Ne yazık ki…
Türkiye’nin 4. büyük kenti Bursa’da gelip gidip bir süre sonra hep aynı soruna takılıyoruz.
O da;
Bu kentin en büyük ortak değeri olan Bursaspor.
Kırmızı alarmlara alışık olduğumuz Bursaspor’da yine aynı alarm çalıyor.
Bu kez durum çok farklı.
Gelinen noktada;
Hiçbirimizin içine sindiremediği TFF 1. Lig’den bir an önce kurtulmayı değil de, daha önce görmediğimiz bir alt ligi, sonra amatör kümeyi ve de FK formülüyle kulübün kapanmasını konuşmaya başlar olduk.
Kulüp;
Tarihinin en borçlu dönemini yaşıyor.
Vergilerle birlikte oluşan 1 milyar liralık borç, kulübün üzerinde Demokles’in kılıcı gibi duruyor.
Dahası kulübün yarını belli değil.
Futbolcular tek tek kaçıyor.
Herkesin borç üzerine borç yaptığı bir dönemde Bursaspor’a cebinden 63 milyon lira veren Emin Adanur bile, 7 aydır tek bir destek görmediği gibi bir sürü olumsuz söylentiler nedeniyle küstürüldü.
Şimdi kongre zamanı.
Kim gelir, ne olur bilinmiyor.
Bu borçlar nasıl ödenir, tahta açılabilir mi, takım ligde kalabilir mi kimse bilmiyor.
Hocalar kalacak mı gidecek mi, ne kadar dayanırlar bilinmiyor.
Dahası;
Sezon sonuna kadar da en az 60 milyon lira daha gerekiyor.
Bursaspor;
Bu hafta sonu bir sıra üzerindeki Altınordu ile oynayacak.
Bu olumsuzluklar içinde ve moralsiz bir havada, Allah korusun ama yaşanabilecek bir mağlubiyet daha, tartışmaları başka bir noktaya götürür.
Kaldı ki;
10 Mart’ta oynayacağımız ve 1-0 yenik olduğumuz 75 dakikalık bir Eyüpspor maçımız var daha.
Şunu kabul etmek gerekir ki Bursaspor Kulübü artık eski Bursaspor Kulübü değil.
Başkanlık artık ateşten bir gömlek gibi.
Hele ki bu borçlar karşısında aday olmak her babayiğidin harcı değil.
Zaten bu nedenle bir FK tartışmasıdır gidiyor.
Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder içinde bulunulan tabloyu net bir şekilde kamuoyuna anlattı.
Durum hiç iç açıcı değil.
Elbette ki;
Hiç kimse, önünde şampiyon ünvanı bulunan Bursaspor’u kapatıp yeni bir isimle ve ünvan kaybıyla FK uzantısıyla kabul etmez.
Etmez etmesine ama bir de gerçekler var.
Bursaspor, tarihinin en ağır borç batağında.
Çırpındıkça daha da batıyor.
Yıllarca halı altına süpürülen borçlar, sonunda halıyı basılamaz hale getirdi.
Kulislerde konuşulan Ali Ay ismi çare olur mu, kongre üyeleri bu duruma ne der bilinmez.
Kendisine;
İş camiasından 5 milyon Euro destek gelmesi halinde kendi cebinden de 5 milyon Euro destek vereceği konuşulan eski başkan Ali Ay, bu yoklukta konuşulan tek isim ne yazık ki.
Ve bu yokluk, şu gerçeği de ortaya çıkardı aslında.
Artık;
Bursaspor başkanlığına oynamak eskisi gibi olmayacak.
Artık söz para etmiyor.
Aday ya da adayların, kongre üyelerine parasal kaynağını ispat etmesi ve sorunları nasıl çözeceğini tek tek anlatarak inandırması gerekiyor.
Mesela 3 adaylı son kongre böyleydi.
Emin Adanur çıkıp parasıyla net konuşmuştu.
Dediklerini de tek tek yapmıştı.
Elektrik borcu, doğalgaz borcu, personel maaşları, futbolcu alacakları ve onlarca sorunlu dosya Emin Adanur’un şahsi çabalarıyla çözülmüş, beşeri ilişkilerle yeni gelir kaynakları yaratılmıştı
Eğer o dönemde bu şiddetli kanama durdurulmasaydı bugün belki de Bursaspor çoktan küme düşmüş, formalite maçları oynanıyor olacaktı.
Henüz fırsat kaçmış değil.
Daha ligdeyiz.
Her şey bitmiş değil.
Birkaç maçlık iyi çıkışla korku tünelinden çıkılabilir.
Ama artık her şey paraya bağlı.
Her yönden güçlü bir yönetim gelmediği/gelemediği sürece, havanda su dövmekten öteye gidilemeyecektir.
Zaten ağızdan ağıza dolaşan FK söylentilerinin nedeni de zaten bu.