Çoğu şüpheli ölümler;

Zaman zaman birer şehir efsanesi olarak görülse de, adli kayıtlar TÜBİTAK’ta görev yapan pek çok mühendisin ani ölümlerinin birer tesadüf olmadığını gösterdi.

Uydu, uzay ve fırlatma sistemleri konusunda faaliyet yürüten Türkiye’nin yüz akı kurumlarından TÜBİTAK son yıllarda tam 56 proje üzerinde çalıştı.

Bunun için 2.1 milyar dolarlık bir harcama yapıldı.

Bu durum, haliyle dikkat çekti dünya ölçeğinde.

Küresel devlerde rahatsızlık yarattı.

Çünkü;

Türkiye, savunma sanayinde olduğu kadar uydu, roket ve yazılımları konusunda da hayli ilerlemeler kaydetti.

Dahası;
Kısmen de olsa dışarıya olan bağımlılık sona erdi.

Bu nedenle;
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan’ın, Milli Uzay Programı’nı tanıtmasını, sıradan ya da göstermelik bir açıklama olarak görmemek gerekiyor.

Planlamaya göre;

Cumhuriyetimizin 100. yılında Ay’a ilk temas sağlanacak.

Peki nasıl?

Planlamaya göre;

Türkiye’nin uzay aracını yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatma, uluslararası işbirliği ile hayata geçirilecek.

Ve;

2023 sonunda da dünya yörüngesinde ateşlenecek hibrit roketle, Ay’a iniş gerçekleştirilecek.

Bunu başarabilmenin iki önemli etkisi olacak.

İlki;

Türkiye’nin dünyaya vereceği güçlü ve bağımsız ülke mesajı.

İkincisi de;

Türkiye’nin uzay havacılığı ile ilgilenen ülkeler kategorisine adım atması.

Bu yönde;

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı programın tanıtımında dinlerken, bir ara dikkat kesildik.

Keza;
Erdoğan,
Bursa’dan GUHEM’den bahsetti.

Malum;

Kısa adı GUHEM olan Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi, Türkiye için bir ilk.

İbrahim Burkay başkanlığındaki Bursa Ticaret ve Sanayi Odası 2013 yılında bir iddia koydu ortaya.

Uzaydan ve Ay’dan bahsedilmezken BTSO yönetimi, geleceğin normali olacak uzay çalışmalarının gençler ve araştırmacılar nezdinde cazibesini artırmak için GUHEM’in kuruluşunu başlattı.

Bu projeye;

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK da katkı sağlayınca, ortaya yakın geleceğin bir prototipi çıktı aslında.

Yalova Yolu’nda 13 bin metrekarelik alanda kurulu bu tesiste uçuş okulu, mekatronik labaratuvarlar ve simülatörler bulunuyor ki, bünyesinde barındırdıkları ünitelerle Avrupa’nın en büyük, dünyanın da 5. büyük merkezi konumunda.

Bu nedenle;

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’daki bu tesisten, GUHEM’den bahsederken, projede katkısı olanların öngörülerini de kutladı bir nevi.

Aslında;

Bazıları gizlilik içerdiği için pek bilinmiyor ama…

Bursa’da;
BTSO çatısı altındaki bazı firmalar üretim
yeteneklerini uzay, havacılık, savunma, nano teknoloji, kompozit malzemeler ve mekatronik gibi ileri teknoloji alanlarına kaydırdı.

Dahası;

Uçak devi Boeing’in bazı parçaları bile uzun süredir Bursa’da imal ediliyor.

Keza;

ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TAİ ve TEİ gibi Türkiye’nin savunma sanayinin en önemli kuruluşlarının alt sistem tedarikçilerinin birçoğu Bursalı firmalardan oluşuyor.

İşte;
Böylesine bir tabloda
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın, tüm camia ve Bursa sanayicisi adına duyduğu gurur boşuna değil.

Keza;

Türkiye’nin Milli Uzay Programı, Bursa’ya yeni de bir misyon yüklemeye başladı.