Bursa’da;
Haklı olarak herkes şikayetçi.

Trafik artık hemen her saat yoğun Bursa’da.

Eskisi gibi öyle bir yerden bir yere gitmek çok kolay değil.

Peki ne oldu da;

Bursa trafiği günün her saati yoğun hale geldi?

Bu tablonun bariz görünen iki nedeni var.

En önemlisi.

Nüfusu 3 milyonu aşan (3.1 milyon) Bursa’da araç sayısının artması.

Bursa’da kaç araç biliyor musunuz?

Tam 917 bin adet.

Neredeyse 1 milyon araç var Bursa’da.

Bunların hepsi otomobil değil tabi.

Minibüsü de var, otobüsü de, kamyonu da.

Ama 1 milyona yakın araç tescilli trafikte.

Dahası;

Türkiye’de 4 kişiye 1 araç düşüyorken, bu oran Bursa’da fecaat.

Çünkü;
Bursa’da 3 kişiye 1 araç düşüyor ki, Türkiye ortalamasının da üzerinde.

Çok insan olunca çok da araç oluyor Bursa’da.

Yol da yetmiyor, kapasite de.

Bursa’da;

Artık günün her saati trafik yoğunluğu yaşanmasının ikinci nedeni de, yaşanan salgın.

Pek çok kişi, en basit işleminde bile toplu taşıma veya taksi yerine, tedbirli davranarak kendi aracını kullanıyor uzun süredir.

Bu da;

Binlerce/on binlerce aracın aynı anda trafikte olması anlamına geliyor Bursa’da.

Bir de büyük bir tesadüf oldu.

Bu yazıyı kaleme alırken çay molası verdiğimizde NTV’de bir haber gözümüze çarptı.

Haberin altyazısı şöyleydi:
“İstanbul trafiğinde yoğun saat kavramı bitti”

Malum;
Büyük şehirlerde eskiden pik saatler vardı.

Bunlar da genellikle sabah mesai başlangıcı, mesai bitimi sonu ve cumartesi günleriydi.

Diğer saatler genellikle hafif geçerdi.

Şimdi ise salgınla birlikte hemen her saat pik oldu.

İstanbul trafiğinin yoğun bir güzergahından canlı bağlantı yapan muhabir, şunu söylüyordu:

İstanbul’da salgınla birlikte artık günün her saati trafik yoğunluğu var, özel araç sayısı eskiye oranla çok daha fazlalaştı”

İşte;
Aynı durum artık Bursa’da da yaşanıyor.

Özellikle mesai saatleri içinde neredeyse sabah 08.00’den 18.00’e değin şehrin her kesiminde yoğun bir trafik akışı var.

Belki haklı olarak,

Pek çok kişi, Bursa trafiğinin artık çekilmez noktaya geldiğini düşünüyor, söylüyor, hatta yaşıyor da fakat bir de madalyonun diğer yüzü var ki, o da daha önce örneğini yaşayamadığımız şu pandemik hayat.

Tamam… Geçen yıl ki gibi korona’dan çok korkmuyoruz, sürecin başındaki gibi eldiven kullanmıyoruz çoğunlukla ama…

Bilmediğimiz yerlere dokunmama, kalabalık ortamlarda bulunmama, kapalı yerlerde az kalma çabamız da sürüyor.

İşte bu da, araç sahiplerinin araçlarını eskiye oranla çok daha fazla kullanmasına yol açıyor ki, bu nedenle günün her saati trafik yoğunluğu var artık.

Bu işin en büyük tehlikesi de, özel araç kullanımının böyle giderse alışkanlık haline gelecek olması.