Malum.

24 Haziran 2018 yılındaki genel seçimlerde iki ittifak modeli vardı.

Millet ittifakı;

CHP-İYİ Parti-Demokrat Parti-Saadet Partisi’nden oluşuyordu.

Cumhur ittifakı da;

AK Parti-MHP-BBP’den oluşuyordu.

Belki hatırlanır;

Cumhur ittifakının en küçük ortağı olan Büyük Birlik Partisi, seçimlere AK Parti üzerinden gitmiş ve BBP’li 18 milletvekili adayı iktidar partisi listelerinden aday gösterilmişti.

Ama;
Seçim sonucunda sadece tek bir isim, o da BBP Genel Başkanı Mustafa Destici milletvekili seçilip TBMM’ye girmeye hak kazanmıştı.

Hatta;

18 isimden 17’sinin milletvekili seçilememesi işi Destici’ye patlamış ve, AK Parti sıralamalarında iyi yer alamadığı gerekçesiyle eleştiri odağı olmuştu.

BBP’nin oy oranı;
Türkiye geneli gibi Bursa’da da 0.5 ile 1.0 arasında.

Bu sabah;

Türkiye gezisine çıkan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile Merinos’ta kahvaltılı bir programdaydık.

Kendisi önce genel bir perspektif çizdi, ardından da sorularımıza cevap verdi.

Şunu söylemek gerekiyor.

BBP yönetimi, iktidarın bazı uygulamalarını eleştiriyor ittifakta olmasına rağmen ama bu eleştiriyi ‘şöyle yapılmalı’ şeklinde nazikçe yapıyor.

Yani yıkıcı eleştirici yapmıyor veya yapmak istemiyor iktidara.

Mesela;

Adeta mülteci ülkesine dönen Türkiye’nin durumuna ilişkin şunu söyledi Destici.

“Zorda kalanı sahipsiz bırakacak değiliz ama önceliğimiz kendi insanımız olmalı. Türkiye’ye giren Suriyeliler tampon bölgelerde toplanmalı ve bakılmalı, şehirlere sokulmamalıydı.

Şimdi de Afganlılar için aynı şeyi söylüyoruz, geçmişte yapılan hata yapılmamalı Afganlılar belirli merkezlerde toplanmalı ki Türkiye, elini kolunu sallayanların rahatça girebildiği bir ülke olmamalı…”

Destici’ye göre;
Sınır güvenliği sağlanmalı ve Türkiye’ye bu yasa dışı girişler hemen sonlandırılmalı.

Destici de;
Pek çok kişi gibi aynı kaygıyı taşıyor ve Türkiye’deki bu mültecilerin ileride sorun olacağına inanıyor.

Halen;
Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen HDP dosyası ile ilgili de net Destici.

Dediği şu oldu:

“Teröre bulaşmış veya destek veren her parti hemen kapatılmalıdır. Anayasa Mahkemesi’nden kapatma kararı vermesini bekliyoruz.

Ama şunu da bekliyoruz.

HDP’nin tüm ticari işletmeleri, STK’ları, dükkanları da tamamen kapatılmalı. Eğer devlet varsa, yenisi de kurdurtmamalı.

İspanya böyle yaptı mesela. Terör örgütü ETA’ya destek verdiği gerekçesiyle BATASUNA partisini tüm öğeleriyle kapattı ve yeni bir isimle de açtırmadı, her şeylerine de el koydu.

Üstelik, İspanya Anayasa Mahkemesi’nin kapatma gerekçesi neydi biliyor musunuz, BATASUNA partisinin, ETA’yı terör eylemlerinden dolayı kınamamasıydı. Eğer devletsek biz de bunu yapmalıyız.

Bizim Anayasa Mahkemesi de, bir daha yenisi kurulmamak üzere HDP’yi acilen kapatmalıdır, aksini yaparsa hukuka aykırı karar vermiş olur…”

Peki;

BBP Genel Başkanı, AK Parti tarafından üzerinde çalışılan Seçim Kanunu ile Siyasi Partiler Kanunu’na nasıl bakıyor?

Onu da anlattı Destici.

Mesela;

Barajın tamamen kaldırılmasını istiyor.

Kim ne kadar oy aldıysa, o ölçüde temsil edilmesini istiyor.

Siyasetin finansmanının bilinmesi ve açıklanması gerektiğine inanıyor.

Dar veya daraltılmış bölgeye de tamamen karşı BBP.

Onun yerine her şehrin tek seçim bölgesi olmasını istiyor ki mesela iki olan Bursa seçim çevresinin 20 milletvekilinden oluşan tek seçim bölgesi olmasını ve alınan oy oranına göre de temsiliyet hakkı istiyor.

Destici’ye erken seçim tartışmalarını da sorduk.

“Hayır” dedi “Seçimler zamanında olmalı, erken seçim yapılmamalı”

Tabi;
İktidarın en küçük ortağındaki hareketlenmeyi de okumak gerekli.

Mesela;

Türkiye turuna çıkmış durumda BBP Genel Başkanı.

Bursa da o duraklardan biriydi.

Bu da akıllara ‘Acaba sahaya inildi, taban çalışması mı başladı’ soruları getiriyor ki, olası bir erken seçime hazırlık olarak yorumlanıyor bu durum.

Bir de şunu söylemek gerekiyor.

BBP Genel Merkezi ve Destici, son seçimde Bursa’da çok büyük bir hata yaptı.

AK Parti’yle yaptığı anlaşma sonucu bir kişiyi, Bursa 2. Bölge’den AK Parti milletvekili adayı olarak gösterdi.

Bu kişi;
Destici’nin yardımcılarından olan ve aslen Kastamonulu olan ama İstanbul’da yaşayan mali müşavir Ahmet Yelis’ti.

Ama ithal aday olduğu için kimse tanımıyordu Yelis’i.

Elini de cebine hiç atmadı Bursa’da.

‘Nasılsa AK Parti listesindeyim, mutlaka seçilirim’ düşüncesiyle hareket etti.

Haliyle tepki oluştu bu ithal dayatmaya Bursalı BBP’lilerden.

Muhtemelen de bazı BBP’liler oy kullanmadı tepki amacıyla.

Oysa;

BBP Genel Merkezi, AK Parti’nin 2. Bölgedeki 7. sırasına bu ithal aday yerine, Bursalı partililerden mesela mali müşavir Ekrem Alfatlı’yı (Genel Başkan Yardımcısı) koysaydı en azından bir şansı olabilirdi ama bunu göremedi BBP Genel Merkezi.

Bu nedenle;
Henüz erken olmakla birlikte olası bir seçimde, BBP Genel Merkezi’nin nasıl bir kara alacağını, ittifakın içinde yine bulunup bulunmayacağını ve Bursa için ithal adayda yine diretip diretmeyeceğini kestirmekte zorlanıyoruz.