İzlemiş olabilirsiniz.
Çünkü;
Yapılan bu sosyal deney pek çok yerde yayınlandı.
Konyalı bir kamyon sürücüsü aracının arkasına kocaman bir “Apo p.çtir, p.ç kalacak. Destekliyorsan kornaya bas” yazısı asıyor.

Sonra da;
Halkın düşüncesini ölçmek için trafiğe çıkıyor.
Ve görüyor ki;
Arkasından gelen araçların çaldıkları korna sesleri bitmek bilmiyor, test süresince.
Şu bir gerçek.
Terörist başı Öcalan’ın salıverilmesi için “umut hakkı” çıkarılmak istenmesi…
Yılların vatan hainine hem de MHP tarafından “kurucu önder” denilmesi…
TBMM’deki komisyonun İmralı’ya gönderilerek Öcalan’ın “barış elçisi” gibi gösterilmek istenmesi, toplumda hiç de karşılık bulmuyor gibi görünüyor.
İzleyenler bir kez daha gördüler.
Hafta sonunda;
Bursaspor maçında 40 bini aşkın Bursalı bir kez daha haykırdı dakikalarca.
Türkiye’nin en büyük vatan haini, bebek katili Öcalan için dakikalarca küfür eden Bursalılar, bu terörist başı için düşüncelerinin değişmediğini gösterirken, hükümetin Öcalan ile ilgili attığı adımlara da tepkilerini dile getirdiler aynı zamanda.

Zaten merak edilen de bu.
En başta MHP olmak üzere AK Parti iktidarının, halkın genel yargısına rağmen ajandasında ne olduğu?
Keza;
İşlerin iyi gitmediği de ortada.
Tarihte bir ilk olduğu üzere TBMM’de DEM’lilerin “Öcalan’a özgürlük” istemelerinin yarattığı infial henüz soğumamışken…
Diyarbakır’da DEM tarafından düzenlenen “Öcalan serbest bırakılsın” yürüyüşünde yaşananlar da unutulacak gibi değil.

Hele hele;
Öcalan’ın posterinin Sur’daki kaleye asılmak istenmesine müdahale eden polisin “düşman” olarak nitelendirilmesi kabul edilir gibi değil.
Zaten toplumdaki tepkinin bir sebebi de bu.
Pek çok yerde demokratik protestolar yasaklanırken, bölücülerin açıkça Türkiye Cumhuriyeti’ni geniş bir çaplı bir yürüyüşte tehdit etmeleri fazlasıyla garip.
Geçenlerde;
Bursalı CHP’li kadınların ekonomik krize bağlı olarak mutfaktaki yangına dikkat çekmek için Fomara’dan Santral Garaj’daki parti binasına yürümeleri bile engellenmek istenirken, Sur’da tarihi kaleye bebek katilinin posterini ve PKK paçavrasını asmak istemek nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Peki ya;
Yandaş medya tarafından bir zafer gibi gösterilen “PKK’nın Türkiye’den çekilme” kararıyla gelen dayatmaya ne demeli?

Kandil yönetiminin Ankara’dan küstahça, Öcalan’ın serbest kalmasını, siyaset yapabilmesini ve örtülü olarak özerklik istemesi, bir “demokratik süreç” olarak mı görülecek?
DEM’in ve terör örgütünün listesi kabarıyor.
Zaten;
Kamuoyunda tartışılan da bu.
Anayasa değişikliği için DEM’in milletvekillerine ihtiyacı olan AK Parti ve MHP’nin, terör sevicilerinin bu aymazlığına daha ne kadar müsamaha gösterecekleri?