İnsanlar…
Yüksek enflasyon ve beraberindeki hayat pahalılığından dolayı adeta burunlarından solurken, kötü ekonomi yönetiminin faturasını da yüklenmeye devam ediyor.
İşte son örnek, yeni ÖTV zamları.
Hükümet;
Bir gece yarısı kararı ile otomobil piyasasında deprem etkisi yarattı.
Ve;
Normal otomobillerde yüzde 70’den başlayan ÖTV oranları yüzde 220’ye kadar çıkarılırken, elektrikli araçlarda da bu oran yüzde 10’dan yüzde 25’e yükseltildi.
Mesela;
Bu kararla TOGG’un yeni fiyatı yaklaşık 266 bin liralık artışla 2 milyon 216 bin liraya fırladı.
Yanı sıra;
Motorlu otomobillerin üreticilerinde de zam hazırlığı başladı.
Tofaş ve Renault dahil olmak üzere pek çok üretici firma, araç fiyat listelerini yayından kaldırarak yeni zamlı fiyatların hazırlığına başladı.
KDV’nin dışında dünyada örneği olmayan bu yüksek ÖTV zamları iki şeyi açıkça ortaya koydu.
Birincisi;
Belki de milyonlarca vatandaşın araç sahibi olma hayali iyice suya düştü.
İkincisi de;
Devletin açığını hükümet kapatacağına, yükün vatandaşın sırtına bindirilmesi artık normal oldu.
Dahası…
Bugün kamuoyunda büyük tepki çeken vergi artışlarını savunan Mehmet Şimşek yönetimindeki Hazine ve Maliye Bakanlığı, adeta alay edercesine bu ÖTV artışlarının sebebinin “cari açığı azaltmak için” olduğunu duyurdu.
Tabi;
Otomobil piyasasını etkileyecek bu zamların böylesine büyük bir makroekonomik hedefe bağlanması da, ekonomi piyasalarında hayli tuhaf karşılandı.
Yani;
Bakanlık dedi ki ‘Hükümet olarak açığı kapatamıyoruz, bu nedenle vatandaştan alınan vergileri daha da artırıyoruz’
Allah aşkına;
Vatandaş daha ne kadar dayanacak bu kötü ekonomi yönetimine?
Neden;
Her seferinde bu kötü yönetimin faturası, devlette önlem almaya, tasarruf yapılmaya çıkmıyor da, vatandaşın sırtına çıkıyor ki?
En basit deyimle;
Kötü ekonomi yönetiminin açığını sürekli yeni zamlar üreterek, vatandaşa bindirmek çözüm olsaydı, devleti böyle herkes idare edemez miydi?
Vatandaş;
Devletten görmediği tasarrufa inanmazsa, bu yeni zamlara ve ekonomi yönetimine tepki göstermeye devam etmez mi?
