselerin arkasında başka şeyler yatıyor!