Maalesef bu yazımız hepimiz için kötü bir konu için olacak..

Konya ve Mamak hayvan barınaklarında olanlar.. Bu konuyla ilgili kimseyi kırmadan konuşmak çok zor ama maalesef insanlık olarak olması gereken bu; kimsenin birbirine kötü söz ve davranış sarf etmemesi. Kimse derken insandan insana, hayvana, bütün canlılara, insani ve sosyokültürel değerlere göre, yani her şekilde saygı duymak. Her konuda olduğu gibi yine işin başı insan oluyor. Çalışanlar insani düşünemiyor, üsleri buna müsaade edebiliyor, savunucu bazı insanlar konuyu yanlış dile getiriyor, anlamayıp karşı çıkanlar da yine yanlış konuda yanlış tepki veriyor vs..

Problemlerimiz kimsenin anlaşılmaz gibi davranıyor olması. Şöyle ki; tepkiler veren bazı manipülasyon severler bütün veteriner hekimleri, yardımcı kadroyu öne sürerek yapıyor, üsleri suçlu bulanlar yine istisna olmadan tepki odağı haline getiriyor, hayvanseverlere kızanlar yine aynı hataya düşüyor.. Bu konu hata ve sorgusuz kin beslemeyle farklı boyuta vardırılıyor.

Bir Veteriner Hekimi olarak genellemeyi, mesleğini hakkıyla yapan herkese haksızlık olarak görüyorum, her açıdan. Her barınak yetkilisi, görevlisi aynı insan dışı davranışları sergilemiyor, her Veteriner Hekimi işin ticari boyutunu düşünmüyor, her hayvansever değinmesi gereken asıl konuya değinmiyor, her karşı gelen de insanların tepkilerini anlayarak yerinde bir tepki vermiyor. Bazı yetkililer var ki; bünyesinde çalışacak kişilerin, insani duygu durum hallerine bakmaksızın, bazen sadece puanına bakarak bazen de destekleyicileri sayesinde işe alımını onaylıyor.

Bazı yetkililer de var ki; konunun bir can olduğunu asla unutmadan her şartı buna göre değerlendiriyor. Bazı hayvanseverler var ki; sadece konuşma faslına katılıp, bir mama, tedavi ya da bakım ile ilgilenmeden sadece suçlu arayışı olan, ben yapamam deyip vicdanını rahatlatıp başkalarından bir şey bekleyen, ‘başıboş hayvan istemiyoruz!’ diyen grubu haklı çıkarıcı söylemlerde bulunan, köpeklerin kontrolsüz, sağlıksız bırakılması isteniyormuş gibi tavır gösteren..

Bazı hayvanseverler de var ki; elinden ne geliyorsa, araştırarak, bilinçli tavır sergileyerek, herkes için doğru olana destek olmakla, derdin ne olduğunu doğru şekilde dile getiren.. Bu konuda kimsenin savunulacak tarafı yok elbette. Yapılan eylem tamamen canice, insani düşünceden uzak ve net olarak akıl sağlığı sorgulatan cinsten. Kimse hayvanların sokaklarda kontrolsüz, bakımsız, başıboş gezmesi taraftarı değil. İstenen şey devletin bu hayvanların bakımlarını gerçekleştirmesi, sağlıklı olanların kısırlaştırılması ve küpelenmesi, sağlık koşullarının devlet tarafından sağlanması, hasta veya başka canlıya zarar verebilecek karakterde olanların kontrollü olması ve insanların da onlara zarar vermemesi.

Bu dünya sadece insan için değil, konuşan konuşamayan, nefes alan, canlılık belirtisi gösteren bütün canlıların.. Tek isteğimiz bunun anlaşılması. Umuyorum ki ülkemizdeki herkes, kendisi dışındaki canlara saygı duymayı öğrenir, savunmasız olanları korur ve destek olur. Sorumlu herkesin istisnasız, adil bir şekilde cezalandırıldığını görmek hepimizin en büyük isteği çünkü biliyoruz ki her olayın bir hayata geçireni, bir arka planı, bir azmettirici veya göz ardı edeni vardır… Bu yazıda emeği geçen, veteriner sağlık teknikeri Ayşe Nur Yıldırım’a teşekkürlerimi iletiyorum..