Konu yıllardır konuşuluyor, tartışılıyor.

Ama bir sonuç alınamıyor.

Keza;
Siyaset mekanizması, önceliklerin önünde duruyor.

Hatırlıyoruz da;

2012 yılında dönemin CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan ve MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, içinde çok sayıda STK ve meslek odasının yer aldığı “il olma platformu”nun talebini TBMM’ye taşımışlar ve İnegöl’ün il olmasına dair kanun teklifi vermişlerdi.

Keza;

Aynı konu 2017 yılında da gündeme gelmiş ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa’nın 5 milletvekili ile birlikte İnegöl’ün il yapılması için TBMM’de kanun teklifi vermişti.

Çok iyi hatırlıyoruz.

Bu teklife göre;

Keles ilçesinin, il olması istenen İnegöl’e bağlanması öngörülüyordu.

Aslında makul bir durumdu.

Çünkü;
Keles, İnegöl’e çok daha yakın.

Şöyle ki;

Keles, Bursa merkezine 63 km uzaklığındayken, İnegöl merkezine sadece 40 km mesafede.

Bir de şu var.

İnegöl, Bursa’ya 60 km’lik mesafe ile Mustafakemalpaşa’dan sonraki en uzak ilçe.

Ama, Mustafakemalpaşa il olma kriterlerine sahip değil.

Rakamlar ortada.

Bugün İnegöl 281 bin kişilik nüfusu ile tam 20 ilden büyük.

Tam 700 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek ekonomisiyle ve güçlü ihracatıyla birçok ili de geride bırakıyor.

Öyle ki;

81 il, ihracata göre sıralandığında İnegöl 17. sırada yer alıyor, yani onlarca ili geride bırakıyor.

İnegöl’ün rakamsal gerçekleri böyle.

Bir de yatırım gerçekleri var.
İnegöl’de altyapı ve üstyapı başta olmak üzere, baraj ve gölet yapımı, doktor ihtiyacı, güvenlik görevlisi ihtiyacı var ama ilçe olduğu için, il imkanlarından yararlanamıyor.

Bu durum;

TBMM’de yıllar sonra şimdi bir kez daha gündeme geldi.

Bu kez;

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Kayışoğlu gündeme getirdi konuyu.

TBMM kürsüsüne, İnegölspor taraftarlarından Maraton grubunun kendisine verdiği İnegölspor formasıyla çıkan Kayışoğlu, AK Partililer’e seslenerek ‘Gelin bu siyasi inadınızdan vazgeçin, İnegöllüler’in daha fazla yatırım alabilmesi için il olma isteğini görün’ mesajı verdi.

Konuşmasında;

“Sadece bir gününüzü ayırın ve İnegöl’ü dolaşın, meslek odalarını, sanayicileri, esnafı ve vatandaşı dinleyin, göreceksiniz il olma isteğinin ne denli yüksek olduğunu” dedi.

Aslında, herkes neyin ne olduğunu biliyor, tıpkı İnegöl’ün tüm kriterlere fazlasıyla uymasına rağmen neden il yapılmadığını da.

Mesela;

Galiba 2012 yılıydı ki, dönemin İnegöl orjinli AK Parti Milletvekili Hüseyin Şahin’e, kısa adı İNSİAD olan İnegöl Sanayici ve İşadamları Derneği’nin toplantısında da sorulmuştu ilçenin ileri gelenlerince bu konu.

“Neden il olamıyoruz” diye.

Şahin de;

“Bir İnegöllü olarak benim de il olma isteğim var ama hükümetimizin kararları benim için her şeyden üstündür” ifadesi kullanmıştı.

Ki o zaman İnegöl, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı değildi.

Yani İnegöllüler;

İl olmak isterken, 2014’te çıkarılan Bütünşehir Yasası’nın devreye girmesiyle Bursa Büyükşehir’e bağlanmış, bu karar pek de sevinç yaratmamıştı İnegöl’de.

Bu gerçeği İnegöllüler çok daha iyi biliyorlar.

Yine;

İnegöl’ün önde gelenleri, aralarına siyasileri de alarak bir halı saha maçı yapmışlar ve sahaya da 82 sırt numaralı formayla çıkıp Ankara’ya mesaj vermişlerdi.

İşte bu nedenle;

Bu sorulardan ısrarla kaçıp bir nevi kaçamak güreşen, içindekini dışarıya vuramayan, İnegöl’ün en zorda kalan bir kişisi var ki o da Belediye Başkanı Alper Taban.

Başkan Taban, ne söylese zorda kalacağını bildiği için bu soruları duyunca adeta köşe bucak kaçıyor, topu da siyaset kurumuna atıyor ama kentin belediye başkanı’nın böylesine önemli bir tartışmada konuşamıyor, fikrini söyleyemiyor olması da İnegöllüler’in ve kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor.