Nihayetinde;

Aylardır süren krizin ardından Bal-Göç’te dananın kuyruğu bu hafta sonu kopuyor!

Merinos’ta;
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde pazar günü yapılacak kongre çok şeylere gebe.

Bal-Göç’ü kongreye;

Yönetim içinde Başkan Veli Öztürk’e darbe yapıp kendisini başkan ilan eden Turhan Gençoğlu’nun ablasının çocuğu Gökhan Sözüçetin götürüyor.

10 gün önce;

Kongrenin ilk oturumunda başkan adaylarından Emin Balkan’dan, taraflı davrandığı ve hazirun listelerini asmadığı için herkesin içinde fırça yiyen Sözüçetin’in başkanlığı da pazar günü itibariyle bitmiş olacak.

Şimdi kongreye az bir süre kala yaşananlara dair bu okuyacaklarınıza inanamayacaksınız!

Öyle gelişmeler oldu ki fazlasıyla şaşırtıcı.

Hatırlanacaktır;

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Başkanlığı yapan Zürfeddin Hacıoğlu bomba gibi bir iddia ortaya atıp HÖH Genel Başkanı Mustafa Karadayı’nın, Bursalı bir işadamını (tahmin edersiniz kim olduğunu) arayıp, yaklaşan Bal-Göç kongresi için bir takım talimatlar verdiğini duyurmuştu.

Ve bu talimat sonrasında bu kez ortaya, çok gizli tutulan hayli enteresan bir gelişme çıktı.

Bu telefon görüşmesinin ardından Bursa’dan Sofya’ya 3 kişilik özel bir ekibin 9 Şubat tarihinde gizlice gittiği belirlendi Bal-Göç kongresi için.

Giden kişiler fazlasıyla ilginç.

Biri;

Turhan Gençoğlu’nun sözünden milim ayrılmadığı tüm camia tarafından bilinen Mustafa Karlıovalı.

İkincisi;
HÖH’ün Bursa Temsilcisi Taner Çavuş.

Üçüncü isim de Bal-Göç’ün başkan adaylarından Kader Özlem.

Acaba;
Bu 3 isim, Taner Çavuş’un kullandığı arabayla Kapıkule’den çıkış yapıp Sofya’ya kime gittiler dersiniz?

HÖH Genel Merkezi’ne!

Bu yaptıkları gizli ziyaretin, gizli kalacağını sanıyorlardı ama yanıldılar.

Bu üçlünün bir araya gelmesinin ilginçliği kadar, HÖH Genel Başkan Mustafa Karadayı ile Bal-Göç kongresi için görüşmeleri de çok ilginç.

Ve bu görüşmeyi gizlice yapıyorlar.

Hadi, Taner Çavuş HÖH’ün temsilcisi.

Kader Özlem neci peki?

Bursa’da seçilmek için icazet mi almaya gitti Sofya’ya?

Peki ya Mustafa Karlıovalı’nın ne işi var orada?

Mustafa Karlıovalı, Turhan Gençoğlu’nun haberi ve talimatı olmadan olmadan durduk yerde Sofya’ya gidip de HÖH Genel Başkanı ile sizce görüşebilir mi?

Muhtemelen kargalar bile güler buna.

Belli ki bir takım planlar yapılmış Sofya’da.

Bu 3 kişilik ekip, görüşmelerini bitirdikten sonra da 10 Şubat’ta yine aynı arabayla Kapıkule’den giriş yapıyorlar Türkiye’ye.

Geldikleri gibi de görüşmeyi aktarmak için gittikleri fabrika da belli tabi!

Bu noktada aklımıza takıldı.

Acaba;
9 Şubat çarşamba günü gizlice Mustafa Karlıovalı ve Taner Çavuş’la birlikte Sofya’ya giden devlet memuru Kader Özlem bu yurtdışı seyahati için Uludağ Üniversitesi Rektörü Ahmet Saim Kılavuz’dan alması gereken resmi izni aldı mı, yoksa Bulgar pasaportuyla çıkış yaptığı için mi bu gizli gezisinin bilinmeyeceğini sandı?

Belki, Rektör Kılavuz da bilmiyordur bu durumu?

Sofya’da;
Yapılan bu gizli görüşmeyle ilgili kulağımıza gelenler de çok ilginç.

HÖH, hem Hasan Öztürk’e hem de Kader Özlem’e oynuyor o esnada.

Fakat sonrasında;
Bursa’ya dönüşte, Gençoğlu’nun Hasan Öztürk’ü desteklediği iddiası duyuluyor ve Kader Özlem de bu gelişme sonrasında tek başına hareket etme kararı alıyor.

Fakat ortada;

Emin Balkan’a karşı cephe açan Kader Özlem ve Hasan Öztürk’ün bir büyük handikapı var ki o da oylarının bölünme tehlikesi.

Bu nedenle şimdi şu konuşuluyor.

Deniyor ki;

Kongreye bir kaç gün kala ‘Kader Özlem ve Hasan Öztürk birleşecek’

Hatta;

Uzlaşma sonucu, Federasyon Başkanı olan Kader Özlem’in Bal-Göç Başkanı, Hasan Öztürk’ün de Federasyon Başkanı olması için konuşulduğu söyleniyor.

Her halükarda;

Özlem’in de, Öztürk’ün de Turhan Gençoğlu’na yakınlık içinde olduğu bilindiği için, yapılacak yönetim kurulu listelerinde de bu yakınlığın açıkça görüleceği ifade ediliyor.

