Pazar günü…
Bursaspor kongresinde;
Kürsüye çıkan bir kongre üyesi bağıra bağıra konuşuyordu yeni seçilen başkan Ömer Furkan Banaz için.
“Senin için uzaktan kumanda diyorlar, şöyle diyorlar böyle diyorlar” deyip duruyordu.
Banaz’ın;
Uzaktan kumanda mı, DVD mi olduğunu bilemiyoruz ama başarılı bir belediye bürokratı olduğunu biliyoruz.
Bursaspor’a da fayda sağlayacaktır.
Zaten öyle olmasa;
Mesela, yönetim içinde darbe yapıp kendisini Bal-Göç Başkanı seçtiren Gökhan Sözüçetin gibi hatalar yapmaz ve ilk iş olarak üyelikten çıkarıldığı belirtilen Bursaspor camiasının önemli isimlerinden Kemal Batmaz gibi bir ismi geri döndürmek için hemen müdahale etmezdi.
Peki;
Bal-Göç’e geçici başkan olan Turhan Gençoğlu’nun ablasının çocuğu olan Gökhan Sözüçetin nasıl bir hata yapmıştı?
Mesela;
İlçesinde önemli sayıda göçmen bulunan AK Partili bir Belediye Başkanı ile yardımcısının Bal-Göç üyeliğini kabul etmemezlik yapmazdı.
Bu da bir tecrübesizlik olsa gerek.
Olacak şey mi hiç iktidar partisine mensup bir Belediye Başkanı’nı yok saymak?
Üstelik;
Bu Belediye Başkanı’nın yardımcısı, Sözüçetin’i telefonla arayıp bu ayıbın temizlenmesini istemesine rağmen!
Koca Bal-Göç’te çok şey yanlış gidiyor.
Hem de uzun zamandan beri.
13 Mart'ta Bal-Göç’ün kongresi var.
Ve çok şeye gebe.
O gün orada bir arbede çıkmazsa iyidir.
Keza;
Pazar gününün gelişi dünden belli oldu!
Ne oldu peki?
Bal-Göç’ün yıllardır (4 yıl) yapılamayan kongresinin ilk ayağı vardı dün.
Yeterli çoğunluk sağlanamadığı için 13 Mart’a ertelendi.
13 Mart’ta;
Emin Balkan, Hasan Öztürk ve Kader Özlem’in listeleri yarışacak.
Görünen;
O gün Bal-Göç’te çok şeyin değişeceği yönünde.
Şimdi düne, kongrenin ilk ayağına gidelim hep birlikte.
Ve yaşanan olayları paylaşalım.
Perdenin arkasında duran Turhan Gençoğlu’nun ablasının çocuğu olan Gökhan Sözüçetin, kendisini başkan seçtirdiğinde bir söz vermişti.
O söz;
Tüm adaylara eşit davranacağına, gerekli kolaylığı ve çalışma ortamını sağlayacağına dairdi.
Ne var ki;
Bu sözünü tutmadı Sözüçetin.
Adaylara gerekli kolaylığı sağlamadığı gibi, 13 Mart Pazar günü oy kullanacak üye listesini de kimseye göstermedi.
Düşünebiliyor musunuz?
Bal-Göç’e aday olanlar, seçimde kimlerin oy kullanacağını bilmiyorlar!
Haliyle;
Oy kullanacak üyelerle temas kurup, propaganda da yapamıyorlar.
Bal-Göç’ün teamülleri gereği, kongreden 15 gün önce oy kullanacak üyelerin listesi Genel merkez binasına asılır, herkes bakardı.
Sözüçetin ve yönetimi bu listeleri asmadılar.
Hala da sır gibi saklıyorlar.
Dahası;
Bal-Göç’te bir başka skandal daha yaşanıyor.
Eylül ayında üye olan, elinde makbuzu bulunan, isimleri karar defterinde yazılan ve Dernekler Bilgi Sistemi DERBİS’te aktif üye olarak görünen yüzlerce kişi, 13 Mart'ta yapılacak seçimin hazirun cetvelinde görünmüyor!
Yani yüzlerce kişiyi buharlaştırdı, Gençoğlu’nun ablasının çocuğu Sözüçetin ve yönetimi.
Bu durum;
Başkan Sözüçetin’e pazar günü de soruldu başkan adayları tarafından ama o ne yaptı?
Lakayıt bir şekilde iki elini ceplerine sokarak ne mantıklı bir açıklama yapabildi ne de hukuki.
Tam bir “Ben yaptım oldu” mantığı.
Görüyorsunuz işte Bal-Göç’ün halini.
Bal-Göç yönetimini ellerinden kaptırmamak isteyen mevcut yönetim her türlü zorluğu çıkarıyor.
Adaylardan Emin Balkan’ın pazar günü Sözüçetin’le tartışması da bu yüzden zaten.
Gençoğlu ailesini kastederek Bal-Göç’ü vesayet rejiminden kurtaracaklarını ısrarla söyledi herkesin içinde ve büyük alkış aldı Emin Balkan.
