Kapalıçarşı;

Bursa’nın adeta nabzının attığı belki de en önemli bölge.

Sporundan siyasetine, ekonomisine burada konuşular, Bursa’nın en sıcak gündemidir.

Dahası, konuşulanların yayılma hızı da hayli fazladır.

Zaten bu nedenle;

Siyasetçilerin hem ilk duraklarıdır, hem de Bursa’ya gelen liderlerin mutlaka uğratıldığı bir nevi ‘haber merkezi’dir.

Son olarak;

Burada gezdirilen ve nabız tutturulmaya çalışılan son konuk da DEVA’nın lideri Ali Babacan’dı.

Kapalıçarşı’nın cuma günkü konuğu da Mustafa Bozbey’di.

Bazı partilileriyle birlikte küçük bir grup olarak ama siyasetten uzak bir şekilde “rastgele” ziyaretler yaptılar Kapalıçarşı ve Açıkçarşı’da.

Hemen hemen gün boyu süren ziyaretler, son olarak da Aşıklar Kahvesi’nde dinlenen müzikler ve Bozbey’in saz çalmasıyla son buldu.

Konuştuğumuzda;

İzlenimlerini sorduk Bozbey’e.

“Önce şunu söyleyeyim” dedi ve “Bu ziyaretlerimiz kesinlikle siyasi propagandaya yönelik değildi, çat kapı ziyaretlerimizde ne bir parti adı geçti, ne biz geçirttik”

Ardından devam etti:

“Biliyorsun, Kapalıçarşı ve bölgesi, Bursa’nın kalbinin attığı yerdir. Burada atan nabız adeta Bursa’nın nabzıdır.

Ama üzülerek söylemem gerekir ki, esnaf kardeşlerimizin anlattıklarından büyük üzüntü duyduk, herkesin tek sorunu maalesef ekonomi. Kiralarını ödeyemedikleri için kredi çekip bankayla sorun yaşayanlar, üreticiden mal alamadıkları için ürün satamayanlar, birikmişlerini satıp günü kurtaranlar ve daha pek çok şey, çarşının maalesef ana gündemi”

Bu noktada;

Bozbey’in sözünü kesip, özellikle yeni normalleşme dönemiyle birlikte tüm çarşı ve pazarların, alışveriş yerlerinin “ana baba günü” gibi olduğunu ve büyük hareketlilikler yaşandığını hatırlattık.

“Ben de öyle zannedip umutlanıyordum ama öyle değilmiş” dedi.

Sonra da;

“Esnafın söylediği de zaten bu. Her yer çok kalabalık ama alışveriş yapan yok. İnsanlar adeta dışarıya atmışlar kendilerini, herkes geziyor, bakıyor ama alışveriş yapmıyor, yapamıyorlar”

Ziyaretlerinde;

Dükkanlara davet edildiklerinde konunun ve gündemin hep aynı olmasının üzücü olduğunu söyleyen Bozbey’in bir tespiti de şuydu:

“Eskiden Bursaspor konuşulur sorulurdu, park bahçe, yol sorulurdu, yani belediye ağırlıklı sorular yöneltilir, dertler paylaşılır, istekler iletilirdi. İnanır mısın, bunların hiçbiri konuşulmuyor artık, tek sorun ekonomi

Esnafın;
Mutlaka kredi dışında desteklenmesi gerektiğini söyleyen Mustafa Bozbey’in bir örneği de savaş yıllarından Almanya’dandı:

“Almanya, 2. Dünya Savaşı’ndan çok yorgun ve bozuk bir ekonomiyle çıktığında, dönemin hükümeti, yanlış hatırlamıyorsam para basıp herkese şartlı olarak bin mark dağıtmış ve bu paraların mutlaka alışverişte kullanılmasını istemiş ve küçük esnaftan üreticiye değin giden çarkların dönmesini sağlamıştı.

Burada da benzer bir uygulama yapılmalı. Esnaf para kazanmalı ki çark dönebilsin. Ama burada ayrıca bir sorun var, sadece esnaf değil vatandaşımızda da para yok. Eminim ki her yer böyle ve umarım ki hükümetin ve devletin bir an önce müdahalesi olur da iş daha da kötüye gitmeden çarkın dönmesi sağlanır”

Sohbetimizde;

Bu tür siyaset dışı ziyaretlerinin süreceğini, geçen hafta Gürsu’ya gittiklerini, orada da benzer sorunlar olduğunu anlatan Mustafa Bozbey’in, bu çalışma programına dair son sözü şuydu:

“Biraz önce söylediğim gibi ne kişi, ne parti, ne siyaset konuşuyoruz esnaf dostlarımızla. Sorunlarını dinlemek, moral vermek adına ziyaretler yapıyoruz. Bu çalışma notlarımızı bir rapor haline getirip Genel Merkezimize de iletiyoruz. Ama gerçek şu ki herkes zor durumda, yüzler gülmüyor, üzülmemek elde değil…”