Bal-Göç’ü;
Turhan Gençoğlu’nu kastederek aile vesayetinden kurtaracağını söyleyen Emin Balkan ise bu gelişmeleri, gizli ziyaretleri ve HÖH’ün Bal-Göç kongresinin içine bu kadar çok girmesini hayretle izliyor.

Yıllarca;
Eş, dost ve akraba ile yönetilen ve kurulduğu gücünden eser kalmayan, üye sayısı 10 binlerden 2 binlere düşen, sıradan bir dernek görünüme bürünen, bu nedenle Bulgaristan seçimlerinde de eskisi gibi güç olamayan Bal-Göç, tarihinin en dip dönemini yaşıyor, bir de mahkemelerde uğraşıyor.

Mesela;
Hiç görülecek bir şey miydi, toplu üyeliklere dair karar defterindeki imzasının üzerini gizlice karalayıp yüz kızartıcı suç olan evrakta sahtecilik iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet edilen Gülver Deniz’in bu yaptığı?

Bir yönetici neden gizlice karalar ki aylar önce attığı imzasının üzerini?

Görülmüş şey midir Bal-Göç’te?

Elbette bu yaşananların bir sorumlusu var.

Hem perde önünde, hem de perde arkasında.

Zaten;
Emin Balkan’ın çırpınması da bu yönde.

Bal-Göç’teki bu vesayet rejimini kırmak istiyor Balkan.

Kaldı ki;
10 gün önce yapılan kongrenin ilk oturumunda yaşananlar da bu yüzden.

Yaşanan gerginlik yüzünden polisin bile geldiği Bal-Göç’te iş çığırından çıkmış durumda.

Gençoğlu’nun;
Yola Emin Balkan’ı destekleyerek çıkması, sonra Balkan’ı kontrol altına alamayacağını görünce Kader Özlem’e oynaması, ardından da Hasan Öztürk’e direksiyon kırması, camianın da kafasını karıştırdı.

Zaten;

Bal-Göç Merkezi’nde yaşanan gerginliğin sebebi biraz da bu.

Mesela;

Hasan Öztürk’e yakın bir isim olan İYİ Parti’nin de eski il yöneticilerinden Salih Alkaya’nın, kongrenin ilk oturumunda söyledikleri!

Kongre için imza atarken, “Bu ülkede yaşamak istemiyorum” demiş ve kimliğinin arkasında bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin resmini göstererek “Bu kimliği de tanımak istemiyorum” deyip, alenen Türkiye Cumhuriyeti’ni karalamıştı.

Adaylardan Hasan Öztürk’ün yakın arkadaşı olan bu Salih Alkaya’nın saçma sapan sözlerine ilk tepki de MHP’nin Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Salih Barış tepki göstermişti.

Öyle ki;

Bu abuk sözlerin sahibi Salih Alkaya, herkesin içinde tepki gösteren MHP’li Salih Barış’a yaklaşarak “Herkesin içinde göstermeseydin bari tepkini” diyecek kadar da korkak davranmıştı.

Dahası;
“Sen bunu şimdi İsmet abine (İsmet Büyükataman), İl Başkanın Cihangir’e de (Kalkancı) söylersin” diyecek kadar da ileri gitmişti.

Nitekim;

İYİ Partili Alkaya’nın Türklüğü aşağılayan bu sözleri, MHP’li Barış tarafından MHP Yıldırım İlçe Başkanı Halil Bozkurt’a daha o gün aktarıldı.

Şimdi kalkmış bu İYİ Partili Salih Alkaya, herkese böyle bir şey demediğini söyleyip duruyormuş.

Peki hayal mi görmüştü o anda MHP’li Salih Barış?

Durduk yerde mi tepki göstermişti Alkaya’ya?

Kimliğinin arkasındaki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin resmini gösterip alenen hakaret eden İYİ Partili Salih Alkaya’ya “Türklüğü aşağılamak ve Cumhurbaşkanlığı’na hakaret”ten dava açılmazsa iyidir.

Bu olayın şahidi MHP’li Meclis Üyesi Salih Barış.
Uğraşşın dursun şimdi ağzından çıkan bu sözler için Salih Alkaya.

Neyse.

Dönelim Bal-Göç’e.

Kongreye günler kala bir taze kulis bilgisi daha aktaralım.

Hani şu;
Gençoğlu’nun ablasının çocuğu Gökhan Sözüçetin’in yönetimince buharlaştırılan 648 üye vardı ya.

Onlarla ilgili bugün yarın bir karar çıkabilir.

Dernekler Bilgi Sistemi DERBİS’te aktif üye olarak görülmesine rağmen Gökhan Sözüçetin’in yönetimince oy kullanamayacağı karar altına alınan yüzlerce üye, büyük sorun olacak Bal-Göç’e.

Aralarında;
AK Partili bir Belediye Başkanı’nın da bulunduğu bu yüzlerce kişi, kendilerini buharlaştırıp mağdur eden Bal-Göç Başkanı Sözüçetin’e ve dayısı Gençoğlu’na fazlasıyla öfkeli.

Dedik ya daha önce de.

Pazar günü yapılacak kongrede, bugüne değin yaşanan tüm rezillikler tek tek konuşulacak, gizli saklı işler gündeme gelecek vesayet sahiplerinin yüzlerine vurulacak yaptıkları.

O nedenle;
Pazar günü kongre iyice karışmasın diye, Başkan Sözüçetin tarafından buharlaştırılan yüzlerce üye hakkında bir yeni lehte karar çıkarsa şaşmamalı.