Öncelikle bir durum tespiti yapalım.

Kulüplerimiz,pandemi koşullarında her sektörde olduğu gibi,futbolda da zor şartlar altinda ayakta kalma mücadelesi veriyor.

Özellikle kasası en iyi ihtimalle 

-600 milyon lirayı gören,

uçan kuşa borcu olan,

transfer tahtasını açamadığı gibi,muhtemel puan silme cezasını sadece erteleyebilen Bursaspor,

âdeta komadan önceki aşamada...

Eğer bu sezon süper lig hayali gerçekleşmezse,ertelenen borçlar ödenmediği takdirde,

önümüzden sezon TFF 1.Ligde

misafir olmamız kaçınılmaz.

Sonrasını düşünmek bile ürkütücü...

***

Halihazırda,

hafta içi/sonu olmak üzere 3 günde bir maç oynamak zorundasınız,

hastalık,sakatlık ve kart cezaları nedeniyle,sayısal olarak eksilmek de 

her an mümkün.

Dolayısıyla,

kadromuzdan bırakın ilk 11'de oynayanı,

topa vurabilen bir oyuncuyu dahi, bu ortamda kaybetme lüksümüz yok.

***

Hassasiyetle vurgulamak isterim ki, dile getirdiğim yaklaşım, Ali Akman'ın değil,Bursaspor'un kazanımları üzerinedir.

Ali'nin bu sezon  ligde oynadığı maçlarda attığı gollerle takımın play-off iddiasını güçlendirdiğini ve katkı sağlağıdını kabul etmeliyiz.

Kadro dışı bırakılan Ali'nin yer almadığı maçlarda forvet hattında güç kaydedileceğini,Giresunspor maçında gördük,diyebiliriz.

Sonuçta,takımın golcüsünün kızağa cekilmesiyle, teoride Ali'nin 

cezalandırıldığı düşünülse de,

takviye imkânınız olmadığından ve

en etkili silâhınızı kullanmaktan vazgeçtiğiniz için,

kazanma olasılığınız azalıyor,

sonuçta süper lige çıkma yolunda iddianızı askıya alıyor,rakiplerinize avantaj sağlıyorsunuz.

Oysa;

profesyonel düşündüğünüzde,

sözleşmeli oyuncunuzu motive ederek,oynatarak,hedefe ulaşma yönünde maksimumun verim almanız daha akılcı...

Sakatlanma riskini goze almaz,topa girmez,kaçak oynar söylemlerine katılmıyorum,

halı sahalarda oynanan maçları izleyin,

ortada hiçbir iddia olmamasına rağmen,

hırs,istek ve kazanma arzusunu fazlasiyla göreceksiniz.

***

Ayrıca,

Ali'nin Bursaspor camiasının yeniden gönlünü kazanmak ve Alman takımına doğru transfer yaptıklarını göstermek için,sahada elinden geleni yapacaktır, kanaatindeyim.

Formda bir Ali'nin, ilk yarıdaki maçlarda gösterdiği performansı,kalan maçlarda göstermesi durumunda,

doğrudan olmasa da,play-offdan süper lige yükselecek Bursaspor'un,

olası başarısının getirisi,

yayın hakları,pandemi sonrası tribün geliri ve sponsorlarla birlikte 100 milyon liranın üzerinde olacaktır.

***

Şimdi,önümüzde iki seçeneğimiz var,

1-Ali,futbol oynamasa da 4 ay sonra yeni takımına gidecek,siz gol silâhınızı *istemezük* diyerek,

süper lig ihtimalini ve kazanımlarını elinizin tersiyle iteceksiniz.

2-Ya da, halen sözleşmeli oyuncunuz olan ligin gol kralına,

takıma ve arkadaşlarına vefa borcunu ödemen için, sana verdiğimiz şansı en iyi şekilde kullan,

şampiyonluğa arkadaşların ile birlikte atacağınız  imza ile,Alman takımına attığın zamansız imzasının gölgesini sil diyeceksiniz...

***

Bir kez daha altını çizelim...

olağanüstü şartlar altında,

köprüden önce son çıkışa geliyoruz.

Hedefe ulaşmak için,

elimizdeki imkanları kullanarak yola devam edecek miyiz?

Yoksa,yakıtımız bizi nereye kadar götürürse deyip,kaderimize razı mı olacağız?

Sakin sularda herkes kaptanlık yapabilir.

Önemli olan fırtınalı denizlerde,gemiyi sağ-salim limana getirmektir.

Unutmayalım;

hiç bir mazeret,başarının yerini tutamaz.

Kamat Yönetiminin,

geç olmadan,

tren kaçmadan,

duygusal eleştirilere kulaklarını tıkayıp,

güçlü yanlarımızı oyuna sürerek ve fırsatları değerlendirerek,

Levent Kızıl döneminde olduğu gibi,

yeniden bir destan yazması ve Bursaspor tarihine geçmeleri ihtimal dahilindedir.

Karar sizin...