Herhalde;
Kimsenin aklına gelmezdi böyle bir artış.

Hele hele;

Dolar, Euro, altın gibi klasik birikim türleri varken, kimin aklına gelirdi, demir almak!

Çünkü;

Rakamlar inanılacak gibi değil.

Bakar mısınız tabloya?

Geçen yılın haziran’ından bu yılın haziran’ına değin Türkiye’de Dolar tam yüzde 28.74 oranında artmış.

Euro da yüzde 38.65 artmış.

Altın ise yüzde 42.10 artmış.

Peki ya inşaat demiri?
Dedik ya inanılacak gibi değil ama tam yüzde 116.51 oranında artmış.

Elbette ki bir yatırım aracı değil inşaat demiri ama böyle olunacağı bilinseydi insanlar geçen seneden bu yana demir stoklardı bir yerlerde, sonra da büyük karlarla inşaatçılara satarlardı!

Bursa’nın;
İşini iyi yapan müteahhitlerinden Kumova İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Kumova’nın söylediklerine bir bakalım.

“Dünya genelinde” diyor “Hammadde sıkıntısı yaşanıyor. Bir çok kalemde teslim termini sıkıntısı da var. Fiyat istikrarı olmayan kalemler ise nakite döndü. Dünya çok farklı bir süreçten geçiyor”

Ünlü iş insanı Kumova’ya göre şu anda en iyi iş, “üretim yapmamak”

Fakat;

“Öyle olursa da çalışanlarımız ve aileleri ne olacak” diye fedakarca düşünüyor.

Kumova’nın paylaştığı rakamlar da inanılacak gibi değil.

Mesela;

Sac, Aralık 2020’de kilogramı 7.35 liraymış.

Nisan 2021’de 12.65 lira olmuş.

Demir ise;
Kısa bir süre öncesi de yine yüksek bir rakam olan 6800 lirayken tonu, bir haftada gelen yüzde 16’lık yeni zamla 7500 liraya çıkmış.

Endişesi şu:

“Sürekli yükselen bu maliyetlerle, pandemi sonrasında gayrimenkul fiyatları ciddi oranda artacak”

Peki asıl soru ne?

“Kimler ev alabilecek”

Bu gidişle ev artık artık hayal olacak.

Yine;

Çalışmalarını yakından bildiğimiz, güvenilir firmalardan ve aynı zamanda BTSO Meclis Üyesi de olan Makaza Altın İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altın da aynı düşüncede.

“Demirde bugüne değin görülmemiş, astronomik bir artış var, bu çok ürkütücü” diyor.

İnşaat dendiğinde;
Akla ilk gelenin demir ve beton olduğunu anlatan Altın, son 1 yıl içinde ana kalemlerde yaşanan artışların, imalatçı ve üretici olarak kendilerini proje yapmakta düşündürdüğü kanaatinde.

Dediği de şu:

“Türkiye’nin bir gerçeği olarak fiyatlar her zaman dövizle birlikte artar ama döviz gerileyince düşmez. Bu nedenle devam eden projelerimizi tedbirli olarak sürdürüyoruz”

Mustafa Altın’ın dikkat çektiği tehlike de şu:

“Bizim sektörümüz ekonominin adeta dinamosu. Korkumuz o ki bu kontrolsuz emtia fiyat artışı, domino etkisi yaratabilir”

Altın’ın;

Tıpkı Ömer Kumova gibi öngörüsü de, sadece mevcut bu tablonun bile, daire fiyatlarını inanılmaz derecede olumsuz etkileyeceği yönünde ki, daha bunun ilerisi görülemiyor bile.

Yani;

Ev almak artık eskisi gibi hiç kolay olmayacak.

Ne sahip olup oturmak için, ne de yatırım amaçlı satın almak için!

Keza daha şimdiden sıradan bir 3+1 daire için, minimum 1 milyon liradan bahsediliyor ki yazık ki ne yazık.