Üst üste gelen başarısız sonuçlar sonrasında ve kamuoyu baskısı karşısında duyarsız kalamayan 

TFF'nin, A Milli Takım antrenörü 

Şenol Güneş ile yolları ayırmasından sonra,halen grup ikinciliği iddiasıyla Dünya Kupası finallerine gitme şansı bulunan A Milli Takıma yeni teknik direktör aranıyor.

2020 Avrupa Şampiyonasına final hedefiyle yola çıkıp,grup maçlarında sıfır çeken Şenol Hoca'nın oynatmış olduğu kabız futbol son Hollanda maçıyla iflas ederken, 

Beni yalvar/yakar Milli Takıma getirdiler,

şimdi de niçin gitmem isteniyor,grupda Hollanda ve Norveç'i bu takımla yenip 11 puan aldım.Grup ikinciliği şansımız devam ediyor,bu eleştiri niye şeklinde kem-küm etse de,oluşan tepkiler bir kez daha olumlu sonuç verdi ve   

Haziranda 2022'de sona ermesi gereken 

Güneş'in ikinci dönemi,

gürültüsüz/patırtısız sona erdi.

Yorgan gitti,ama kavga yeniden başlıyor.

Grupda 4 maçımız kaldı,grup ikincisi olarak finallere katılmamız ihtimal dahilinde.

Ekimde milli maçlarımız var,kaderimizi belirleyecek olan...

Dolayısıyla,TFF'nin elini çabuk tutarak,

takıma acilen bir antrenör bulması gerekiyor.

ADAYLAR KİMLER?

Yıllardır A Milli Takım antrenörlüğü,

Fatih Terim ve Mustafa Denizli arasında 

nöbet değişimiyle yürütülmüş, araya kısa süreli olmak kaydıyla yerli ve yabancı isimler sıkıştırılmıştı.

Fatih Terim derseniz,

Fatih Hocanın G.Saray'da kredisi var,dolayısıyla bu alternatifi düşünmek,TFF'yi yorar,geçiniz.

İkinci isim Mustafa Denizli...

Denizli hocanın formdan uzak görüntüsü ve ilerleyen yaşı önemli bir dezavantaj,

zayıf ihtimal...

Üçüncü aday Yılmaz Vural,

Türk futbolunda rekor sayıda takım çalıştıran Yılmaz Hoca,her fırsatta  

Milli Takımı ve 3 büyük takımı istediğini her platformda dile getiriyor.

Bir motivasyon ustası olarak,

futbolun paydaşlarıyla üst düzeyde iletişim kurabilen Yılmaz'ın,

yeni bir heyecan dalgası oluşturabileceğini düşünebiliriz. 

İhtimal dahilinde...

Dördüncü isim, Ünal Karaman...

Displinli,ilkeli,doğruları her ortamda söyleyebilen bir karaktere sahip olan Ünal Hoca,uzun vadede A Milli Takımda şans verilmesi gereken bir futbol adamı kimliğine haiz,değerlendirilmeli...

Yabancı antrenörlerden ismi gündeme gelen kasıntı Löw'ü özellikle adayların dışında tutuyorum.

***

Halihazırda ön planda olan adayların yanısıra,gözden ırak olan,ancak futboldaki gelişmeleri mercek altına alan,

ve çağdaş futbolu takip eden 

isimler de var,kuşkusuz...

Örneğin Giray Bulak Hoca...

Türk futboluna yıllardır hizmet eden ve

1984-85 sezonundan itibaren Trabzonspor altyapısında başlayan antrenörlük kariyerinde,

2013 yılına kadar çok sayıda 1.Lig ve Süper Lig takımında görev yaptığını hatırlıyoruz.

Rizespor ve Karabükspor'u şampiyon

yaparak Süper Lige çıkaran ve Denizlispor ile iki sezon Süper Ligde zirveyi zorlayan Giray Hoca'nın, 

Türk futbolundaki yanlış uygulamaları, yorumcu olarak da dile getirdiği biliniyor.

Disiplinli,otoriter,futbola ait ilke ve prensipleri olan Giray Bulak çizgisindeki hoca tiplemelerinin, Milli Takımlar ve Kulüp takımları tarafından talep edilmemesinin,şu anda 

Türk futbolunda yaşanan 

kaos ortamı ve yapay krizlerin ana etkenlerinden biri olduğu kabul edilmeli

ve doğru isimlerle doğru adımlar atılarak,

kalıcı tedavi sürecinin başlatılması sağlanmalıdır.

Net!...