İlk kez bu kadar sinirli gördük Emin Hoca’yı.
Öyle ki;
Gençoğlu’nun ablasının çocuğuna bir ara “çıkar o ellerini cebinden benimle konuşurken” bile dedi yüksek sesle.
Zaten görünen;
Derneği “babasının malı” gibi görenlerin zamanının az kaldığı yönünde.
Bakmayın siz özellikle Emin Balkan’a çıkarılan zorluklara.
En başta kendi önerdiği Balkan’ı vesayeti altına sokamayınca ne yapacağını şaşıran Turhan Gençoğlu çare arayıp duruyor kongre için.
Hatırlanacaktır;
Emin Balkan’ın kendi boyunduruğuna girmemesi sonrasında bir açıklama yapan Gençoğlu, ucuz fedailik yapıp “kızarsa, çizmelerini giyip” güya sahaya çıkacağını söylemişti.
Ama yemedi gözü Gençoğlu’nun.
Yemediği gibi, ablasının çocuğunu bile aday çıkartamadı bu kongre için de şimdi Kader Özlem üzerinden oynuyor.
Dirayetli davranan Emin Balkan’ın yönetimine isim veremeyince önce Kader Özlem’le temasa geçtiği herkesçe bilinen Turhan Gençoğlu, ardından da rotayı üçüncü kez değiştirerek Hasan Öztürk'e kırmıştı. Bu noktada da Bulgaristan'dan HÖH'ten gelen bir telefonun etkili olduğu ifade edilmişti.
Bu nedenle şimdi de Hasan Öztürk'ü desteklediği bilinen Turhan Gençoğlu, bakalım hangi isimleri yerleştirecek Öztürk'un yönetim kurulu listesine, hep birlikte göreceğiz.
Ha unutmadan bir not daha aktaralım pazar günü yaşananlardan.
Bilenler bilir.
Bal-Göç Genel Merkezi’nde, bugüne değin başkanlık yapan herkesin fotoğrafları asılıdır.
Bu;
Gençoğlu’nun ablasının çocuğu ne yapmış biliyor musunuz, darbeyle başkan seçilince ilk iş olarak?
Dayısı Gençoğlu’na başkaldıran eski başkan Veli Öztürk’ün resmini indirmiş hemen.
Pazar günü de bunu gören öfkeli kalabalık o resmi çöpten bulup, yerine astırdı zorla Sözüçetin’in sekreterine.
Sözüçetin’in de gıkı çıkamadı tabi.
Sonra da;
Sözüçetin’le tartışan Veli Öztürk onlarca üyenin imzasıyla bir tutanak tutarak, DERBİS’te kayıtları olmasına rağmen hazirun listesine alınmayan yüzlerce üyenin olduğu gerçeğini imza altına aldı.
Ardından da;
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu ve halen mahkemelik olan Bal-Göç’ün şu andaki yönetiminin aldığı kararların iptali istendi.
Bu arada;
Pazar günü dernek merkezinde yaşanan bu gerginlik nedeniyle polis de geldi.
Dedik ya, işin iyice rezilliği çıktı.
Mesela;
Bu gerginlik sırasında, başkan adaylarından Hasan Öztürk’e yakın bir isim olan İYİ Parti eski İl Yöneticisi Salih Alkaya, herkesin ortasında "Bu ülkede yaşamak istemiyorum. Ve bu kimliği de tanımak istemiyorum." diyerek alenen Türkiye'yi işaret etmesi de kayıt altına alındı.
Bu ilginç çıkışa MHP'nin Yıldırım Yöneticisi Salih Barış, anında tepki gösterince büyük tartışma yaşandı.
Bu arada;
HÖH’ün Bursa temsilcisi Taner Çavuş da bir başka açıklama yaparak “HÖH’ü lanetleyen kişilerden uzak duruyoruz” dedi.
Bu sözler de camiada çok farklı yorumlara neden oldu.
Sözün özü;
Bal-Göç’ü, yeğeni ile vesayetini altında tutmak isteyen Gençoğlu’nun hırsları ve yanlış hamleleri, bu günleri yarattı.
4 yıldır kongre yapamayan ve mahkemelik olan Bal-Göç, tarihinde hiç görülmemiş bu rezillikler nedeniyle adeta ayağa düşürüldü.
Dedik ya;
‘Pazar’ın gelişi, pazar’dan belli oldu’ diye.
Merinos’ta 13 Mart Pazar günü yapılacak Bal-Göç kongresi (eğer yapılabilirse) çok şeye gebe.
Öyle ki, en hafif deyimiyle o gün adeta deprem olacak, çünkü eteklerdeki taşlar tek tek dökülecek, hesaplar sorulacak.
Artık Bal-Göç’ün tek kurtuluşu kaldı.
O da;
Derneğin aile vesayetinden kurtulması!
Emin Balkan’ın tüm kavgası, tüm çabası da işte bu yüzden.